Kuzey ve Güney Ay Düğümleri, Karma Astroloji’de çok önemlidir. Güneş ve Ay’ın yörüngelerinin, kuzeyde ve güneyde kesiştiği sanal noktalardır. Güney Ay Düğümü (GAD) ruhun geçmişini, gelişmiş özelliklerimizi ve hayata başlarken diğer insanlardan daha fazla vurgulanmış yönlerimizi anlatır.
Mesela benim 10.evde güney aydüğümü yengeç üstelik satürn de orada 4.evde kuzey aydüğümü oğlak yayda.Insan evinde nasıl bir oğlak gibi davranır ki ya da tam tersi 10.evde yengeç . Tam tersi olsa mantıklı ama bu şekilde olunca kafam karışıyor.Ben bunu çok merak ediyorum.Teşekkürler😍
Kasım ayında Ay Düğümleri burç değiştiriyor. Son 18 aydır Aslan/Kova eksenini tarayan düğümler, 6 Kasım 2018 saat 21:10 itibariyle Yengeç/Oğlak aksına geçiyor. 6 Kasım günü saat 21:10’dan önce doğan bebeklerin Kuzey Ay Düğümü Aslan olurken 21:10 sonrası doğan bebeklerin ki Yengeç olacak.
Jbgm. Ay düğümleri nereden geldiğimiz ve nereye ulaşmamız gerektiğimizi gösterir. Güney Ay Düğümü geçmişimizi, alışkın olduğumuz davranış tarzını ve koşulları gösterir. Konfor alanımızdır. Geçmişimizle ilgilidir. Burada önemli olan içgüdüsel olarak Güney Ay Düğümü özelliklerini göstermeye yatkın olacağımız için gelişimimiz adına bu alandan uzaklaşarak Kuzey Ay Düğümü’ne doğru gitmemiz gerektiğidir. Çünkü Kuzey Ay Düğümü geleceğimiz, daha mutlu, huzurlu, başarılı olmak adına edinmemiz gereken özellikler ve davranış tarzları ile ilgilidir. İki düğüm arasında bir denge yakalamak ve Güney Ay Düğümü ile temsil edilen devamlı olarak çekildiğimiz özelliklerimizden uzaklaşmaya çalışarak, Kuzey Ay Düğümü ile temsil edilen ve edinmemiz gereken özelliklere yönelmemiz gerekir. Kişi ilerleyişini bilinçsiz bir şekilde ve hayatta yaşadığı krizli veya onu değişime zorlayan deneyimleri ile deneyimleyebilir. Astroloji ile bu konuda farkındalığımızı arttırarak kendi değişim koşullarımızı kendimiz oluşturma fırsatı düğümlerinin kişiye getireceği değişim, dönüşüm konuları kişinin haritasında bulunduğu ev ve burç ile ilgilidir. Bulundukları burçlara göre etkilerinin neler olabileceğine; burca göre kişinin Güney Ay Düğümü ile gelen alışkın oldukları özelliklere ve Kuzey Ay Düğümü ile ilerlemesi gereken yönlere kısaca Ay Düğümü Koç- Güney Ay Düğümü TeraziGüney Ay Düğümü Terazi olan kişiler uyum sağlamak için kendi isteklerini göz ardı edebilir, “ben” demektense her zaman “biz” deme eğiliminde olabilirler. Başkalarına fazla bağımlı olabilir ve bu yüzden ikili ilişkilerini hayatlarının merkezine oturtabilirler. Daha cesur ve öncü olup, kendi istekleri doğrultusunda da ilerleyebileceklerini kavramaları gerekir. Diğer insanlara gösterdikleri sevgi ve özeni kendilerine de göstermeliler ve kendi hayatlarındaki mutluluk ve başarının ihtiyacı olan başlangıçları yapmakta daha girişken Ay Düğümü Boğa – Güney Ay Düğümü AkrepAkrep burcunun getirdiği güç arzusu, yargılayıcı bakış açısı ve bazen saplantılı olabilecek bakış açısı kişinin krizler yaşamasına sebep olur ve Güney Ay Düğümü Akrep olan kişiler için bu krizler hayatın olağan durumu haline gelmiştir; adeta krizlerle beslenir haldedirler. Daha bağışlayıcı, işbirlikçi, huzur ve güven amaçlı davranmayı öğrenmeleri gerekir. Detaylara takılmadan daha pratik bakabilmeli ve şartları zorlamadan sakin bir şekilde ilerlemeliler. Maddi konularda da daha güvenlikçi ve kontrollü olmaları Ay Düğümü İkizler – Güney Ay Düğümü YayGüney Ay Düğümü Yay olan kişiler kültürel ve bilgi ile ilgili konularda kibirli tutumlarından, her şeyin en doğrusunu kendilerinin bildikleri yönündeki düşünce kalıplarından uzaklaşmalılar. Kararlarında fazla içgüdüsel ve uçarı olabilirler. Çevrelerine kendi düşüncelerini dayatmaya çalışabilirler. Başkalarının fikirlerine de kıymet vermeyi, görüşlerine saygılı olmayı, her insanla iletişim kurabileceklerini ve herkesten bir şey öğrenebileceklerini kabullenmeleri gerekir. Bilgiyi paylaşmak ilerlemelerinde en önemli unsurlardan biri Ay Düğümü Yengeç – Güney Ay Düğümü OğlakOğlak enerjisi ile her şeyi planlayıp, organize etmeye alışkın olan Kuzey Ay Düğümü Yengeç insanı duygulara da değer vermesi gerektiğini öğrenmelidir. İletişimdeki soğuk ve mesafeli duruşunun yerini bazen hislerine bırakıp içinden geldiği gibi davranmalı. Hayattaki her durumu fazla ciddiye alma eğiliminden ve kuralcı yapılarından uzaklaşmalılar. Bazen kuralların da dışına çıkılabileceğini ve esnek olmak gerektiğini kabullenip, hayatın ve duygularının tadını çıkarmaya odaklanmaları Ay Düğümü Aslan – Güney Ay Düğümü KovaKova burcunun getirdiği gruplar içerisinde var olma enerjisini Aslan burcu ile biraz daha kişisel boyuta çıkarmak gerekir. Başkalarına uyarak ilerlemek yerine biraz da onların kendilerine uymasını isteyebilmeleri önemlidir. Öne çıkmaktan kendini göstermekten, yaratıcı kişiliklerini ortaya koymaktan kaçınmamalılar. Samimi ve dürüst olmalı, sıcakkanlı yönlerini de ortaya koymayı hedeflemeleri Ay Düğümü Başak – Güney Ay Düğümü BalıkGüney Ay Düğümü Balık burcu kişinin fazla sabırlı ve kabullenici olmasına sebep olabilir. Hayallerle gerçekleri birleştirmek zorlaşabilir. Daha ayağı yere sağlam basan hedefler belirleyebilmeli ve kendini kurban rolüne sokmadan amaçları doğrultusunda ilerleyebilmeliler. Bunun için planlı ve pratik olmayı öğrenmeleri gerekir. Daha fazla çalışmalı ve hiçbir çaba sarf etmeden mevcut durumu kabullenmek yerine yapabileceklerine inanarak ilerlemeyi gelecek hafta…Astrolog Esra Kocasoyİnstagram kocasoyesra
Doğduğunuz Tarihe Bakarak Hangi "kuzey ay düğümünde" olduğunuzu bulabilirsiniz Doğduğunuz tarihe bakarak hangi "kuzey ay düğümü'nde olduğunuzu bulabilirsiniz. 29 Aralık 1928- 7 Temmuz 1930 BOĞA 8 Temmuz 1930- 28 Aralık 1931 KOÇ 29 Aralık 1931-24 Haziran 1933 BALIK 25 Haziran 1933- 8 Mart 1935 KOVA 9 Mart 1935-14 Eylül 1936 OĞLAK 15 Eylül 1936-3 Mart 1938 YAY 4 Mart 1938- 12 Eylül 1939 AKREP 13 Eylül 1939- 24 Mayıs 1941 TERAZİ 25 Mayıs 1941- 21 Kasım 1942 BAŞAK 22 Kasım 1942-11 Mayıs 1944 ASLAN 12 Mayıs 1944- 13 Aralık 1945 YENGEÇ 14 Aralık 1945- 2 Ağustos 1947 İKİZLER 3 Ağustos 1947- 26 Ocak 1949 BOĞA 27 Ocak 1949- 26 Temmuz 1950 KOÇ 27 Temmuz 1950-28 Mart 1952 BALIK 29 Mart 1952-9 Ekim 1953 KOVA 10 Ekim 1953-2 Nisan 1955 OĞLAK 3 Nisan 1955-4 Ekim 1956 YAY 5 Ekim 1956- 16 Haziran 1958 AKREP 17 Haziran 1958- 15 Aralık 1959 TERAZİ 16 Aralık 1959- 10 Haziran 1961 BAŞAK 11 Haziran 1961- 23 Aralık 1962 ASLAN 24 Aralık 1962- 25 Ağustos 1964 YENGEÇ 26 Ağustos 1964- 19 Şubat 1966 İKİZLER 20 Şubat 1966- 19 Ağustos 1967 BOĞA 20 Ağustos 1967-19 Nisan 1969 KOÇ 20 Nisan 1969-2 Kasım 1970 BALIK 3 Kasım 1970-27 Nisan 1972 KOVA 28 Nisan 1972-27 Ekim 1973 OĞLAK 28 Ekim 1973-10 Temmuz 1975 YAY 11 Temmuz 1975-7 Ocak 1977 AKREP 8 Ocak 1977-5 Temmuz 1978 TERAZİ 6 Temmuz 1978- 12 Ocak 1980 BAŞAK 13 Ocak 1980- 24 Eylül 1981 ASLAN 25 Eylül 1981- 16 Mart 1983 YENGEÇ 17 Mart 1983-11 Eylül 1984 İKİZLER 12 Eylül 1984- 6 Nisan 1986 BOĞA 7 Nisan 1986- 2 Aralık 1987 KOÇ 3 Aralık 1987- 22 Mayıs 1989 BALIK 23 Mayıs 1989-18 Kasım 1990 KOVA 19 Kasım 1990-1 Ağustos 1992 OĞLAK 2 Ağustos 1992-1 Şubat 1994 YAY 2 Şubat 1994-31 Temmuz 1995 AKREP 1 Ağustos 1995-25 Ocak 1997 TERAZİ 26 Ocak 1997- 20 Ekim 1998 BAŞAK 21 Ekim 1998-9 Nisan 2000 ASLAN 10 Nisan 2000-12 Ekim 2001 YENGEÇ 13 Ekim 2001-13 Nisan 2003 İKİZLER 14 Nisan 2003-25 Aralık 2004 BOĞA 26 Aralık 2004-21 Haziran 2006 KOÇ KUZEY AY DÜĞÜMÜ KOÇ GELİŞTİRMESİ GEREKENLER Bağımsızlık, kendinin farkında olmak, kendi itilimlerine güvenmek, cesaret, kendini ruhen beslemek. TERK ETMESİ GEREKENLER Kendini başkalarının gözüyle görmek, adalete saplantılı bağlılık, kısasa kısas zihniyeti, fazlasıyla fedakar olmak. GEÇMİŞTE NASILDI Sahne arkasındaki kişiydi. İyi bir yardımcı, sekreter, diplomat ve hizmetçiydi. Pek çok reenkarnasyonunda başkalarını destekleme uğruna kendi kimlik duygusunu oluşturamadığından, bu yaşamda, başkalarının gözünde ne olduğuna aldırmadan kim olduğuna bakması gerekir. ŞİMDİ NE YAPMALI Kendini disipline sokmalı, kendi merkezini oluşturmalı, hissettiğini söylemeli, kararlarını ertelememeli ve bağlanma korkusunu yenmeli. Her zaman her şey iyiymiş gibi davranmamalı, öfke, hiddet gibi duygularının farkına varmalı, liderlik yapmalı. İdeal ve kendini adamış bir partner bulmak için bitmez arayışını bırakıp, önce kendisinin kim olduğunu iyice tanımalı. KUZEY AY DÜĞÜMÜ BOĞA GELİŞTİRMESİ GEREKENLER Sabır, sadakat, beş duyudan zevk almak, bağışlamak, şükretmek, sebat, bedensel zevkleri tecrübe etmek. TERK ETMESİ GEREKENLER Sabırsızlık, yargılama eğilimi, saplantılı-zorlayıcı eğilimler, aşırı tepki göstermek, kendini krizlere sokmak. GEÇMİŞTE NASILDI Geçmiş yaşamında nüfuzlu kişilerin yanındaydı. Şef danışmanı, başkan yardımcısı ya da generalin sırdaşıydı. Psikiyatr, büyücü, danışman ya da hekimdi. Tüm gücünü daha kudretli olan sırdaşı için kullanmıştı. ŞİMDİ NE YAPMALI Aşırı tepki göstermemeli, güvenlik ağı olmadan tehlikelere atılmamalı, başkalarının onayını kazanabilmek için başarabileceğinden yüksek riske girmemeli, çalışanlarını her an işlerini kaybetme tehlikesiyle baş başa bırakarak gücünü kötüye kullanmamalı, kıskanç olmamalı. İlişkilerde cinsel tükenmeye yol açacak hızlı trafik’ten kaçınmalı; seksi, bir şey elde etmek için kullanmamalı. KUZEY AY DÜĞÜMÜ İKİZLER GELİŞTİRMESİ GEREKENLER Sağlıklı merak, sorular sormak, ölçülülük, mantık, başkalarını bilerek neşelendirmek, yeni olmak, fikirlerini tehditkâr bir biçimde ifade etmemek, bir durumun iki yanını görmek. TERK ETMESİ GEREKENLER Kendi haklılığından emin olmak, soğuk davranmak, dinlemeden başkalarının ne düşündüğünü bildiğini varsaymak, düşüncesiz spontanelik, sezgiyle hareket etmek, geçmiş deneyimlere dayanarak bugünkü durumlara peşin hükümle cevap vermek. GEÇMİŞTE NASILDI O, Hindistan'da gerçeği arayan bir Sadu, çölde bir münzevi, bir göçebe, gerçeği aramak için vahşi doğaya giden bir yalnız, bir filozof kraldı. Şimdi gerçeğini paylaşmak, topluma yeniden katılmak için geldi. ŞİMDİ NE YAPMALI Geçmişte bir münzevi olduğundan, konuşma ihtiyacında ama başkalarını dinlemeyi, fikir almayı unutmamalı. Yavaşlamayı, sabırlı olmayı öğrenmeli, kökten çözümler yerine küçük ve geçici çözümlerin olduğunu öğrenmeli. Sırf çeşitlilik, deneyim uğruna cinsel ilişkiye girmemeli. Mutlu olabileceği partner, fiziksel olduğu kadar zihinsel olarak da anlaştığı biridir. KUZEY AY DÜĞÜMÜ YENGEÇ GELİŞTİRMESİ GEREKENLER Empati, alçakgönüllülük, insanları zihinsel, duygusal ve fiziksel olarak desteklemek, kendi temelini ve güvenliğini oluşturmak. TERK ETMESİ GEREKENLER Kontrol etme ihtiyacı, süreci ihmal edip hedefe odaklanmak, yakın ilişkilerde duygu ve korkularını saklamak, dürüst bir şey yerine toplumsal olarak kabul görenleri yapmak. GEÇMİŞTE NASILDI Geçmiş yaşamında katı kurallara bağlı dini cemaatlerde yaşamıştı. İçgüdülerini, cinsel arzularını ve fiziksel ihtiyaçlarını bastırmıştı. Kamusal otorite, toplumsal düzen, feodal lord, politikacı, iş adamı ve patron olarak görev yaptı. Geçmişte halkın ilgisi vardı, hâlâ izleyicilerini arıyor. ŞİMDİ NE YAPMALI Kabul ve tasdik edilme arayışından kaçınmalı. Kontrol duygusu onun için bir tuzak. Duygularını bastırmaya çalışmak da... Aşırı ciddi tavrı, istemeden de olsa onu yaklaşılmaz yapar. Ona yardım edenlere nesne muamelesi yapmamalı, yaşamı ve kendisini daha az ciddiye almalı, oyunbaz ve neşeli olmalı. KUZEY AY DÜĞÜMÜ ASLAN GELİŞTİRMESİ GEREKENLER Bireysellik, irade, coşku, özgüven, risk almak, yaşamı bir oyun olarak görmek, yaşamdan zevk almak, eğlenmek. TERK ETMESİ GEREKENLER Ait olmak için baskılara boyun eğmek, eyleme geçmek için başkasının iteklemesini beklemek, hayalcilik, yüzleşmelerden kaçmak. GEÇMİŞTE NASILDI Geçmiş yaşamında bilim adamı, gözlemci, insancıl davaları desteklemek uğruna kendini feda eden kişiydi. Geçmiş yaşamda içindeki çocuğun canlılık enerjisini yitirmişti. ŞİMDİ NE YAPMALI Aşırı derecede onaylanmaya ihtiyaç duymamalı. Akıcı düşünmeli, bilimsel yaklaşımın sınırlarını aşıp daha yaratıcı olmalı, evrenin ona hayallerini gerçekleştirmesi için sunduklarını kabul etmeli. Deneyim yolundan gitmeli, ilişkiye girdiğinde ideal eş rolünü oynamaktan vazgeçmeli, gerçek bağlanmayı kabul ederek çocuklarla vakit geçirmeli. KUZEY AY DÜĞÜMÜ BAŞAK GELİŞTİRMESİ GEREKENLER Katılım, kaosa düzen getirmek, şimdiye odaklanmak, korkulara rağmen riskler almak, şefkatli davranmak, başkalarına hizmet etmek, ılımlılık. TERK ETMESİ GEREKENLER Plan yapmaktan kaçınmak, gerçeklerden kaçış ve bağımlılık eğilimleri uyuşturucu maddeler, alkol, aşırı uyku, hayal kurma, aşırı duyarlılık, aşırıcılık, geri çekilmek, yetersizlik duygusu. GEÇMİŞTE NASILDI Geçmiş yaşamda egosunun dağılmasını yaşamıştı. Eğer bu dağılma alkol ve uyuşturucu gibi şeylerle gerçekleşmişse, bu yaşamda da bağımlılık eğilimleri gösterebilir. Şimdi hizmet etme zamanı. ŞİMDİ NE YAPMALI Sürekli şefkat, dikkat ve anlayış görmek isteyerek dipsiz bir kuyuya dalmamalı. Özgüvenini geliştirmeli. Geçmiş yaşamında daha az dünyevi olduğundan ve bu yaşamında deneyerek öğrenmek süreçlerinden geçmeli. Aşırı içe odaklanma eğilimini bırakıp, dışarıya odaklanmalı. Ilımlı olmalı. Romantik ilişkilerde daha gerçekçi olmayı denemeli. KUZEY AY DÜĞÜMÜ TERAZİ GELİŞTİRMESİ GEREKENLER İşbirliği, diplomasi, davranış inceliği, bencil olmamak ve karşılık beklemeden destek vermek, paylaşmak, her iki tarafın da kazançlı çıktığı durumlar yaratmak. TERK ETMESİ GEREKENLER Düşünmeden fevri davranmak, kendini öne sürmek, başkalarının ihtiyaçlarının farkında olmamak, ben merkezcilik, öfke patlamaları, başkalarının kendisi gibi olmasında direnmek. GEÇMİŞTE NASILDI Savaşçıydı. Hep tetikteydi. Şimdi abartılı bir hayatta kalma dürtüsüne sahip. Başkalarıyla olmayı, sevmeyi ister ama bunu nasıl yapacağını bilemez. Benlik duygusuna sımsıkı sarılır çünkü savaşın her an başlayacağından endişe eder. Oysa şimdi savaşçı enkarnasyonunda değildir. ŞİMDİ NE YAPMALI Sert ve disiplinli olmaktan kaçınmalı, insanların bireysel farklılıklarının önemini kavramalı. Hep kendinin kazandığı ve karşıdakinin kaybettiği durumlar yaratmamalı. Hızlı karar vermemeli. Narsistik eğilimlerini bırakmalı. Özellikle aşkta “Önce ben” tavrını bırakmalı. Aldığından çok vermeye çalışmalı, misilleme yapmamalı, partnerini rakip olarak görmemeli. KUZEY AY DÜĞÜMÜ AKREP GELİŞTİRMESİ GEREKENLER Düşük enerjiye neden olacak şeyleri, yararsız mal-mülkü bırakmak, sahip olma zorunluluğu olmadan nesnelerden keyif almak, başkalarının desteğini kabul etmek fikirler, para, fırsatlar. TERK ETMESİ GEREKENLER Statükoya bağlılık, mülkiyetçilik, sahip olmakla aşırı ilgilenmek, bedensel arzulara saplanıp kalmak, değişime direnmek, başka bir yol olmasına karşın her şeyi tekrar tekrar aynı zor biçimde yapmak. GEÇMİŞTE NASILDI Bu insan sanki dünyaya düzinelerce giysiyle geldi. Geçmiş yükleri de beraberinde getirdi. Onun için zor olan şey bırakmak. Ama mal-mülk, geçmiş yaşam değerlerine mantıksız bağlılık onu durgunlaştırır. Geçmiş yaşamında çok çalışkandı, toprak sahibi ya da usta bir inşaatçıydı. Geçmiş yaşamında zengindi ve maddi konforu hedeflerdi. ŞİMDİ NE YAPMALI Dar görüşlere direnmeli, özellikle de kendininkilere. Bedensel zevklere ve maddi şeylere aşırı düşkün olmamalı. Yardım kabul etmeli. Parayla ilgili kriz durumundan kurtulmalı, biriktirme saplantısını aşmalı. Aşk ilişkisinde beğenilmeyeceği duygusunu yenmeli, risk almalı. Fiziksel gereksinimler kadar ruhsal gereksinimlerin de önemini anlamalı. KUZEY AY DÜĞÜMÜ YAY GELİŞTİRMESİ GEREKENLER Olacakları önceden bilme yeteneğine ve görünmez rehberliğe güvenmek, spontane olmak, bir özgürlük ve serüven duygusu geliştirmek, sansürsüz açık sözlü iletişim, doğada zaman geçirmek. TERK ETMESİ GEREKENLER İnsanların düşündükleri konusunda sonradan fikir yürütmek, kararsızlık, insanların duymak istediklerini söylemek, sezgisel bilişi mantıkla geçersiz yapmak, dedikodu yapmak, sabırsızlıkla yanıt istemek. GEÇMİŞTE NASILDI Bu insan birçok yaşamını öğretmen, yazar, hatip ve satıcı olarak geçirdi. Başkalarının düşüncelerini anlama pozisyonundaydı. Bu yaşama herkesin bakış açısını görebilme yeteneğiyle geldi ŞİMDİ NE YAPMALI Karar verirken sezgisini kullanmalı. Geçmişinin aksine bu karmada mantıksız olma hakkına sahiptir, sezgisel bilişiyle temasını geliştirmesi gerekir. İnsanlara gereğinden çok açıklamalar yapmamalı. Tartışmalara girmemeli. Bu enkarnasyonda onun kaderi, dünyaya şifa verici gerçeği, iyimserliği ve imanı bırakmak. Ara sıra yalnız doğaya gitmeli. Aşkı ve seksi bir serüven olarak görmeli. KUZEY AY DÜĞÜMÜ OĞLAK GELİŞTİRMESİ GEREKENLER Kendine hakim olmak, özsaygı, hedefleri yönetmek, geçmişi bırakmak, kendine ilgi göstermek, sorunları akla uygun yaklaşımlarla çözmek, vaatleri ve sözleri yerine getirmek. TERK ETMESİ GEREKENLER Bağımlılık, kapris, nedensiz huysuzluk, kendini korkuyla sınırlamak, şimdiki andan kaçmak için geçmişi kullanmak, kendini tecrit etmek, evde çok zaman geçirmek, kişisel risk almaktan kaçınmak. GEÇMİŞTE NASILDI Birçok yaşamı aile reisi olarak geçirdi. Klanıyla tamamen özdeşleşmişti. Geçmişte ev, yuva her şeyiydi. Yediriliyor, giydiriliyor, bakılıyor, korunuyordu. Bu karmaya bağımlılık gereksinimleriyle geldi. Şimdi bağımlılıklardan kurtulup sorumlu yöneticilik’ yapma durumunda. ŞİMDİ NE YAPMALI İnsanların ruh hallerini yönetmekten vazgeçmeli, çevresindekilerin hissettikleri şeyi hissetmelerine izin vermeli. Reddedilme korkusuyla hareket etmemeli, vazgeçmeyi öğrenmeli, çocuk gibi davranma dürtüsünden kurtulup, yetişkin olup sorumluluk almalı. Bağımlılıkla gelen karmalardan ötürü güçlü partnere ihtiyaç duyar. O nedenle geçimini sağlayacak, onu evde tutmak isteyen birini seçer ve böyle hareket ettiğinde ilişki bozulur. KUZEY AY DÜĞÜMÜ KOVA GELİŞTİRMESİ GEREKENLER Dostluk için arzu duymak, insancıl davaları savunmak, eşitliğin farkındalığı, başkalarıyla belirli rollerden bahçıvan, sevgili, doktor ayrı olarak, bireyler olarak ilişki kurmak, gruplara aktif katılım. TERK ETMESİ GEREKENLER İstediği şeyi elde etmekte ısrar etmek, sırf otorite kullanmak için değişiklikler yapmak, risk almaya bağımlılık, inatçılık, aşırı tutku, aşırılığa kaçmak, melodramatik eğilimler, onaylanmaya aşırı ihtiyaç duyma. GEÇMİŞTE NASILDI Geçmiş yaşamda kral, kraliçe ya da sanatçıydı. Özel olmaya alışmıştı. Şimdi eşitlik ve ait olma duygusunu yeniden kazanmak için, kendine verilen aşırı enerjiyi başkalarına vermeli ve gücünü insancıl davaları desteklemekte kullanmalı. ŞİMDİ NE YAPMALI Bu kişi geçmiş karmasının etkisiyle bir aşk ilişkisinde çok risk alır, hemen ilişkiye atlamak ister. Tutkuyu körü körüne izlediğinde, kaybeder. Onun başlıca dersi aşırı aktif egosunu, insanlığın tekamülüne katkıda bulunacak bir araca dönüştürmek. Yaratıcılığını sadece ün kazanmak için devreye sokarsa başarısız olur. Kişisellikten uzaklaşmalı, objektif olmalı. İlişkilerde eşitlik göz etmeli. KUZEY AY DÜĞÜMÜ BALIK GELİŞTİRMESİ GEREKENLER Yargılayıcı olmamak, şefkat, meditasyon ve iç gözlem yoluyla zihni özgürleştirmek, ruhsal yola odaklanmak, evrenle bağlantıyı kabul ve tasdik etmek, değişimi hoş karşılamak. TERK ETMESİ GEREKENLERAşırı endişe tepkileri, analizciliği abartmak, saplantılı kaygı, ayrıntıların önemine kafayı takmak, eleştirici ilk tepkiler, hata bulmak, başkalarını haksız çıkarmak, esnek olmamak. GEÇMİŞTE NASILDI Fiziksel şifacıydı. Birçok farklı kültürde cerrah, doktor ya da hemşireydi. Bunlar işini doğru yapmasını gerektiren pozisyonlardı. Bu karmada o her şeyi kusursuz yapmak ister ve bir aciliyet duygusu hisseder. ŞİMDİ NE YAPMALI Hayalini başkalarına sunan harika bir ressam, zanaatkâr, oyuncu ya da müzisyen olmaya eğilimli. Sürekli yanıtlar peşinde koşmamalı, mükemmeliyetçi tutumunu bırakmalı. Değişimi, hayatın akışına kendini bırakmayı öğrenmeli. Duygusal yaşamında açıklığı öğrenmeli. "Güneş gibi ol şefkatte, merhamette Gece gibi ol ayıpları örtmekte Akarsu gibi ol keremde, cömertlikte Ölü gibi ol öfkede, asabiyette Toprak gibi ol tevazuda, mahviyette YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN, YA DA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL !!!!!!!! " MEVLANA[align=center][color=008000][size=x-large] [i]
NAAAPALIM SEVIYOZ… AYIP MI EDİYOZ Kuzey Ay Düğümü YENGEÇ olanların Güney Ay Düğümleri OĞLAK’tadır. Dolayısıyla OĞLAK’ın olumlu özelliklerini korumakla birlikte aşırıya kaçan yanlarını temizlemek ve YENGEÇ’in olumlu özelliklerini benimsemek, gelişme yollarının önünü açmak için kaçınılmaz bir gereksinimdir; Güney Düğümü Oğlak – Kuzey Düğümü Yengeç olan insanın öğrenmesi gereken en önemli ders, DUYGULARLA ONLARDAN KAÇARAK BAŞ ETME’nin mümkün olmadığıdır… Kuzey Düğümü Yengeç’te, Güney Düğümü Oğlak ta olanlar, mahrumiyeti, özellikle de duygusal mahrumiyeti iyi tanıyan ve çok derinde bir yerde kendilerini sevilmeyi hak etmeyen ya da sunulan sevgiden kolayca mahrum bırakabilecek kadar az öneme, değere ve cazibeye sahip biri olarak gören insanlardır. Bunun ebeveynlerinden birine göre ”uygun olmayan” bir zamanda dünyaya gelmeleri ya da doğumlarıyla birlikte aile üyelerinin hayatlarında istenmeyen yönde değişimler olmasıyla ilgisi olabilir… Çocukluklarında yeterince hoşgörüyle karşılanmadıkları, kimsenin onlara ayıracak fazla enerjisi ya da vaktinin olmadığını görüp yalnız ve bazen de ilgisiz kalmış hissettikleri bir süreç geçirmiş olabilirler. Ya da bir çocuğun sakınılması gereken ortamlarda yaşar, katlanılması güç koşulları sineye çekmeyi öğrenirler. Bu onların ERKEN büyümelerine, daha doğrusu kendilerini hiç bir zaman gerçek anlamda ”çocuk gibi” hissedememelerine neden olabilir. BEN demelerinin uygun olmadığını, ÖTEKİ kişilerin daima bir şekilde daha fazla kayırılması ve korunması gerektiğini, incinme, rahatsızlık, kızgınlık, endişe gibi olumsuz duygularını ya da onları mutlu edecek şeylere ilişkin taleplerini bastırmak zorunda olduklarını hissedebilirler… Bu deneyimler onları ÖZDEĞER duygularını sorgulamaya iter, duygularını KONTROL ETMEYİ ve başkalarının öncelikleri karşısında GERİ ÇEKİLMEYİ doğal kabul etmelerine neden olur. Şikayet etmeye hakları olmadığını düşünen, incitilebilir olduklarını açığa vurmaktan ya da yaşadıkları olumsuzlukları itiraf etmekten utanç duyan Güney Düğümü Oğlak – Kuzey Düğümü Yengeç olan kişiler, daima – bir şekilde – güçlü olmaya çalışırlar. Kendilerini çok derinde bir yerde KUSURLU, EKSİK, İSTENMEYEN ya da AYIPLI buldukları için, bulundukları ortamlarda kimseye sıkıntı ya da külfet vermemeye çalışır, AİT OLMAYI HAK ETMEK İÇİN de yararlı ve gerekli biri olmaya odaklanırlar. Bu tutum onları, duygusal iletişim kurmak konusunda tutuk hale getirebilir. Her şeyle kendileri baş etmek ister gibi davranabilir, insanları – özellikle de kırılgan hissettikleri zamanlarda – kendilerinden uzak tutarak acı çektiklerini saklayabilir, yardım istemeyi ya da uzatılan eli tutmayı beceremeyebilirler. Dışarıya verdikleri görüntü, kendine yeterli ve mesafeli ya da aşırı korunaklı hatta itici olabilir. Aslında onlar da, herkes kadar duygusal ve kırılgandırlar… Ama ”yumuşak” görünmenin ve etkilenebilir olduklarını dışa vurmanın alınabilecek en büyük risk olduğunu zannederler. Duygusuz, ödünsüz, mesafeli hatta bazen de saldırgan görünümlerini meşru göstermek için öne sürdükleri temel sav ”dünyanın hiç de sevgi dolu bir yer olmadığı”dır! Bu savın ardındaki temel endişe ise KENDİLERİNİN SEVİLECEK BİR İNSAN OLMADIĞI… En önemli arzuları kendilerini ANLAMLI ve DEĞERLİ hissetmektir. Bu yüzden KAYDA DEĞER BİR HAYAT sürmeye çalışırlar! Yani bu insan hayatı ciddiye alır… Bu nedenle istediği hayat koşullarını oluşturmak ya da istediği pozisyonları elde etmek için daima fazlasıyla gayret gösterir. Özel yaşamlarını güzelleştirmek için göstermedikleri çabayı, iş hayatında veya başkalarına hizmet vermek için göstermeleri çok mümkündür. Görev duyguları çok gelişmiştir. Eksiksiz olmaya çalışır ve eksik kalmış işe tahammül edemezler. Hayatı mükemmelleştirmeye, daima daha iyisini kurgulamaya ve yaşadıkları ortamları herkes için güvenli hale getirmeye çalışırlar. Kendilerine göre ”olması gerekeni” yaptıklarında, her şeyin yolunda gideceğini varsaymak isterler. Çok derinde bir yerde SUÇLU ve EKSİK hissettikleri için, kendileri MÜKEMMEL olurlarsa her şeyin yolunda gitmesini hak edeceklerine inanmışlardır. Bu yüzden ”görünürde” her şey mükemmel ise, arka planda olanı görmezden gele eğilimi gösterirler. Aslında çok temel bir şeyin ters gittiğini, koşulları ya da kendilerini ne kadar kontrol altına almaya çalışsalar da, bastırılan sorunların ya da duyguların bir yerden patlak vereceğini söyleyen O SES’i duymamazlıktan gelirler. Bu yüzden de başarısızlıkla veya saygınlık göstergesi olarak kabul ettikleri konumları yitirmekle eğitilmeleri kaçınılmazdır… SEVGİ onlar için RİSK’tir… Özel ilişkilerinde sevilmekle ilgili derin bir arzu duymak ile sevgiyi kendilerinden uzak tutmak arasında gider gelirler. Sevimli olmaya çalışıp boşuna ”komik” duruma düşmek yerine, kendilerini ”hayatın acı gerçekleri konusunda katılaştırmak” yolunu seçebilirler. Sürekli olarak birilerine bağımlı olmak riskini alabilen, herkesin içinde duygularını açığa vurabilen, reddedilmeyi göze alarak bir şeyler isteyebilen hatta ısrar edebilen, karşılarındaki kişileri onlarla ilgilenmek ve ihtiyaçlarını karşılamak zorunda bırakan kişileri ASLA anlayamaz ve böyle davranışları şiddetle eleştirebilirler! Kendilerine YASAKLADIKLARI ama yaşayabilmeyi derinden arzuladıkları ”birilerine sırtını dayama” ve güvende hissetme lüksünü, müsrifçe tüketen birini görmeye tahammül etmekte bir hayli zorlanırlar… Aslında böyle insanlara gıpta ettikleri bile söylenebilir Aksi gibi, aşırı duygusal davranan, hayat karşısında dayanıksız ve teslimiyetçi olmayı tercih eden, beceriksiz, bağımlı kişilik sergileyen insanları da mıknatıs gibi kendilerine çekerler… ”Zayıf” olarak niteledikleri insanlara omuz verdikleri ilişkiler kurarak, kendilerini vazgeçilmez hale getirmeye çalışmaları, böylece de terk edilmeyeceklerine, gözden çıkartılmayacaklarına, yararsız ve önemsiz olmayacaklarına kendilerini inandırmaları çok mümkündür. Kuzey Düğüm Yengeç – Güney Düğüm Oğlak insanları bazen de kendilerini güvende hissetme arzusuyla manevi açıdan onları tatmin etmeyen ama ”sağlam, saygın, seçkin” görünen bir hayat yolu seçebilir, güçlü ve sığınılmaya uygun buldukları kişilerle evlenebilir, yani duygusal riski minimum olan seçimler yapabilirler. Ama böyle seçimler yaptıklarında da bir biçimde kendilerini sığındıkları kalenin bekçisi ya da bakıcısı olarak bulmaları mümkündür! Ya da tahammül edilmesi zor bir başka cenderenin içine girmiş olduklarını fark edebilirler. Başka bir deyişle kaçındıkları endişe verici durumlar, bir şekilde en ummadıkları yerlerden karşılarına çıkabilir. İlk başta da söylediğim gibi, Kuzey Düğümü Yengeç – Güney Düğümü Oğlak olan kişilerin temel dersi; duygulardan kaçarak, onları bastırarak ve yok sayarak duygusal risklerle baş edemeyeceklerini anlamaktır… Ama hayat yolunda ilerleyebilmek için idrak etmesi gereken birkaç öğreti daha vardır; - Mükemmel değiliz… Dolayısıyla başarısız, yetersiz ya da mahcup duruma düşmek tüm insanların zaman zaman başına gelebilecek bir deneyimdir ve bu deneyimlerin kendimize güvenimizi sarsmaması gerekir. Düşmeyen insan değil, düştüğü zaman kalkıp yola devam edebilen insan olmak, kendine güvenmek için en gerekli ve yeterli koşuldur - Bütün duygular mantıksızdır Duygu adı altına giren her birşey – rahmetli Metin Kaçan’ın nefis tarifiyle – ”ŞEFKAT-ŞİDDET-ŞEHVET üçlemesi”nin farklı dozda karışımlarından oluşur… Dolayısıyla zaten kendimizi bir duyguya fazlaca kaptırdığımızda hata yapma olasılığımız çok yüksektir. Her insan bazen arzu duyar, özlem duyar, umut eder, kıskanır, zevkten ölür… Bunları hissedebiliyor olmak bizi ZAVALLI kılmaz. Duygularımızın hayatımızı yönetmesine ve bizi kontrolden çıkartmasına izin vermek istemiyorsak, önce ONLARIN VARLIĞINI KABUL etmeliyiz! Adını koymaktan dahi kaçındığımız bir zaafla nasıl baş edebiliriz? Eğer duygularımızı yok sayarsak, onlar bizi en ummadığımız anda ve en ummadığımız yerden ele geçirir ve yönetirler. Bir duygunun ADINI koyduğumuzda, bir eğilimin altında yatan duyguyu kendimize tariflediğimizde, UYGUN olan davranışı belirlemek daha kolay olacaktır - Kızmak, tiksinmek, çekinmek, bıkkınlık duymak, yapmayı istememek, tercih etmemek doğaldır… Ancak bazen bilinçli bir seçim olarak, böyle durumları kabul etmemiz veya bunlarla yaşamayı ve böyle koşullarda ayakta kalmayı becermemiz gerekir. Böyle bir duruma bir ya da bir kaç kez, korku, baskı, şefkat ya da görev duygusu yüzünden maruz kalmış olmak, sürekli olarak istemediğimiz şeyleri sineye çekmemiz gerektiği anlamına gelmez! Eğer meşru bir zemini yoksa ve kaçınılmaz değilse, kendimizi savunmamız, HAYIR dememiz, kendi haklı tercihlerimizi öne almamız kadar NORMAL bir şey olamaz. - DOĞRU ve MÜKEMMEL tek değildir… sonsuz da değildir. Durumlara ve insanlara UYGUN olanlar vardır! Bunu da daima SİZ bilemezsiniz! - ŞEFKAT ve DESTEK sınırsız olamaz… Hele de sebebi kendimiz için bir şey elde etmekse, buna devam etmek karşımızdakine yararlı da olamaz Hiç birşeyi insanların YERİNE yapmayın… Yapmayı öğrenmek gibi bir çabası olmayanlara da öğretmekten vazgeçin. Bazen yalnız bırakmak, en iyi öğretme yöntemidir. Ama yalnız olmaktan korkan SİZ iseniz ve sırf kendinizi yararlı ve anlamlı kılmak için birinin zayıflığını bahane ediyorsanız, burada fark edilmeye ve düzeltilmeye ihtiyacı olan zaaf sizinkidir! - Bazen insanlar bize hiç kimsenin hak etmediği kadar saygısız, özensiz, saldırgan, sevgisiz, haksız muamele edebilirler. Bu durumlara maruz kalmak, bizim değersiz, çirkin, daha iyisini hak etmeyen, aşağılık varlıklar olduğumuzu göstermez… Sadece insan olduğumuzu gösterir. - Birileri bize haksızlık ettiğinde, SUSMAK ve SONSUZ TAHAMMÜL göstermek zorunda değiliz ama kendimizi saldırılmaz hale getirmek için UZAK ve ERİŞİLMEZ olmak, caydırıcı olmak için herkese GÖZ DAĞI verircesine davranmak ya da en ufak bir hoş olmayan durumda KIYAMETİ KOPARTMAK ve TEYAKKUZA GEÇMEK de çözüm değildir… Herkese en ummadığı yerden saldırılabilir. Her şeyle cenvagerce baş etmek ya da her şeye ölümüne tahammül etmek ikileminde yaşamak zorunda değilsiniz! Kazanılması ve sürdürülmesi mümkün olmayan savaşlardan, uygun zamanda, uygun yöntemlerle ve kabul edilebilir kayıplarla geri çekilmek de mümkündür - Ne olursa olsun teslim olmamak ile her şeye kolayca teslim olmak bir sarkacın iki aşırı ucudur… Aşırı olan her şey SERT’tir. Ve sert olan kırılır… Önemli olan dengeli ve uygun olanı bulmaktır. - İnsanın teslim olması gereken tek düşünce vardır; HAYAT bir İŞKENCEHANE ya da bir TATİL KÖYÜ değil, bir OKULDUR. Kontrol edemediğimiz ama hoşnut da olmadığımız bir şey yaşanıyorsa, bu bizi durumumuza hiç bakmadığımız bir açıdan yaklaşmaya zorlar. Her şerrin içinde bir hayır olması, yaşadığımız şeyleri kayıtsız şartsız sineye çekmemiz anlamına gelmez. BAŞIMIZA GELEN sürprizleri, çıkmazları, zorlukları hatta çirkinlikleri, kendimizde olduğunu fark etmediğimiz bir yanı – örneğin sabır, cesaret, kararlılık – keşfetmek, hayatımıza o güne dek bakamadığımız bir gözle bakmayı becerebilmek yani kabuğumuzu kırmak için yaşarız. - Bizi masum, saygın ve değerli kılan cismimiz değil, ÖZ’ümüzdür! O öz bozulamaz, kirletilemez, azaltılamaz… Sadece biz ona inanmaktan vazgeçtiğimiz ve sırt dönmeyi seçtiğimiz için gölgede kalabilir. Ama bir kez ÖZ’üne-GÜVENMEYİ öğrenen insanın başka hiçbir şeye güvenmeye ihtiyacı yoktur! TRY A LITTLE TENDERNESSSSS yani ”biraz da yumuşak olmayı dene!” The Commitmentsfilminin yeme de yanında yat kıvamındaki müziklerinden biridir… Güney Düğümü Oğlak olup, Kuzeyi Yengeç’e çekenlerin içini ısıtmaya birebirdir ;
Kasım ayında Ay Düğümleri burç değiştiriyor. Son 18 aydır Aslan/Kova eksenini tarayan düğümler, 6 Kasım 2018 saat 2110 itibariyle Yengeç/Oğlak aksına geçiyor. 6 Kasım günü saat 2110’dan önce doğan bebeklerin Kuzey Ay Düğümü Aslan olurken 2110 sonrası doğan bebeklerin ki Yengeç olacak. Bu geçişle birlikte hepimizin hayatında, kadersel sürecin işleyeceği yeni bir 18 aylık dönem başlıyor. 13 Temmuz 2018 Yengeç burcu tutulması, 6 Kasım itibariyle yani Ay Düğümü geçişinden sonra yaşayacağımız konu ve kavramlara ilişkin ilk işaretleri vermişti. O dönem başlayan süreç 6 Kasım itibariyle hız kazanarak, 5 Mayıs 2020’ya değin devam edecek. Her birimizin bireysel haritasında Yengeç/Oğlak ekseni hangi evlere düşüyorsa, o evlerle ilgili konularda köklü değişimler yaşayabiliriz. Ama özellikle Kuzey Ay Düğümü Yengeç olanlar, bu 18 aylık döngüyü ve döngünün getirdiklerini biraz baskın yaşayacaklar. 9 Nisan 2000 – 13 Ekim 2001 21 Eylül 1981 – 16 Mart 1983 23 Aralık 1962 – 25 Ağustos 1964 arasında doğmuş kişilerin Kuzey Ay Düğümleri Yengeç burcunda, Güney Ay Düğümleri ise Oğlak. Bu tarih arasında doğanların, doğum günü ilk 6 aylık diliminde olanlar ilk etapta daha baskın etkilenebilirler. Efendim nedir bu kadersel dönem sorusunu açacak olursak Evvela Ay Düğümü hakkında kısa bir bilgi vermek isterim. Ay Düğümleri, fiziksel bir gezegen, asteroid vs. değil, gökyüzü sistemi içindeki matematiksel noktalardır. Kabaca özetlersek, Ayın Dünya yörüngesindeki Güneş ekliptiğini kestiği noktalardır. Ay kendi ekseni etrafındaki hareket ederken ekliptiği kuzey ve güney olarak iki kez keser. Bu yüzden Ay Düğümleri her zaman 180 derece karşıtlık içerisindedir. Kuzey Ay Düğümü 10°50′ 15” Yengeç burcunda ise Güney Ay Düğümüde 10°50′ 15”Oğlak burcundadır. Ay Düğümleri daima geriye doğru hareket eder. Horoskopta, horoskop hareket döngüsünün tam tersi olan saat yönünde ilerler. Ay Düğümleri zodyaktaki bir tur tam döngüsünü yaklaşık olarak 18 yıl 7 ay gibi bir sürede tamamlar. Buradaki karşıtlık konumu, tıpkı siyah – beyaz, olumlu – olumsuz, artı – eksi kavramları gibi bir bütünün parçalarıdır ve birlikte çalışırlar. Siyah ve beyaz taban tabana zıtlık olarak algılansa da bu durum içinde bulunduğumuz dualiteden kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla aynı konunun iki farklı açısını göstermektedir bu iki renk ve biri olmadan diğerinin anlamsızlığını…. İşte içinde bulunduğumuz dualitenin, beyazı deneyimlemiş bir ruhun siyahı tanımaya doğru gitmesi gibi işler. Aslında her iki renk bir bütünün parçalarıdır ve amacımız iki uçu bütünleştirerek dengede çalıştırmaktır. Örnekleyecek olursam bu 18 aylık dönemle ilgili olarak, Güney Ay Düğümü Oğlak ile ruh tekamülünde hedef ve başarı kavramlarını oluşturmuş, toplumla ilişkisini deneyimlemiştir. Şimdi oluşturacağı bilinç Kuzey Ay Düğümü Yengeç ile kendi kimliğini ve duygularını fark etmek ve geliştirmektir. Yani daha önceki hayatımızdan alışkın olduğumuz yada yaradılışımızda bize kodlanmış olan davranışlarımız, karakteristik özelliklerimizdir. Dolayısıyla, noktası getirdiklerimiz, da zaman içinde öğreneceklerimiz yani bu dünyada ulaşacağımız yerdir. Hepimiz en çok çatışmayı burada yaşıyoruz. Çünkü noktasından getirdiklerimiz, alışkanlıklarımız çoğu kez bizi tutuyor ve ilerlememize olanak vermiyormuş hissine kapılmamıza neden olabiliyor. Kişi kendini bu noktada hissettiğinde, yüzleşmelerini yapıp, zamanın getirdikleri ile kendini objektif bir biçimde algılayıp, kabullendikçe iki uç dengeye alınmaya başlar. İnsan da bu sayede hayat yolunda, tekamülünde aşama kaydeder ve yaşam amacına doğru ilerlemeye başlar. Ne demiştik yaşam amacımız Kuzey Ay Düğümü ve bağlantılarında saklı. Kabaca ruhun alışkın olduklarını, öğrendiklerini, geçtiği dersleri simgelerken, ruhun öğrenmesi gerekenleri, şimdiki derslerini simgeler. Her iki ucu dengelemek için ilk işimiz, Güney Ay Düğümünden getirdiğimiz aşırılıkları ve tortuları temizlemeye başlamak olmalıdır. Tortular ve olumsuz alışkanlıklar temizlenmediği sürece Kuzey Ay Düğümü noktasına tam olarak ulaşamayız. Evet arkadaşlar, gelelim önümüzdeki 18 aylık döngünün hayatımızda yaratacağı kavramları incelemeye Başkalarına olan sorumluluklarımızla, kendimize olan sorumluluklarımız arasındaki dengeyi kurmakla mükellef olacağız. Güney Ay Düğümü Oğlak, toplumun, toplumsal kuralların, çoğunluğun önem verdiği değerlerin farkındalığını kazanmış olmasıyla ünlüdür. Bu farkındalık kabul edilmek, onaylanmak, önemli olmak, itibar kazanmak, hedeflerine ulaşmak konusunda doğal yetenek vermiş ve GAD Oğlak burcuna toplumun itibar ve beğenisini getirmiştir. Ancak bu farkındalığa yönelik tercihleri sürekli hedef haline getirmek, GAD Oğlağın, zaman içinde kendisiyle, duygu ve içgüdüleriyle temasını yitirmesi riskini de beraberinde getirmiştir. Hedeflerine ulaşarak saygı görmek ile saygınlığı en kısa yoldan getirecek hedefleri tercih etmek arasında ince bir ayrım vardır. İlk önermede hedefini ilk sıraya koyan kişi, bireysel eğilim ve yetenekleri her neyse o doğrultuda tercihler yaparken; ikinci önermede başarıyı ya da itibarı ilk sıraya koyan kişi, itilimlerini, yeteneklerini değil, kendisinden beklenildiğini düşündüğü şeyleri tercih edecektir. Yani bir nevi başkalarının beklentilerine programlanmış hale gelecektir. İşte tam da bu nedenle robotlaşmış olduğumuz konu ve kavramlarla ilgili değişimler var önümüzdeki günlerde diyebilirim. Duygular yok, saçmalık yok mantığıyla yaptığımız tercihler konusunda krizler söz konusu olabilir, bakış açımız bir parça değişmek durumunda kalabilir, tercihlerimiz değişebilir gibi gibi. Önümüzdeki 18 aylık döngüde Gad Oğlak burcunda olacağına göre; tercihlerimizi başarı, itibar ya da onay kaygısıyla yapmanın bizi tatmin duygusundan ne kadar uzaklaştırdığını fark edebiliriz. Başarılı olabiliriz. Fakat bu başarının tek yönlü olduğunu fark edebiliriz ya da hep hissettiğimiz ”bunu başarırsam daha çok mutlu olurum” cümlesindeki başarının aslında mutluluk getirmediğini görebiliriz mesela. Eğer süreci daha rahat geçirmek istiyorsanız ”kontrol etmek” alışkanlığından vazgeçmeniz gerekli. Etrafı kontrol etmekle, kendini kontrol etmek arasında ince bir ayrım vardır. Etrafı kontrol ettikçe, kontrol etmeye çalıştığımız şeyin daha çok kontrolden çıkmasına sebep oluruz, özellikle de KAD Yengeç burcundayken ”Ancak kendini kontrol etmeyi öğrenirsen, sistemin önünden çekilirsin. Sen önünden çekildiğinde doğa işini yapar” Kendimizi tanımaya çalışmak, duygularımızın ve içgüdülerimizin farkına varmak kısacası doğamızı fark etmenin önemini gösterecek Kuzey Ay Düğümü Yengeç burcu seyri. Kendimizi tanıdıkça, gerçekten neye ihtiyacımız olduğu, neyin gerçekten bizi mutlu ettiğinin önemi ortaya çıkacak. Başarılı da olacağız elbette. Kendi doğamızı, kendi duygularımızı dikkate alarak tercihler yaptığımızda ve paylaşma duygusunu katarak hedeflerimize erişmeye çalıştığımızda, belki daha çok başarılı olacağız. Belki yapacağımız bir yemek olacak. Ama isteyerek yaptığımızda, sevgimizi o yemeğe kattığımızda belki aynı yöntemle yapılmış, bir başka aynı yemekten daha lezzetli bir iş çıkaracağız ortaya. Malzemeler aynı, yöntem aynı olsa bile bizim kendimizden kattıklarımız nedeniyle benzerlerinden daha eşsiz bir yemek ortaya çıkaracağız olamaz mı?. Samimiyetin gücünü keşfetme zamanı ; Dürüstlüğün önemini fark etme zamanı ; Duygu katılmadan yapılmış olan ile duyguyla beslenmiş arasındaki farkı anlama zamanı ; Kendimizi besleme zamanı ; Duygularımızı fark etmek ve duygularımızı da geçerli kılacak tercihler yapmak Kendimizi kabul etmek Duyarlılık geliştirmek Yargı ve sınıflandırmalardan özgürleşmek insanları itibar ve başarı yüzdesine göre sınıflandırıp değerlendirmekten bahsediyorum Yaşamdan zevk almaya odaklanmak Duygularımızı başkalarıyla paylaşmak Kendi temel ve güvenliğimizi oluşturmak için sorumluluk almak Robotlaşmış davranışlara ruh katmak Paylaşım duygusunu destekleyecek ve geliştirecek eylemlerde bulunmak İnsanları sınıflandırmaksızın herkese eşit oranda saygı göstermek Saygı ve itibar kazandıracak seçimler yapmaktan özgürleşmek Herkes beni izliyor kaygısından kurtulmak Çevremizdekilerin hayatında olup bitenden sorumlu hissetmeyi bırakmak Bu, sıklıkla başkalarının işlerine burnumuzu sokmamıza ya da gereksiz yorumlar yapmaya neden olur. Bu dönem ters tepebilir bu gibi davranışlar Nasihat vermenin görevimiz olmadığını, ancak sorulduğunda tecrübemizi paylaşabileceğimizi öğrenmek Samimiyet, yakınlık ve sefkat gibi duyguları geliştirmek Alçak gönüllü olmak Kalbimizin ihtiyaç duyduğu doğrultuda seçimler yapmak Aşırı ciddiyet duygusundan uzaklaşarak, her andan zevk almaya çalışmak Kendi kendine onay mekanizması geliştirmek Kendini sevmek, kendini beslemek Katı kuralların dışına çıkarak özgürlük duygusu geliştirmek En iyisini ben bilirim düşüncesinden kurtulmak gibi davranışlar süreç içinde işimizi kolaylaştırabilir. Yazımın başında da değindiğim gibi doğum haritasında Kad noktası Yengeç olanlar için kadersel bir döngü başlıyor. 9 Nisan 2000 – 13 Ekim 2001 21 Eylül 1981 – 16 Mart 1983 23 Aralık 1962 – 25 Ağustos 1964 arasında doğmuş kişiler etkiyi baskın bir biçimde hissedecekler. Bu söz konusu kişiler için değişim döngüsünün geldiğine işaret ediyor. Sadece bu tarih aralığında doğmuş olmanız gerekmez. Doğum haritasında Yengeç ya da Oğlak burcunda kişisel ve kolektif gezegeni olanlar da bu kadersel değişimlerden nasibini alırlar. Kadersel başlangıçlar, kadersel bitişler var kapıda. Kadersel kelimesinden kastım, hükmümüzün olmadığı getiri ya da götürüler değil. Neyin farkında olmuşsak onu kader haline getiririz keza farkında olmadıklarımızı da. Horoskop 12 kapıdır. Her 18 ayda bir, bir kapıdan diğerine gireriz. Her kapı başka dünyalara, başka kavramlara ulaştırır bizi. Eğer bir kapıya bilinçli bir şekilde gelip, diğer kapıya da bilinçli bir şekilde geçiyorsak. Her kapıda şahit olduklarımızı gözlemci zihinle değerlendirip, gerekli dersleri alıyorsak, kaderin bize oynayacağı bir oyun yoktur değil mi? Her kapı, arkasındakini göstermek, öğretmek, fark ettirmek, bilinçlendirmek için vardır. Bilinçlenmeyi tercih etmediğimiz zamanlarda kayıplar yaşamak bu nedenle doğaldır. Doğal olmayan şey, hazır olmadığımız bir durumla karşılaştığımızda sorumluluk almak yerine bahaneyi kadere yüklemektir. ”Herkes sadece beyaz olsaydı, beyazın bir değeri olmazdı. Herkes siyah olsaydı, siyahın bir anlamı olmazdı. Oysa ki beyazı en güzel gösteren siyah değil midir? Beni değerli yapan, benden olmayandır….” der bir filmin bir sahnesinde. Alışkanlıklarımız değişmek içindir Değer verdiklerimiz gelişmek içindir İnsan zihni genişlemek içindir. Siyah/beyaz, çirkin/güzel, sağcı/solcu, tüm bu –cı –cu -ci – cü gibi takı ve sıfatlar sonradan edinilir. Doğarken hepimiz çıplağız. Kimse mühendis olarak doğmaz, kimse sağcı olarak doğmaz, sağcı bir ailede doğar en fazla. Tüm rolleri sonradan öğreniyoruz. Ama özümüz aynı hepimiz İNSANIZ. Yani hepimiz aynı bağın gülleriyiz. Lakin her birimizin rengi ya da cinsi farklı. Tüm farklılıklara rağmen aynı topraktan besleniyoruz, hem de yan yana. Ortak noktamız İNSAN olarak doğmak! O halde önümüzdeki 18 ay boyunca İNSAN olma, İNSANLIĞIMIZI hatırlama ve İNSANA İNSAN olduğu için değer verme zamanıdır. Sevgilerimle
Kuzey Ay Düğümü Yengeç – Güney Ay Düğümü Oğlak Yengeç burcunun doğası aileye olan düşkünlük, kendisinin anaç veya babacan olma halleri, kabul ve tasdik edilmek, ilişkilerinde duygularını saklamak, empati yapmayı öğrenmek, besleme, koruyup kollamak, baskalarının hayatını toparlamak için kontrol etme durumu, kendi için uygun olan şeyi yapmak yerine genel kurallara göre yapmak, sevgi ve şevkat arayışı, başkalarından saygı görmek, geçmişe dönük yaşama, karamsarlık ve kendi güvenliğini oluşturmak için kendini garantiye alma gibi özellikleri içerir. Oğlak burcunun doğası, toplumdaki yeri ve saygınlığı, kurallara dikkat etmesi, hedeflediği konuya yönelik yaşam, kontrollü, mesafeli, içine kapanıklık, kaprislilik, huysuzluk, sorumluluk sahibi, kendisine ihtiyaç duyulmasını isteyen, saygı duyulmasını isteyen, kendini kontrol etme ihtiyacından dolayı kendine güvenen herşeyi ben yapabilirim düşüncesi, risk almaktan kaçınan, ileriye dönük yaşama, maddiyat ve güvenlik arayışı gibi özellikleri içerir. Aile ilişkileri, özellikle de ebeveynler ile ilgili konular Yengeç ve Oğlak Ay düğümleri için önemli bir konudur. Güney düğümünüzün temsil ettiği ebeveyne daha yakın olabilirsiniz - Yengeç burcundaki Güney düğümü için anneler, Oğlak burcundaki Güney düğümü için babalar Bazı durumlarda, bu ebeveynlerden biri sizden uzak olabilir ya da eksikliğini hissetmiş olabilirsiniz. Öğrenmeniz gereken en büyük yaşam dersi aile ve toplumdaki yeri, kendine ve başkalarına bakma konuları arasındaki dengeyi kurmalıdır. Kuzey Ay Düğümü, 6 Kasım 2018 ile 5 Mayıs 2020 tarihleri arasında Yengeç burcunda transit yapacak. Daha önceki Kuzey düğümün Yengeç burcu transiti 2000-2001, 1981-1983, 1962-1964 ve 1944-1945 yılları arasında olmuştu. Şimdi o zamanda olan ve çözülmemiş olan şeyleri tamamlama şansına sahipsiniz. Bu transit aile ile ilgili derinde olan konular, aile sevgisi, memleket, eviniz, ebeveynlerle olan ilişkiler ile ilgili olacak, o zaman yaşadığınız konu hangisi ise, şimdi kuzey düğüm bizlere kapanışı yaptıracaktır. 08 Kasım 2018 tarihinde Balık burcundaki retro şiron, Akrep burcundaki jüpiter ve Yengeç burcundaki kuzey ay düğümünün yapmış olduğu su üçgeni açısı da, bu konularla ilgili pozitif iyileşme yaşayacağımızı, Jüpiter Yay burcu transitine başlamadan önce gösterecektir.
kuzey ay düğümü oğlak güney ay düğümü yengeç