Yaşadığı durum ile ilgili çocuğu suçlamamalı ve bu durum karşısında vakit kaybetmeden polis, psikolog, çocuk gelişimi uzmanı veya sosyal hizmetler kurumu ile iletişime geçilmelidir. Çocuk istismarının önüne geçmek ya da gerçekleşen istismarı olabildiğince erken fark etmek, çocuğun alacağı zararı azaltmak
Dünyada, Türkiye’de ve Kıbrıs’ta çocuk istismarı artık daha bilinçli bir şekilde taranmalı. Çocuk istismarının sadece çocuğa değil, bireye ve topluma yansımaları da irdelenmeli. Okullarda, PDR hizmetlerinde çocuk istismarı ile mücadele ve çocuklara yardım sağlanması mümkündür.
Çocuk İstismarı Ve Kısas. 20 yıldır bu millete Allah'ın kanunlarının insanların kanunlarından daha mükemmel olduğunu anlatıyorum! Lakin Allah'a saygı duyanlardan başka kimse bizi dinlemedi. Şu rezil olay vukû bulunca, popçusundan topçusuna herkes "Kısas isteriz!" deyu feveran etmeye başladı yine.
Kurankursunda istismara maruz kalan 7 çocukla ilgili olarak 31 Mayıs'taki duruşmada yurt görevlisi sanık Hakan A. "nitelikli cinsel istismar" suçuyla, toplamda 119 yıl ceza almıştı. Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği sosyal medya hesabından duyurdu:
6698 sayılı kanun ve ilgili mevzuat uyarınca, kişisel verilerinin gizliliğine ve güvenliğine önem veriyoruz. Sizi, sağlık ile ilgili bilgilerden haberdar edebilmek istiyoruz. Paylaşmış olduğunuz kişisel veriler, tercih ettiğiniz iletişim kanalları vasıtasıyla sizinle iletişime geçmemizi ve güncel haberleri sizlerle
10hours agoOnaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer
92XC. Çocuk istismarı, tüm insanlığın kanayan yarası... Siyasetçilerin konuyu daha fazla gündemine almasıyla çocuğa yönelik cinsel istismarın cezalandırılması konusunda tartışmalar sürse de bu büyük sorunun kaynağına inmek, belki de en önemlisi. Her anne ve babanın aklında soracağı çok soru ve açıklanması gereken çok konu var çocuğun cinsel istismarı özelinde. Mesela herkesin aklındaki soru; çocuk istismarı gün geçtikçe artıyor mu yoksa gizli kapılar ardında yaşananlar şimdilerde mi daha çok gün yüzüne çıkıyor? Dünyadaki 7 milyar insanın sorumlu olduğu bu bıçak sırtı konunun yeryüzünden tamamen silinip gitmesi için, insanlık sorunu olan cinsel istismarı ortadan kaldırmak için ne yapacağız? Pedagog Adem Güneş ve Çocuk Gelişim Uzmanı Esin Selimoğlu, istismarcıların en çok hangi çocuklara yöneldiğini, çocukları istismardan nasıl koruyacağımızı, istismara uğramış ve bunu korkudan kimseye anlatamamış bir çocuğu nasıl fark edeceğimizi anlatırken, bilinmesi gereken bu hayati bilgileri tüm detaylarıyla anlattı. "İSTİSMAR KARTOPU EFEKTİYLE BÜYÜYEN BİR SORUN" Çocuk istismarı nedir, neler çocuk istismarı sayılıyor? İstismar neden giderek artan bir sorun haline geldi? Adem Güneş Bireyin kötü bir amaç için araç’ haline getirilmesine istismar denir. Bireyin cinsel bir araç haline getirilmesine de cinsel istismar’ denir. Cinsel istismarın bir dokunsallıkla oluşması şart değildir. Bir kişiye bakıp dudak ısırmak, iç çekmek, cinsel içerikli bakış ile bireyi huzursuz etmek de istismar kapsamındadır. İstismar kartopu efekti ile büyüyen bir sorundur. Yani 1 istismar 2 istismarın daha oluşmasına yol açabilir. 2 istismar 4 istismara… 4 istismar 8 istismara dönüşme riski taşır. Yapılan çalışmalar gösteriyor ki, çocukluğunda istismara uğrayan bireylerin kendini onarma fırsatı bulamazsa kendisinin de istismarda bulunma riski oluşuyor. Buna kartopu efekti denir. Bu açıdan bakıldığında, bir istismar olayında istismarcının bulunup toplumdan uzaklaştırılması yetmez, istismara uğrattığı kişilerin de bulunup tedavi edilmesi gerekliliği vardır. CİNSEL İSTİSMARDA CİDDİ BİR ARTIŞ VAR Esin Selimoğlu Çok da sevimsiz bir konu aslında. Çok net bir literatür tanımlamasına sahip; bir yetişkin ya da devlet tarafından, bilerek ya da bilmeyerek yapılan, çocuğun sağlığını, fiziksel ve psiko-sosyal gelişimini olumsuz yönde etkileyen davranışlardır. İstismarı fiziksel, duygusal, cinsel, ekonomik istismar ve medya istismarı olarak sınıflandırıyoruz. Bu sınıflandırmayı açarsak; amaç fark etmeksizin vurmak, tokat atmak gibi aletsiz uygulanandan; kemer, sopa gibi aletli olan tüm şiddetler çocuğa uygulanan fiziksel istismardır. Duygusal istismar; en sık görülen ancak en zor tanımlanan istismar biçimi ve o kadar derin ki… aşağılamak, korkutmak, sömürme, yozlaştırma, duygusal yoksunluk oluşturma, reddetme, yalıtma, eşler arasındaki şiddete tanıklık etme, ruhsal, tıbbi ve eğitsel ihtiyaçları karşılamama, tutarsız/güvenilmez anne/babalık gibi alt başlıkları var. Duygusal istismar; çocuğun varlığına ve benlik algısına bir saldırı aslında. Tam da bu nedenle bu durumun verdiği acı istismarın son bulması ile bitmez. Cinsel istismar ise çocuğun bir yetişkinin cinsel gereksinim ya da isteklerinin doyumu için cinsel nesne olarak kullanılması ya da kullanılmasına göz yumulmasıdır. Çok sevimsiz bir konu ancak bunun da çeşitleri bulunuyor. Sorunuzun biçimi için teşekkür ederim; “İstismar neden giderek artan bir sorun haline geldi..." Ciddi bir artış gösteriyor ancak kitle iletişim araçlarının konuyu duyurma etkisi ile önceden yokmuş algısı geliştirmemekte fayda var. Bu durumu pedofiliyi dışarda tutarak değerlendirdiğimizde bu, bir hastalıktır ve refah düzeyi gibi etkenler ayırıcı değildir. Kültürel yapı etkiler, sosyal ve ekonomik durum etkiler, devlet politikaları etkiler, eğitimsizlik etkiler, kişilerin nasıl çocukluk geçirdiği etkiler, istismarcıya uygulanan cezaların caydırıcı olmaması ve daha bir sürü neden… Üstelik sanki duyarsızlaşmaya hatta bazen normalleştirmeye başladık toplum olarak. Kendimizden pay biçelim, ilk çocuğa şiddeti duyduğumuzda verdiğimiz korkunç tepki ile bugün duyduğumuzda verdiğimiz “Yine mi, Allah kahretsin” tepkisinin şiddeti aynı mı? Çocuk Gelişim Uzmanı Esin Selimoğlu ABD, HOLLANDA VE KANADA İSTİSMAR OLAYININ EN FAZLA RAPOR EDİLDİĞİ ÜLKELER Dünya genelinde istismara uğrayan çocuklarla ilgili belli bir oran var mı? En çok hangi ülkelerde çocuklar istismara uğruyor? Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu’nun UNICEF Kasım 2017’de yayımladığı "Tanıdık Bir Yüz Çocukların ve Gençlerin Hayatlarında Şiddet" başlıklı çalışma da milyonlarca genç ve çocuğun fiziksel şiddet ve cinsel istismara maruz kaldığını ortaya koydu. 28 Avrupa ülkesinde yapılan araştırmaya göre, 2,5 milyon kadın 15 yaşından önce istismara uğradığını belirtti. Avrupa dışındaki 38 ülkede 2017 yılında 17 milyon kişi 15 yaşından küçükken bir istismara uğradığını belirtti. Araştırmalara göre ABD, Hollanda ve Kanada istismar olayının en fazla rapor edildiği ülkeler olarak öne çıkıyor. Ancak burada bir ayrıntının altı çizilmelidir, bu ülkeler aynı zamanda istismar ile en fazla mücadele eden ve bir istismarı en hızlı ortaya çıkartan ülkelerdir. Asıl ürkütücü gerçek ise istismarın ortaya çıkarılmasında kültürel engellerin bulunduğu ülkelerdeki rakamlardır. Bir çocuğun istismara uğradığının ortaya çıkması, bazı kültürlerde o çocuğun rezil olması' ! veya ileride evlenmesine engel teşkil ettiği için, gerçek rakamlara hiçbir zaman erişilememektedir. Bu nedenle, kapalı toplumlarda istismar olaylarının gerçek boyutu ürkütücü’ olduğu bilindiği halde, rakamlar ürkütücü’ boyutta görünmemektedir. "CİNSEL İSTİSMAR SADECE GELİŞMEMİŞ ÜLKELERİN SORUNU DEĞİL" Kesin net sınırlardan bahsetmek zor, ancak ortalama olarak dünyada istismara uğrayan çocuk oranı yüzde 1 ila 30 arasında değişiyor. Gelişmemiş ülkelerde olduğu algısı yanlış, Türkiye’nin 3'üncü sırada olduğu listede tanıdık ülke sayısı yoğunlukta; ABD, Fransa, Kanada gibi... Ülkemizdeki yaklaşık oranlar ise yüzde 10 ila 53 aralığında. Duygusal istismar ise yüzde 78 civarında… Duygusal istismar çok takıldığım bir konudur çünkü fiziksel ve cinsel istismarla birlikte görülme sıklığı oldukça fazla. Cinsel istismar üzerine çalışmalar yapan Kanadalı bir psikolog, istismara uğrayan çocukların rastgele seçilmediğini, zayıf ve korunmasız olanların tercih edildiğini söylemişti. Bu da hedefte kendisini savunamayacak profildeki çocukların olduğunu gösteriyor, değil mi? İstismarcı seçici davranıyor ama bir şekilde ve olay gün yüzüne çıkıyor. Peki, ya sesini çıkaramayanlar, bu konuda çok uyanık olmalıyız değil mi? Duygusal istismar diyorum ya sürekli, işte tam da bu sebepten... Eğer bir çocuk duygusal olarak istismara maruz kalıyorsa cinsel istismar, ki istismarcının genelde çocuğun tanıdığı bir yetişkin olduğunu da aklımızda tutarsak, onun için uzak bir ihtimal olmuyor. Yetersiz sevgi, şefkat ve ilgiyle sürekli saldırıya uğrayan bir çocuk tüm tehlikelere açıktır. Sadece cinsel istismar da değil. Çocuk susmaz aslında! Çok doğru, biz uyanık olmalıyız. Fiziksel belirtiler önemli ayıraçlardır ancak çocuk sinyallerini mutlaka verir. Ama bence uyanık olmaktan önce önlem almakta fayda var. Çocuğu dinleyebilmek, ona “hayır” demeyi öğretebilmek, çocuğu gerçekten tanımak gerekir. Umarım kimse ihtiyaç duymaz ama yine de şüpheleniyorsak davranış değişikliklerine bir bakmak gerek. Yapılan çalışmalar istismara uğrayan çocukların çoğunlukla duygusal zayıf çocuklar olduğu gözlenmektedir. Kendini ifade edebilen, savunabilen, güçlü karakterli çocuklar istismarcılar için risk taşıdıklarından dolayı hedef haline gelmeleri de oldukça zordur. Aile içinde ezilmiş, baskı altında kalmış, kendi gibi olmakta zorluk çeken, ihmale uğramış çocuklar istismara uğrama riski açısından riskli grupta yer alırlar. Böylesi çocuklar anne babalarının baskısından istismara uğradığını dahi paylaşamadıkları da bir gerçektir. Bu çocuklardan birçoğu istismara uğradıkları ancak hamilelikleri ortaya çıktığında fark edilmektedir maalesef. CİNSEL İSTİSMARA UĞRAYAN ÇOCUK DERDİNİ İMALARLA ANLATMAYA ÇALIŞIYOR Gerek ebeveyn gerekse öğretmen bir çocuğun istismara uğradığını nasıl anlayabilir? Hangi belirtilerle çocuk cinsel istismara uğradığını anlatır? Çocuk aslında bize istismara uğradığını anlatmaya çalışır. Dolaylı imalar, gizli ifadeler ya da koşul koyarak ifade etmeyle denerler. Gözle görülür durumlarda anlamak daha kolay, yürüme ve oturmada güçlük çekebilirler, genital bölgede kızarıklık, şişkinlik gibi fiziksel bulgular alarmdır. Ancak diğerlerinde çocuğu ve çocuğun gelişim aşamalarını tanımak gerekli. Örneğin çocuk yaşına uygun olmayan cinsel bilgiyi sözel olarak ya da oyunlarında ifade ediyor mu? Fiziksel temastan kaçınıyor ya da aşırı ilgi duyuyor mu? Suçluluk ve utanç hissiyle baş başa olduğunu düşünüyor muyuz? Belli yerlerde belli kişilerden korkuyor ya da kaçıyor mu? Benlik saygısında azalma var mı? Bu sorularda "evet" cevabı alıyorsak acilen uzman görüşü almalıyız. ÇOCUĞUNUZUN NEŞESİ BİRDEN KAYBOLDUYSA... Maalesef istismar öylesi korkunç bir sorundur ki, mağdurun mağduriyetini gizlediği tek suçtur. Bu açıdan bakıldığında istismarın ortaya çıkartılması oldukça zordur. Buna rağmen gözlem yapıldığında istismara uğrayan çocuğun en belirgin yanı, ani davranış değişikliğidir. Örneğin çocuk o güne kadar neşeli ve hareketliyken birden bire hareketliliği son bulmuş, neşesi kaybolmuşsa şüpheci davranmak gerekir. Kaygı, korku ve stres yine gözlemlenecek en belirgin davranış değişikliğidir. İstismara uğrayan çocuk agresiftir. Enteresandır, istismara uğrayan kız çocukları genellikle erkek çocukları ile yakın arkadaşlık kurmaya eğilimlidir. Bu onların güven duygusu ihtiyacından kaynaklıdır. İstismara uğrasa da başkalarının bunu yapmayacağına dair bir güven arayışıdır. Yine istimara uğrayan erkek çocuklar da kız çocukları ile oynamaktan hoşlanmaz. Sanki kendisinin bir kız gibi düşünülmesini istemez, kız davranışlarına karşı aşırı tepkisel davranır… Sevgi ve aşk gibi kavramlara tepkiseldirler, sanki bir suçları var da ortaya çıkacakmışçasına savunucu davranılar. Pedagog Adem Güneş Çocuk istismarcılarının belli bir profili oluyor mu? Kimlere şüpheyle yaklaşmalıyız? O kadar hassas bir konu ki… Maalesef böyle bir profil belirlemek zor. Belirlediğinizi varsayalım, herkesi tüm ayrıntısıyla tanımamız, etiketlememiz ya da herkesi kontrol edebilmemiz mümkün değil. Kimseye güvenmeden yaşam devam ettirmek sağlıklı değil. Herkes “istismarcı” ya da “sapık” da değil. Bizler çocuklarımızı eğitip onları güven ortamında yetiştirmeye çalışarak önlem almalıyız. ÇOCUĞUNUZU BAŞKA BİR EVE YATILI GÖNDERMEDEN ÖNCE BİR KEZ DAHA DÜŞÜNÜN Çocuk istismarında yaygın kanı, kötü kıyafetli, saldırgan görünümlü kişiler olası şüpheliler listesinde zannedilse de, durumun hiç de öyle olmadığı görülmektedir. Çocuk istismarında zanlılar genellikle çocuğun ve ailenin yakın çevresinden çıkmaktadır. Çocuğun güvenini kazanmış bir komşu, akraba veya ergen tanıdık kişiler de dikkate alınmalıdır. İstismarın önlenmesinde çocuğun bir yetişkin tanıdıkla yalınız bırakılmaması, ergen çocuklar ile küçük yaştaki çocukların uzun süre birlikte kalmaları durumunda dikkatli davranılması tavsiye olunur. Çocuğun akraba evinde yatılı kalması gibi yakın dostluk ilişkilerinde temkinli yaklaşmak esastır. Çocuk istismarının önlenmesinde çevreye şüpheci gözle bakmak yerine, çocuğun bir yetişkinle yalnız kalmasının önlenmesi ve mahremiyet eğitimi verilmesi esastır. ÇOCUĞA 45 CM'DEN FAZLA YAKLAŞILMAMALI Çocuk, oyun ile istismar arasındaki farkı anlayabilir mi? Ailenin bu konuyla ilgili çocuğunu bilgilendirmesi gerekir mi? Kaç yaşından itibaren çocuklara bu konuda bilgi vermeliyiz? Çocuğun bir istismarı fark edebilmesi ve kendisini koruyabilmesinin en güçlü yolu mahremiyet eğitimi almış olması ile mümkündür. Mahremiyet eğitimi, bilinenin aksine, kız erkek çocuklarını ayırt etmek değil, çocuğa saygınlık eğitimidir. Eğer bir çocuğa aile içinde saygın davranılmış, auralarının oluşmasına izin verilmişse, kendisine saygın davranılmadığını hemen fark eder ve tepki gösterir. Mahremiyet eğitiminde esas olan şey, çocuğun fiziksel aurasına izinsiz girilmemesidir. Fiziksel aura çocuğun bedeninden yaklaşık 45 cm mesafeyi kapsar. Çocuğa bu mesafeden daha fazla yakınlaşılacak olunduğunda izin almak o çocuğun kendi bedeninin korunaklı olduğu hissini uyandırır. Bunun haricinde çocuğu öperken, kucağa alırken izin almak mahremiyet hissinin oluşması için temel davranışlardır. Çocuğa kendi bedeninin özel olduğunu, hiçkimsenin bedenine izinsiz dokunamayacağını anlatmak çocuğun hem kendini emniyette hissetmesini hem de oyun dahi olsa bedeninin araç haline getirilmesine engel olur. 3 YAŞINDAKİ ÇOCUĞA İYİ-KÖTÜ DOKUNUŞ EĞİTİMİ VEREBİLİRSİNİZ Eğer “iyi dokunma” “kötü dokunma” “özel bölge” “hayır deme” konularında destek ve eğitim verdiysek çok küçük yaş itibariyle farkındalık yaratıyoruz. Aile, güven ortamı sağlayarak bu bilgileri mutlaka vermeli, bahsettiği kurallara ebeveynlerin de sadık kalması gerekir. Yani, çocuk Ayşe Teyzeyi istemiyorsa öpmek zorunda değil. Ayrıca çocuğa cinsel organının adını lütfen doğru söyleyelim. "Pipi"; penistir, "kuku"; vajinadır. Bu özel bölgeler ve iyi-kötü dokunuş eğitimlerini 3 yaş, erken çocukluk döneminde vermeye başlayabiliriz. "İSTİSMARDAN KORUNMA MÜFREDATA EKLENMELİ" Peki, görev sadece aileye mi düşüyor? Öğretmenler ve devlete ne gibi görevler düşüyor? Mesela çocuk istismarı, ders müfredatlarına eklenmeli mi? Asla sadece aileye dönüşmüyor! Çocuğu korumak insanlığın görevidir. Görev devlete, öğretmene, polise, doktora, gazeteciye, anneye, bana, size düşüyor, hepimiz sorumluyuz. Öncelikli görev; istismarı engelleyecek politikaların uygulanması, çocuğun ve yetişkinlerin bu konuda eğitilmesi gerekli. Okul öncesi kurumlar başta olmak üzere tüm eğitim-öğretim kademelerinde çocuğun ruhuna ve bedenine saygısı desteklenmeli. Çocuk istismarı değil ama "bedenim bana ait" algısı ve istismardan korunma müfredata eklenmeli. "İSTİSMARCI, TOPLUMDAN TECRİT EDİLMELİ" Çocuk istismarının önlenmesinde anne babaların rolü dörtte birdir. Her ne kadar anne baba çocuğuna mahremiyet eğitimi verse de, kendi bedeninin korunaklı olduğunu anlatsa da, eğer aynı tutum okulda öğretmen tarafından devam ettirilmiyor ve çocuğa saygınca davranılmıyorsa evdeki eğitim bir işe yaramaz. Çocuğun kolundan tutup çeken, ceza vermek amaçlı çocuğa buyurgan davranan bir öğretmen o çocuğun istismar edilmesine de zemin hazırlamış olur. Okul, aile işbirliği olmadan çocuk istismarı önlenemez. Ancak bu da yeterli değildir. Toplumun bütün katmanlarında çocuğun saygınlığına yönelik bilgilendirmeler yapılmazsa çocuk istismarının önlenmesi oldukça zordur. Çocuğunun kolundan tutup çeken, fiziksel şiddet uygulayan her bir yetişkinin kendini toplum içinde barındıramaması ve ikaz edilmesi gerekir. Böylesi davranışların toplumsal hoşgörüde yerinin olmaması gerekir. Son olarak, çocuk istismarının önlenmesine yönelik Erken Uyarı Sistemi geliştirmelidir. Hastanelerde, okullarda ve çocuğun uğrak verdiği her yerde birbirine sinyal veren bir ağ ile çocuk takip edilmeli, olası bir okula gelmeme veya hastanede tedavi görme gibi durumlarda o çocuğun ailesini uzman personel yardım teklifi için ziyaret etmeli, olası bir istismar ihtimaline dönük gözlem yapmalıdır. Kanıtlanmış bir çocuk istismarında, istismarcı kişinin toplumdan tecrit edilmesi oldukça önemlidir. Çocuğu cinsel istismara uğramış aile ne yapmalı, siz ne öneriyorsunuz? Hem çocuk hem ebeveyne terapi gerekir mi bu gibi durumlarda? Bir çocuk istismara uğradığında hem anne baba hem de çocuk uzman gözetiminde bir süre tedavi görmelidir. Genellikle ailelerin terapisi ihmal edilse de, istismar edilen bir çocuğun en az kendisi kadar anne babasının da terapi alması oldukça önemlidir. Çocuğu istismara uğramış anne babalar çocuğunun yaşadığı olayı ayrıntılı olarak öğrenmeye çalışmamalıdır. Öğrenilen her bir ayrıntı hem çocukta hem de anne babada travmatik etki oluşturur. Birçok çocuk yaşadığı istismar olayı kadar travmayı anne baba sorgulamasında da yaşamaktadır. Böylesi durumlarda çocuğu çok daha iyi anlayabilecek uzman yardımı almak artçı sarsıntıları önlemek için oldukça önemlidir. Umarım öyle bir çocuk da aile de olmaz. Çocuğu dinlemek, dinlerken sakin olmak ilk kural. Suçlayıcı ifadeler kullanmamak elzem. “Sen onunla nasıl gidersin, bunu yapmasına nasıl izin verirsin”. Biliyorum sakin kalmak çok zor ancak çocuğun korkmadan anlatabilmesi için çok önemli. Psikolojik destek mutlaka gerekli, hem de tüm aile üyeleri için. ÇOCUK, SANKİ KENDİ SUÇUYMUŞ GİBİ SAKLANIYOR İstismara uğrayan bir çocuğun ruhunda ne gibi yaralar açılıyor? Gerek o anki hayatında gerekse gelecekte... İstismarcıların aslında çocukluklarında istismara uğradığı söylenir. Bu doğru mu? İstismara uğrayan çocukların hayatları bir yerde kararıyor... Gelecekte onların da bu tip eğilimleri söz konusu olabilir mi? İstismarcıların geçmişinde kendi istismar hikayelerini bulmak mümkündür. Bu açıdan bakıldığında istismara uğrayan çocuğun psikolojik yardım alması oldukça önemlidir. Yaşanmış bir istismar kız ve erkek çocuklarda farklı duygusal zedelenmelere yol açtığı bilinmekte. Her iki grup çocukta da kişiliğin zedelenmesi, bir saldırganlığa maruz kalmış olmaktan kaynaklanan suçluluk ve değersizlik hissi gelişmesi oldukça yüksek bir ihtimaldir. Çocuğun yaşadığı olayı saklamaya çalışması, sanki kendisi de suçluymuş gibi kendini gizlemeye gayret etmesi yaşanılan travmanın büyüklüğünü görmek açısından oldukça önemlidir. Erkek çocukları yaşadıkları istismar ile cinsel kimlik çatışması yaşayabilir. Neden kendisine böylesi bir şey yapıldığını, neden kendisinin seçildiğini anlamalandırması uzun zaman alabilir. Bu açıdan bakıldığında tedavinin en erken zamanda başlayıp en uzun zamana kadar devam ettirilmesi oldukça önemlidir. Bahsettiğimiz konu eğer tüm istismar türlerini kapsıyor ise, benlik algısını, onurunu, kimliğini ve kendilik algısını yerle bir ediyor özünde. İstismarın kesin suretle son bulması, çocuğun istismar ve istismarcıdan uzaklaştırılması ve onarılması gerekiyor. İstismara uğrayan bir çocuk, yetişkinliğinde bir istismarcı mı olacak diyorsunuz aslında. Onarılmayan ya da tedavi edilmeyen durumlarda karşımıza çıkma sıklığında artış gözlemliyoruz evet, ancak bunu bir yargı haline getirmek doğru değil. "ÇOCUĞUMUZ BİZİM MALIMIZ DEĞİL" Siz, sosyal medyada paylaşılan çocuk fotoğraflarının da istismar olduğunu düşünüyorsunuz... Peki, başka neler istismara giriyor? Çok sert oldu bu. Doğru bulmuyorum diyelim. Ben çocukların beden ve kişilik haklarının saldırıya uğramasına karşıyım aslında. Aklımıza gelen seçenekleri düşünelim. Ben çocukların beden ve kişilik haklarının saldırıya uğramasına karşıyım aslında. Aklımıza gelen seçenekleri düşünelim. Bir yetişkin çocuklarının fotoğraflarını paylaşıyor. Bu fotoğrafları kim görüyor, kimlerle paylaşıyor? Kontrol edebiliyor muyuz? Çocuğumuzun fotoğrafına bakan herkes iyi niyetli mi? Bu fotoğraf başkaları tarafından farklı amaçlarla kullanılmak üzere haberimiz olmadan paylaşılabilir mi? Bir başka soru çocuğumuz irade sahibi olduğunda o fotoğrafların paylaşılmasını istiyor olacak mı? Bu paylaşımlarla para kazanan yetişkinlerin bunu yapmaya hakkı var mı gerçekten? Yolumuzu “Bir yetişkin başka bir yetişkine bunları yaptığında ne yapıyoruz” sorusuna yanıtımız belirlesin. Bizi çok güldüren çocuklar popüler oluyor bazen. O çocukları alkışladık, sorununu çözmek yerine. Çocuğa yarar mı sağladık? Yetişkin gibi davrandık birine, yetişkinlerin izlediği programda, gelişimi için uyuyor olması gereken saatte bizleri güldürüyordu. Kazandırdığımız paraya değdi mi? Banyo yaptırırken çektik videolarını, bir dertlerini anlatırken çektik, argo konuşmalar yaparken çektik. Milyonlar gördü. Yanlış dediğimiz şeyleri alkışlayıp pekiştirdik. Çocuk “iyi bir şey yapıyorum” algısına kapıldı. Sosyal medyada paylaşılan çocuk fotoğraflarının da istismara girdiğini düşünüyor musunuz? Başka neler istismara giriyor? Çocuğun veya ailesinin izni olmadan paylaşılan fotoğraflar istismar kapsamına girmese de, etik değildir. Ancak fotoğrafın incitici yanı varsa, çocuğu zor durumda bırakan görüntüler mevcutsa, gelecekte bu fotoğrafa bakan çocuğun bu paylaşımdan rahatsız olacağı düşünülüyorsa böylesi fotoğrafların paylaşımı asla kabul edilemez. Örneğin tuvalete oturmuş çişini yapmak üzere gülümseyen bir çocuk fotoğrafı çocuğun ileride bu görüntüden hoşlanmayacağı ihtimaliyle değerlendirilecek olursa, kabul edilemez. Böylesi fotoğraflar sosyal medyada tepki ile karşılanmalı, paylaşılması yapanlar uyarılmalıdır. Bunun haricinde çocuğun fotoğraf ile alenen kötü amaçla kullanılması suçtur. Şikayet edilmesi gereken toplumsal bir görevdir. BU PROFİLLER TAKİP EDİLMEMELİ! Bir çocuğun en güveneceği kişi ailesidir. Ancak çocuklarının fotoğraflarını çarşaf çarşaf sosyal medyada yayınlayan aileler için nasıl bir yol izlenmeli? Bu durumda bu çocukların hakkını kimler koruyabilir? Çocuğu üzerinden sosyal etki oluşturmayı, takipçi kazanmaya dönük profiller takip edilmemeli, böylesi paylaşımlar yapanlara karşı sosyal sorumluk çerçevesinde topluca hareket ederek uyarılmalıdır. Çocuğun güzelliği, tatlılığı ve saflığını takipçi kazanmak, para kazanmak amaçlı sosyal medyada oluşan bütün davranışlar istismardır. Amacı cinsel içerik paylaşımı olmasa da çocuğu üzerinde sosyal medyada etki alanı oluşturmak etik dışı bir davranıştır, çocuğun kötüye kullanımıdır. Böylesi kişileri takip etmemek gerektiği gibi, takip edenlerin de uyarılması toplumsal bir görevdir. "TÜM ÜLKELERDE DEVLET POLİTİKASI OLUŞTURULMALI" Çocuğun yüksek menfaatine aykırı bir olgu ve ben sonuna kadar karşıyım. Bilgilendirme için yapılıyorsa da çocuğun yüzü mutlaka kapatılmalı. Elimizde son model telefonlar şükür ki bu işi kolaylaştırıyor. Bir bakıyorsunuz zengini de fakiri de, eğitimlisi de eğitimsizi de yapıyor bunu. Maddi kaynak sağlama amacıyla yapanlar için şunu söyleyebilirim; çocuğumuz bizim malımız değil ticari amaçla kullanamayız. Altta yatan böyle bir amaç değil de “herkesle paylaşma arzusu” ise ne olur bir daha düşünelim. Bizler prim vermediğimizde bu durum devamlılık sağlamayacaktır. Bilgilendirme yolları denenmeli. Konuyla ilgili tüm ülkelerde devlet politikası oluşturulmalı, daha güçlü bir farkındalık yaratılmalı. İhmal, istismar kapsamında değerlendirmeler hassasiyetle yapılmalı.
çocuk istismarı Nedir? çocuk istismarı Nedir?çocuk istismarı Nedir?Çocuk yetiştirme sırasında yaşanan ihmal ve istismarlar nedir?Çocuğun ve Gencin İhmal ya da İstismara Uğradığını Gösteren Belirtiler Nelerdir?çocuk istismarı Uğrayan Çocuklarda ve Gençlerde Ne Tür Davranışlar Görülür ?çocuk istismarı yaşayan çocukta neler gözlenir?İhmal ya da çocuk istismarı Çocukları ve Gençleri Korumak İçin Neler Yapılmalıdır?çocuk istismarı Psikolojisi İpuçları çocuk istismarı çocuk ve gençlerin ihmali, boşlama, ilgisizlik, önem vermemeyi içerir. Bir başka deyişle ihmal deyince ilk olarak yapılması gerekenlerin yapılmaması akla gelir. Doğumdan itibaren, çocuğun barınması, beslenmesi, giyinmesi, eğitilmesi, sağlığının korunması gibi bedensel ihtiyaçlarının yanı sıra, yeterince ilgi ve sevgi görmesi, şiddete dayalı olmayan ortamda yetişmesi gerekir. çocuk istismarı Nedir? Temel ihtiyaçlardan herhangi birinde bir aksama söz konusu olursa ortada çocuk ihmalinin varlığından söz edilebilir. Çocuk ve gençlerin istismarı fiziksel, duygusal ve cinsel yönden oluşan sorunları kapsamaktadır. İstismarda kısaca yapılmaması gerekenlerin yapılmasıdır. Fiziksel, cinsel, duygusal olarak bir insana ya da çocuğa yapılmaması gerekenlerin yapılıyor olması ortada istismar olduğunun göstergesidir. İstismar dışarıdan, yabancı bir insan tarafından gelebileceği gibi aile içinde de gerçekleşebilir. Cinsel tacizlerin sürekliliğinde, olayı bilen diğer aile bireylerinin susması önemli rol oynamaktadır. Özellikle anne susup, gizlemekle beraber, kendi cinsel rollerini kızına yükleyerek ensest ilişkilerin yaşanmasına sebebiyet vermektedir. çocuk ihmali nedir Çocuk yetiştirme sırasında yaşanan ihmal ve istismarlar nedir? Yaşça, belirli bir olgunluğa erişmemiş çocuklarda bunu “sevgi” olarak nitelendirdikleri için ya da korktukları için gizleyebilirler. Fiziksel şiddet, dövme, yaralama, çocukla cinsel ilişkiye girme ya da zorlama, cinsel organına dokunma, pornografik yayınlar izletme, duygu sömürüsü yapma, duygusal olarak kullanma gibi davranışlar ne bir insana ne de bir çocuğa yapılmaması gereken davranışlardır. Gerek fiziksel, gerek duygusal gerekse cinsel istismarda olsun çocuğun zarara uğraması söz konusudur. Çocuğun yetiştirilmesinde ihmal ve istismar bedensel gelişimi ve yaşam süresini kısıtlar. Çocuğun ruhsal gelişiminde ise de kendine güvensiz, arkadaş ve toplumsal ilişkilerinde beceriksizlik yaşanır. Bu çocuklar, sağlıklı bir kimlik duygusu ve bir kişilik gelişimine sahip olmayan bir birey olarak yetişecektir. Ergenlik ve yetişkinlik dönemine de bu özellikleriyle devam edecek, bu kez kendileri de aynı tutumları sergileyecektir. Dolayısıyla çocuk ihmal ve istismarı yaralayıcıdır. Çocuğun ve Gencin İhmal ya da İstismara Uğradığını Gösteren Belirtiler Nelerdir? Çocuğun vücudunda yara, kesik, morluk, kırık, çıkık olmasıdır. Çocuğun cinsel organında morluk, kanama görülmesidir. Bir yaş ve öncesinde görülen kafa travması veya kırıklar uyarıcıdır. Çocuğun fark edilir düzeyde çevresine ilgisiz olmasıdır. Çocuğun fark edilir düzeyde ürkek, kaygılı ya da saldırgan olmasıdır. Çocuğun fiziksel olarak iyi durumda olmamasıdır. Aç, yorgun, solgun, uykusuz gözükmesi olarak örnek verebilir. Çocuğun duygusal açıdan iyi durumda olmaması, abartılı duygusal davranışlar göstermesidir. Çocuğun sosyal açıdan iyi durumda olmaması, çevresiyle iletişim kurmada güçlük çekmesidir. Kişiler arası ilişkide agresyona rastlanmaktadır. Çocuğun cinsel konularda yaşıtlarından daha fazla bilgiye sahip olmasıdır. çocuk istismarı belirti çocuk istismarı Uğrayan Çocuklarda ve Gençlerde Ne Tür Davranışlar Görülür ? İhmal ya da istismara uğrayan çocuklar, yaşıtlarına oranla depresyona daha meyilli olurlar. İhmal ve istismarda başta aşırı hareketlilik, sırasını bekleyememe görülebilir ve yetişkinlerin konuşmasını bölebilirler. Ani, içinden geldiği gibi davranışlar/ataklar gösterirler. Öğrenme güçlükleri çekerler. Kazalara daha fazla maruz kalırlar. Korku, kaygı, öfke, utanma, saldırganlık gibi duyguları daha yoğun yaşarlar. çocuk istismarı yaşayan çocukta neler gözlenir? Davranış problemleri gösterirler. Çocuklar genellikle stres uyaranlarına normal olmayan tepkiler gösterebilirler. Özellikle, 0–3 yaş arası çocuklarda yeme ve uyku bozukluğu, yabancılardan korkma ve yaşına uygun olmayan cinsel oyun oynama görülür. 3–6 yaş arasında ise, çocuklarda bebek gibi konuşmalar, sosyal olarak geri çekilme ya da birine yapışma, cinsel oyunlar ve mastürbasyon, boyun eğici davranışlar, yeme ve uyku bozuklukları, altına kaçırma ve agresyon gözlenmektedir. İhmal ve istismara maruz kaldıkları kişi ya da yerlere karşı korku geliştirirler. Yaşıtlarına oranla ölüm oranı daha sık görülür. İntihar eğilimleri daha fazladır. Yaşıtlarına oranla suça karışma durumları daha fazladır. Aradan uzun zaman geçse bile, yıllar sonra ihmal ya da istismara maruz kaldıkları kişilerden intikam alabilirler. Yaşıtlarına oranla madde bağımlısı olma ihtimalleri yüksektir. çocuk ihmali ve istismarı İhmal ya da çocuk istismarı Çocukları ve Gençleri Korumak İçin Neler Yapılmalıdır? Anne- baba olarak, cinsel taciz konusunda bilgili ve bilinçli olmak gerekir. Bu konuda çocukları da uyarmak ve bilgilendirmek çok önemlidir. Bu konuda çocuklarınıza şunları söyleyebilirsiniz “ Hiç kimsenin senin, özel yerlerine dokunmaya, seni öpmeye ve seni kendi özel yerlerine dokundurmaya hakkı yoktur. Birinin senin özel yerlerine dokunmak istemesi ya da senden kendi özel yerlerine dokundurmak istemesi saklanacak bir sır değildir. Anlatmama sözü vermiş olsan da, başına kötü şeyler geleceği söylense de, böyle bir durumda mutlaka anlatmalısın ve bu kesinlikle sır olarak kalmamalıdır.” Öğretmenler, yakın akrabalar ve komşular da bilinçlendirilmeli ve bu bilgilerin tamamlanmasına iştirak etmeleri sağlanmalıdır. Çocuğun gelişimini takip etmeniz, olağandışı bir durumu fark etmenize yardımcı olur. Çocuklar, zor durumda kaldığında kimlerden yardım alabileceği konusunda bilgilendirilmeli ve cesaretlendirilmelidir. Çocuğun huzur ve sevgi dolu bir ortamda yetişmesinin sağlanması da çok etkilidir. çocuk istismarı Psikolojisi İpuçları Çocuğu severken çocuğa sevgi göstermenin yolu çocuğu ellemek, ısırmak, çimdiklemek olmadığını anlatmak gerekir. Böyle sevilen çocuklar sevgiyi gösterme yolunun “dokunmak” olduğu yargısına kapılabilirler. Dolayısıyla bu da istismar ile sevgiyi ayırt edememelerine neden olabilir. Yabancı insanlarla öpüşmemesi, fazla yaklaşmalarına müsaade etmemeyi ve kuşkulu davranışların ne olacağı öğretilmelidir. Rahatsızlık duyduğu bir konu olursa da mutlaka anlatması gerektiği vurgulanmalıdır. Kendine güven duyabilmesi için, istemediği bir durumda “hayır” diyebilme becerisini kazanmasına yardımcı olunmalıdır. Bu konuda bir sorun yaşanırsa okulda rehber öğretmeni ya da psikologu ile görüşülmelidir. İhmal ya da çocuk istismarı mağduru olduğunu düşündüğünüz çocukları, çevrenizdeki en yakın sosyal hizmetler ve çocuk esirgeme bürolarına ya da polis karakoluna bildirmelisiniz. Zararlı maddelerden mümkün olduğunca uzak durması sağlanmalıdır. Madde kullanan çocukların otokontrol sistemleri zayıflamaktadır. Anne ve babalar çocuklarının çevresi hakkında bilgi edinmelidir. Arkadaşları kimdir, boş zamanlarında nerede, neler yapar, zamanını nasıl değerlendirir takip etmelidir. Çocuk, aile ile psikiyatrik değerlendirme ve gözlem altına alınmalıdır. Aile içinde gerçekleşen bir ihmal ve istismar söz konusu ise, gerektiğinde çocuk aileden uzak tutulmalıdır. Çocuk ihmal ve istismarı konusunda size yardımcı olmak için buradayız. Bizimle hemen iletişime geçerek, stres faktörlerini nasıl ortadan kaldıracağınız veya hayatı nasıl kolaylaştıracağınızı planlamaya başlayın. 👨⚕️ Uzm. Dr. Gökçe Küçükyazıcı Çocuk ve Ergen Psikiyatristi 🏠 Çocuk ve Genç Kliniği Ritim İstanbul AVM, Maltepe – İstanbul 🌍 Çocuk Psikolog Pedagog Randevusu 0216 688 14 74 Çocuk ve Genç Kliniği Uzm. Psikolojik Danışman Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmanlık ve Psikiyatri Merkezi İstanbul – Batı Ataşehir Tel 0 216 688 14 74
Antalya'nın Serik İlçesi'nde kurulan Çocuk İstismarıyla Mücadele ve Çocuk Haklarını Koruma Derneği'nin ÇOCUKÇA Başkanı Buğra Kaan Oğuz, "Çocuk istismarı konusunda ülkemiz ne yazık ki dünyada üçüncü sırada. Türkiye Psikiyatri Derneği yaptığı araştırmada, ülkemizde istismara uğramış çocuk oranını yüzde 33 olarak tespit etti. Bu rakam her 3 çocuktan 1'i demektir. Dünyada ise son 10 yılda cinsel istismara uğrayan çocuk sayısı 250 bin civarında" dedi. Serik’te yeni kurularak faaliyete geçen ÇOCUKÇA tarafından Boğazkent Mahallesi’nde bir tesiste basın toplantısı Kaymakam Haluk Şimşek, Serik Belediye Başkanı AKP’li Ramazan Çalık, İlçe Jandarma Komutanı Jandarma Binbaşı Mehmet Ece, Emniyet Müdürü Ömer Zafer Karaaslan ve diğer protokol üyeleri İSTİSMARIYLA MÜCADELE VE ÇOCUK HAKLARINI KORUMA DERNEĞİ “ÇOCUKÇA” ANTALYA’NIN SERİK İLÇESİNDE KURULDU.“ÇOCUKLAR YAŞADIKLARI TRAVMALARLA KALIYOR”Derneğin faaliyetleri hakkında bilgi veren ÇOCUKÇA Başkanı Buğra Kaan Oğuz, birkaç çocuk istismarı dosyasına avukat olarak atanmasının ardından derneğin kurulmasının gündeme geldiğini söyledi. Çocuk istismarıyla ilgili oranları araştırdıklarını ve çarpıcı rakamlara ulaştıklarını anlatan Buğra Kaan Oğuz, “Dünyada her 5 çocuktan 2’si fiziksel, duygusal ya da cinsel istismara uğruyor veya ihmal ediliyor. Ve ne yazık ki uzmanlar cinsel istismar vakalarının ancak yüzde 15’inin adli mercilere intikal ettiğini söylüyor. Gerisinin üzeri bir şekilde kapatılıyor ve çocuklar yaşadıkları travmalarla kalıyor” DERNEĞİ BAŞKANI AV. BUĞRA KAĞAN OĞUZ, ANTALYA’DA DAHA ÖNCE ÇOCUK İSTİSMARIYLA İLGİLİ KURULMUŞ HİÇBİR DERNEĞİN OLMADIĞINI KAYDETTİ.ÜLKEMİZ NE YAZIK Kİ DÜNYADA ÜÇÜNCÜ SIRADA’Çocuk yaştaki cinsel istismarın ilerleyen yaşlarda açığa çıkıp ciddi sorunlar yarattığını vurgulayan Buğra Kaan Oğuz, şöyle dedi“Öyle ki yapılan araştırmalara göre istismarcıların en az yüzde 50’si çocukluğunda istismara uğramış kişiler. Halbuki istismara uğrayan çocuk bunun akabinde psikolojik destek alsa, bu travmayı atlatması mümkün, fakat çoğu olayda çocuk hiçe sayılıp olayın bir şekilde üzeri kapatılmaya çalışıldığı için mağdur bir kez daha mağdur ediliyor. Çocuk istismarı konusunda ülkemiz ne yazık ki dünyada üçüncü sırada. Türkiye Psikiyatri Derneği yaptığı araştırmada, ülkemizde istismara uğramış çocuk oranını yüzde 33 olarak tespit etti. Bu rakam her 3 çocuktan 1’i demektir. Dünyada son 10 yılda cinsel istismara uğrayan çocuk sayısı ise 250 bin civarında. Antalyamız ise Türkiye’de 4’üncü sıradadır.”SERİK BELEDİYE BAŞKANI RAMAZAN ÇALIK, “GELİŞMİŞ TOPLUMLARIN EN BÜYÜK PROBLEMLERİNDEN BİRİ ÇOCUK İSTİSMARI AVRUPA ÜLKELERİNDE ÇOK YAYGIN GAZETELERDE OKUYORDUK. MAALESEF TÜRKİYE’YE DE YAYGINLAŞMIŞ BUNA ÜZÜLÜYORUZ” DEDİ.MÜCADELE EDİLMESİ GEREKEN BİR HASTALIK’Dünyadaki oranlar hakkında da bilgi veren Buğra Kaan Oğuz, Avrupa ülkeleri ve ABD’de de tablonun çok iyi olmadığını vurguladı. Buğra Kaan Oğuz, şöyle dedi“Dünyada en çok çocuk istismarı içerikli yayın yapan internet sitesi Avrupa’da. Ve Hollanda bu konuda birinci sırada. ABD, Kanada, Fransa ve Rusya ise, onun ardından geliyor. Dünyada çocuk istismarı konusunda ilk 10’da Güney Afrika, Bangladeş gibi ülkeler başı çekerken ardından Türkiye, İngiltere, ABD, Rusya ve Avustralya geliyor. Görüldüğü gibi bu suçun, bu pedofili olarak tanımlanan hastalığın ekonomi, refah seviyesi, okuryazarlık yani kısacası her anlamda gelişmişlik diye tabir edebileceğimiz olguyla hiçbir alakası yok. Bu tamamen üzerine eğilinmesi ve mücadele edilmesi gereken bir hastalıktır. Tabi biz bu araştırmaları yapıp kendimizde belli bir bilinç oluşunca ister istemez rahatsızlık duyduk.”Belediye Başkanı Ramazan Çalık, çocuk istismarının Türkiye’de de yaygınlaşmasından duyduğu üzüntüyü dile getirirken, bununla mücadelenin herkesin görevi olduğunu KAYMAKAMI HALUK ŞİMŞEK, “HER OKULUMUZDA BİZİM UZMAN ARKADAŞLARIMIZ VAR ASLINDA, BU KONULARDA BÖLÜMLERİ BİTİRMİŞ ÖĞRETMENLERİMİZ VAR AMA TABİ Kİ ÖNEMLİ OLAN O ÖĞRETMENLERLE ÇOCUKLARI BULUŞTURABİLMEK” DEDİ.BUNUN OKUMUŞLUKLA CAHİLLİKLE ALAKASI YOK’Kaymakam Haluk Şimşek de gelişmiş toplumların en büyük sorununun çocuk istismarı ve kadına şiddet olduğunu aktarırken, “Bazı kadınlar da evde şiddete uğruyor. Bunun okumuşlukla cahillikle alakası yok ama dışarıya söyleyemiyor. Çocuklar da ne yazık ki istismara uğruyor, söyleyemiyor. En büyük sorunlardan biri bu. Önemli olan bu olayları başlangıcında yakalayıp müdahale edebilmek”
Mersin'de kaybolduktan 9 gün sonra cansız bedeni bulunan 2 buçuk yaşındaki Müslüme Yağal'ın ölümüyle ilgili Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümü'nden Prof. Dr. Osman Sert tarafından hazırlanan bilirkişi raporu ortaya çıktı. Raporda Müslüme’nin cinsel istismara uğradıktan sonra öldürüldüğü ortaya Gülnar ilçesinde 10 Kasım 2021’de ailesi kırsal alanda çadır kurduğu sırada kayboldu. Arama çalışmalarının 9’uncu gününde Müslüme’nin cansız bedeni olay yerinden yaklaşık 7 kilometre uzaklıkta çalılıkların arasında incelemelere göre Müslüme'nin boyun kısmında 70 yaşındaki dede Hasan Yağal'ın DNA’sı bulunurken yapılan analize göre Müslüme’nin 14 yaşındaki ablasının babasının Hasan Yağal olduğu ortaya çıktı. Şüpheler cinsel istismar ve cinayet üzerinde yoğunlaştı. Önceki gün ilk kez hakim karşısına çıkan aile üyeleri suçlamaları reddederken şüpheli Hasan Yağal, boyunda bulunan DNA örneğiyle ilgili “Her gördüğümde Müslüme'yi yüzünden öperim. Boynundan DNA çıkması normal. Bundan cinsel bir eylem olduğu çıkmaz” dedi. Ancak bilirkişi raporuna göre bu basit bir öpme Dilara Şimşek'in haberine göre, raporda yer alan ifadeler şöyle “Şüphelinin savunmasında belirttiği gibi basit bir öpme olarak değerlendirilemeyeceği; şüpheli ile maktulenin yoğun bir temas yaşadığına dair gösterge niteliğinde… Delillere göre maktulenin nitelikli cinsel istismar eylemine maruz kalıp öldürüldüğü kanaatine ulaşıldığı…”TEK BAŞINA GİDEMEZÖte yandan raporda Müslüme’nin cansız bedeninin ailenin yaşadığı bölgeye 7 kilometre uzaklıkta bulunmasının hayatın olağan akışına aykırı’ olduğu ifadeleri yer aldı “2 buçuk yaşında bir kız çocuğunun o bölgeye çadır bölgesinden kendi kendine gitmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, cesedin bulunuş şeklinde tespit edilen hususlar birlikte değerlendirildiğinde olayın cinayet olduğu hususunda kuşku bulunmadığı…”RAPOR YALAN SÖYLEMEZMüslüme'nin ölümüne ilişkin davanın ilk duruşması önceki gün Silifke 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Şüpheli dede Hasan Yağal tutuklu olarak yargılanırken anne Selvi, babaanne Ayşe Yağal ile ağabey de tutuksuz Selvi Yağal, duruşmada Müslüme'nin ölümüyle ilgili kimseden şikâyetçi olmadığını söyledi. Mahkeme heyeti, DNA raporunu hatırlatarak Hasan Yağal'a Müslüme'nin ablası diğer torunu kendi çocuğu olup olmadığı konusunda soru sordu. Yağal ifadesinde, "Raporu bilemem. Belki akrabalıktandır” ifadelerini ilgili değerlendirmede bulunan Adli Tıp Uzmanı Halis Dokgöz ise “DNA raporları yüzde doğruyu söyle, DNA raporları yalan söylemez” dedi.
Çocuk istismarı denildiğinde birçok kişinin aklına çocuklara uygulanan fiziksel şiddet gelir. Bunun ile birlikte çocuk istismarının fiziksel şiddet dışında da anlamları istismarı yaşadığımız toplumun acı gerçeklerinden biridir. Birçok otorite figürü ve ebeveyn kötü ya da kaba davranışı bir disiplin metodu olarak kullanmaktadır ve hatta bazıları bunu kendi hayal kırıklıklarının dışa vurumu olarak göstermektedir. İstismarın arka planındaki neden her ne olursa olsun önemli olan bizim bu konu hakkında bilgilenmemizdir. Ve eğer siz de yazımızı okuduktan sonra kendi çocuğunuzu istismar ettiğinizin farkına varırsanız, çocuğunuza zarar veren bu tarz yaklaşımları bırakmanız gerektiğini de fark ve sağlıklı bir şekilde çocuk yetiştirmek, çocuğa sadece barınma, beslenme ve eğitim imkanı sunmaktan ibaret değildir. Barınma, beslenme ve eğitim gibi ihtiyaçların her gün karşılanması tabii ki çok önemlidir ama bu tarz ihtiyaçları karşılansa da kötü davranışa maruz kalan çocuklar mutlu ve sağlıklı bir bireye dönüşmezler. Çocuklar mutlu bir şekilde büyümeye ihtiyaç yemek, yatak ve eğitim gibi temel ihtiyaçlarını karşılarken onun duygusal gelişimine de özen göstermeniz son derece önemlidir. Bu makalemizde çocuk istismarı ile ilgili bilmeniz gereken tüm bilgiyi çocuk istismarının farklı şekillerinden ve istismarın arka planındaki nedenlerden zamanda çocuk istismarının bebekler üzerindeki etkilerini ve bu etkileri bertaraf etmeyi de istismarının çeşitleriÇocuk istismarının pek çok şekli olduğu için yarattığı zarar da çeşit çeşit çeşitlerini sınıflandırırken yaşanılan her istismarın o ana özgü birçok detaya bağlı olarak bir diğerinden farklı olduğunu pek çok etkenin bulunduğu çok karışık bir konu olsa da çocuk istismarı hiçbir şartta ve durumda doğru ya da haklı bir uygulama istismarFiziksel istismar, istismar konusunun en iyi bilinen ve en çok karşımıza çıkan şeklidir. Bir kişinin diğer bir kişiyi kasti olarak fiziksel anlamda yaralaması şeklinde açıklanabilir. Fiziksel istismarda vurma ve kesme gibi birçok ciddi saldırı istismarın bulunduğu ailelerde şiddet bazen tek bir ebeveynden gelir bazen de her ikisi tarafından uygulanır. Genelleme yapacak olursak fiziksel istismarın arka planında çoğunluk ile alkoliklik, uyuşturucu bağımlılığı, finansal sorunlar ya da sinir ve ruh sağlığı bozuklukları gibi nedenler istismarÇocuk istismarının bu şekli çok farklı çevrelerde karşınıza çıkabilir. Bunun ile birlikte olayın doğası gereği şiddet uygulayan kimse genellikle çocuğun çok yakınındaki ebeveyn, büyükanne-büyükbaba ya da sınıf öğretmeni gibi kişilerden biri etmek, dalga geçmek, çocuğun kusurlarını sürekli eleştirmek, çocuk ile konuşurken aşağılayıcı ya da küçümseyici bir dil kullanmak, korkutmak, manipülasyonda bulunmak ve zorbalık etmek psikolojik istismarın çeşitli istismarCinsel istismar, yukarıda fiziksel ve psikolojik istismar başlıklarında paylaştığımız birçok unsuru aynı anda içermektedir. Bunun ile birlikte cinsel istismarın içeriği ve devamında çocukta bıraktığı etki çok daha istismar genellikle çocuğun “güven çemberi” içerisindeki aile bireyleri, akrabalar ya da çok yakın ve güvenilen kişiler tarafından istismarın çocukların psiko-duygusal gelişimlerinde yıkıcı zararları olur. Bu tarz bir istismarın kısa, orta ve uzun vadede farklı farklı etkileri araştırmalar, cinsel istismara maruz kalan kişilerde depresyon, intihar eğilimi, uyuşturucu bağımlılığı ve çeşitli psikolojik sorunlar görüldüğünü ortaya bırakma ya da ihmalkarlıkİstismarın bu şeklinde ebeveyn ya da koruyucu kişi çocuğun ihtiyaçlarını karşılamaz ya da ihtiyaçları ile ilgilenmez. Beslenme, hijyen, sağlık ve güvenlik gibi konularda ihmalkarlık ya da çocuğu her konuda tamamen yüzüstü bırakmak terk edilmişlik duygusu bu tip istismarlara ya da bir başına bırakmak çeşitli şekillerde gerçekleşebilir. Ebeveyn ya da koruyucu kişi evi terk edebilir veya çocuğu ev dışında bir yere bırakıp kendi başının çaresine bakmasını edilmenin ya da bir başına bırakılmanın çocukların psikolojik gelişimlerinde son derece olumsuz etkileri olur. Terk edilen çocuk hali hazırda ihmal de edilmiş olduğu için psikolojik olumsuzluklar kötü beslenme, sağlık ihmali, eğitim eksikliği ve ihmalden kaynaklanan çeşitli kazalar gibi sorunların katlanmasına neden ve terk etme gibi istismarlar çocukları gelişimleri adına son derece zararlı ve zehirli çevrelere “tek” değildirYukarıda bahsettiğimiz istismar şekillerinin tek tek gözükmediğinin altını çizmekte fayda vardır. Diğer bir deyiş ile, bir çocuk aynı anda birden farklı şekilde istismara maruz yatkın kişiler genellikle kurbanlarına birden fazla çeşit istismarı aynı anda istismarının etkileriÇocuk istismarının çocuklarda bıraktığı etki son derece derin ve olumsuzdur. Önceden de bahsettiğimiz gibi çocuk istismarı son derece zarar verici bir eylemdir ve hiçbir şekilde haklı evresinde, kişiler arasındaki ilişkilerin çocuğun gelişiminde ve sağlığında çok ciddi etkileri olur. Bu bilgi eşliğinde çocuklukta sağlıklı ve olumlu ilişkilerin son derece gerekli olduğunu söyleyebiliriz.“Sevgi ve ilgi” teorisi deneysel bir bakış açısını insancıl bir bakış açısı ile birleştiriyor. Sürekli gelişen biyoloji, psikoloji ve psiko-analiz gibi alanlar eşliğindeki sevgi ve ilgi teorisi sizlere çocuk yetiştirmenizde yardımcı olacak tamamlanmış bir model ebeveynler ya da koruyucu kişiler ile bebeklerin arasındaki duygusal bağın oluşumunu ve gelişimini açıklarken aynı zamanda da bu bağın çocuğun davranış biçimlerini nasıl etkilediğini bir söylem ile, dış uyaranlar, çocuğunuzun çevresinde olan biten ile başa çıkabilmesini mümkün kılmayan rol modelleri edinmesine neden istismarı çocukların algılarını ve taklit etme becerilerini sakatlar. Bu nedenle de çocuk istismarı, çocukların psikolojik gelişimlerine son derece olumsuz etkileri olan ciddi bir istismarına maruz kalan kurbanlar diğer insanlar ile sağlıklı ilişkiler kurmak ve hoşça vakit geçirmek konusunda çok zorlanırlar.
çoçuk istismarı ile ilgili yazılar