Hersosyal medyanın kendine özgü bir dili vardır. İşte, her emojinin anlamı haberimizde yer almaktadır. Gülen suratlar. En sık kullanılan emojilerden olan gülen yüzler mutluluğun ve pozitif enerjinin simgesi olarak kullanılır. Bu emoji bazı kişiler tarafından ise iğneleme gibi durumlarda kullanılır. Diğer gülen emoji 3 Kendinize ve çevrenize işkence etmeyin; kararınızı verdikten sonra huzursuzluk duymanız normal ama endişenizi korkuya döndürüyorsanız o zaman büyük ihtimalle yanlış veya hazır olmadığınız bir karar verdiniz. Bu konularda daha önce yazdıklarımı da okuyun! Hem de bedava! – Ev alırken yapılmaması gereken 5 şey! AmeliaHanım, Adile Naşit ve Selim Naşit'in'in annesi. Bir de aynı dönem kantocu Minyon Virjin var; Hayganuş Hanım. Kanto, Osmanlı modernleşmesiyle sahneye çıktı. Öncüleri Peruz Hanım (Terzakyan), Şamram Hanım (Kelleciyan), Deniz Kızı Eftalya (Işılay) gibi isimlerdi. Bugün mezarları bile kayıp! Kanto geleneğinin Temelamacı; sorumluluk sahibi, iyi ve mutlu insan yetiştirmek olmayan; Komşularına karşı asık suratlı, selamsız sabahsız ve ilgisiz ama namazlarına dikkat eden bir dindar imajı oluşturabiliyor. Gördüğü zaman her zamanki gülen yüzü ile “Güzel hocam!” diye hitap ederdi. Edebinden yüzü kızaran nadide Bizimde çoğu zaman yolda gördüğümüz magandaca hareket eden birine, bilip bilmeden bir konu hakkında ahkam kesenlere, Sibel Can, Hülya Avşar veya Reha Muhtar’a, politikacılara, trafik canavarlarına, bir tek şarkıyla şöhret olanları el üstünde tutanlara, konserlerde vücutlarını jiletleyenlere, kendisini tanımayan ve Kayıttarihi. : 15.01.07. Dokuz Eylül Üniversitesinde İşletme Bölümünden 1990 yılında mezun oldum. İş yaşamımı İnsan Kaynak.. Blog habercisi. Blog yazarına mesaj yaz. Yazarı paylaş. Bloglarda Yazarlarda Galerilerde Sadece bu yazarın bloglarında ara. geri ileri. gsoQLlf. cetvelle ölçsen ağzın bükümlerinden alnına kadar en az 60 cm gelir. yahu yaşamıyorsunuz yaşıyor gibi yaparak kendinizi kandırıyorsunuz. 20 yıllık iktidarin muhafazarlık oyunlarıyla hem ruhen hem de bedenen kadar tekdüzelikle sıkışmış ki hayatlar tepkisellik bitmiş, dürtüsel olarak görünmez iplerle bağlanmış şekildesiniz. dünya beşten büyükse neden italyan roberto her akşam margarita pizzasıyla bordo şarabını içiyorken bizimkiler "faturalar bu ay ne kadar gelecek acaba?" kaygısıyla yaşıyor! dünya beşten büyükse alman helga berlin'de girmediği club kalmamış şekilde eğlenip, kiralık evinde küvetinde köpüklü banyosunu yapıp uyuyorken niçin bizim emellerimiz, ceydalarımız, gönüllerimiz 'zengin koca' peşinde? dünya beşten büyükse japon hakomoto hem işinde çalışıyorken hem de nasıl oluyor hem aikido kursuna hem de alp dağlarına tatile gidebiliyor? türkiye'deki entellektüellik kocaman sanrı, hürafe... eğer gerçekten aydınlanmış bir entelektüelite olsaydı bu yığınların bu kadar pasifize edilmesine karşı vicdan borcunu öderlerdi! gülecek bir şey bulamadığımızdan kaynaklanan türlü çirkinliğe maruz kalmamızdan , hep haksız olmamızdan , geleceğimize başkaları karar verdiğinden , borçlu doğduğumuzdan , 3 tarafı denizlerle çevrili ''cennet'' vatanı gezecek kadar bile sosyal olamadığımızdan.bkz 19 eylül 2021 gençlerin sokakta yatmaya başlamasıbkz asgari ücret bkz abraham maslow ihtiyaçlar hiyerarşisi 'ne göre insan, temelde mutlu bir insan olabilmesi için 5 yapı taşını gerçekleştirmesi gerekli. nedir bu yapı taşları;1. aşama, bkz fizyolojik. nefes alma, beslenme, boşaltım, uyku, sağlık, aşama, bkz güvenlik. beden, iş, kaynak, aile, ahlak, sağlık ve mülkiyet aşama, bkz sevgi/aidiyet. arkadaşlık, aile, cinsel aktivite ve cinsel aşama, bkz saygınlık. özsaygı, özgüven, başarı, başkalarına saygı duymak, başkaları tarafından saygı duyulmak. bu son 2 madde çok önemli5. aşama, bkz kendini gerçekleştirme. yaratıcı, erdemli, içten, önyargısız gelelim her bir maddeye, neden mutlu madde de her hangi bir sorunu olmayan, sağlık vb. insanlar için pas geçilen, temel şükür sebep madde, kişi işe girer, işe girerken sayfalarca kağıt imzalar. işte başına bir şey gelir bir sakatlık olursa şirket seni değil, kendini aklar. sen ise avukat avukat gezersin tazminat alacağım diye. bir maganda kurşununa vurulabilir veya bir sapık tarafından taciz edilebilirsin. bütün bunları geçtim, bu yaşanmayabilir, ama bilinç altında bunlar vardır. mutsuzluk en basit burada başlar. suratlar hafiften düşmeye madde, arkaşlık o kadar güzel bir olgu ve müessese ki, hiç bir tarifi yok anlatmaya yarayan. arkadaşın, kendi kanından olmayan canındır. fakat nasıldır bizde arkadaşlık, `bak falancanın oğlu/kızı arkadaşın bunu yapmış! sende anca boş işlerle uğraş`. temelde aslında bütün arkadaşlarımızın bizlere birer rakip olduğu empoze edildi. ee dostlarda sallanmaya başladı, mutsuzluk hafiften hatta baya baya boy göstermeye madde, yukarıda ki maddelerde arızalar başlayınca, insan kimseye saygı duymamayı öğrendi. doğal olarak kendine olan saygıyı, öz saygıyı da kaybetti. mutsuzluk küpü olduk mu? hadi çok çok güzel gitti işler, bu basamağa kadar gelebildik. ki, belli soyadlarına sahip ailelerden olmadıktan sonra bu basamak biraz hayal ama, oldu da geldik. zaten mutluluğun ta kendisi biz oluyoruz. fakat, bunu unutalım. arkadaşlarımızın aslında rakiplerimiz, sokakların aslında bir gün tecavüze uğrayabileceğimiz, okulların yaratıcılığı geliştirme değil de, at gözlüğü takıp deh denilen yarış kurumları olduğunu düşünelim. mutsuz insanın bırakın gelişmeye, adım atmaya bile enerjisi olmaz. durum böyle olunca, güzelim, cefakar, şanlı şerefli türk insanının o güllere layık yüzü, nasıl asık olmasın? hiç kuzey avrupa ülkelerinde toplu taşımaya binmemiş yazar beyanı. ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın. Gülümsemenin Hayatınıza Kattığı 9 Önemli Şey İnsanlardan ne beklediğimiz sorulduğunda çok klişe bir yanıt vardır… “Güler yüz; tatlı dil” Sayısız Bilimsel araştırma gerçek bir gülümsemenin bizi çevremizde çekici yaptığını kanıtlıyor… Birçok araştırma da gülümseme hareketinin ruh halinizi ve çevrenizdekilerin ruh halinizi nasıl yükselttiğini açıklığa kavuşturmuştur. Hala ikna olmadınız mı? İşte, her gün gülümsemek için bilinçli bir çaba göstermenizi sağlayacak en iyi 9 neden… Gülümseme bizi çekici yapar Gülümseme ile bağlantılı gerçek bir fiziksel cazibe faktörü var. Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, çatık kaşlı, asık suratlı insanlar iticidir. Onların bulunduğu yerden uzaklaşmak istersiniz, ancak gülen insan ile çok daha kolay iletişim kuracağınızı düşünürsünüz ve ona doğru çekilirsiniz… İşte tam da bu nedenle gülümsemenin cazibe gücünü insanları çekmek için kullanmak lazım… Gülmek rahatlatıyor; stres attırıyor Stres, varlığımızın tamamına nüfuz eder ve çoğu zaman yüzümüze yansıyabilir. Gülümseme, yalnızca yorgun, yıpranmış ve bunaltıcı görüntüden kurtulmamıza yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda streslerimizden kurtulmaya da yardımcı olabilir. İster inanın ister inanmayın, hissetmeden zorla gülümseyerek bile stresinizi azaltabilirsiniz! Streslendiğinde, bir gülümseme için zaman ayırın. Size de çevrendeki insanlara da yarayacak göreceksiniz… Gülümseyerek Moodunuz Yükselir Gülümseme bir fiziksel hareket olarak beyinde sinir mesajlarını etkinleştirir, çünkü gülümseme vücudunuzu hile yaparak ruh halinizi yükseltmenize yardımcı olur. Basit bir gülümseme, nöronal iletişimin serbest bırakılmasını tetikliyor; nöropeptitlerin yanı sıra dopamin ve serotonin gibi mutluluk veren hormonların salgılanmasını artırıyormuş… Yani doğal bir anti-depresan görevi görüyormuş… Gülmek, bulaşıcıdır Gülen kişi sadece kendi ruh halini yükseltmekle kalmaz; aynı zamanda başkalarının ruh halini yükseltir ve daha mutlu hale getirebilir Beyninizin, gülümseyen yüz ifadesini kontrol etmenizin sorumlusu olan kısmı bilinçsiz bir otomatik yanıt alanıdır. Başka bir kişinin gülümsemesini taklit etmeye meyilliyizdir… Yani bir gülümseme ile başkalarını da mutlu etme şansımız bulunuyor… Evet, gülümsemelerin "bulaşıcı" olduğunu bilimsel olarak kanıtladı. Gülümsemek Bağışıklık Sisteminizi Güçlendiriyor Gülümseyerek genel sağlığınızı artırabilirsiniz. Gülümseme gerçek anlamda insan bağışıklık sisteminin daha etkili çalışmasına yardımcı oluyor. Gülümsediğiniz zaman, daha rahat olduğunuzdan bazı salgıların serbest bırakılması sayesinde bağışıklık fonksiyonu gelişiyor. Gülümsemek tansiyonu düşürür Yüksek tansiyon hastalarının özellikle dikkatini çekmek istiyorum… Gülümsediğiniz zaman tansiyonunuzda, bir azalma oluyor. Evde tansiyon aletiniz varsa mutlaka deneyin. Birkaç dakika oturun, bir ölçüm yapın. Sonra bir dakika gülümseyin ve hala gülümseyerek yeniden ölçün. Fark var mı? Gülümseme bizi iyi hissettiriyor Çalışmalar, gülümsemenin endorfinleri, doğal ağrı kesicilerini ve serotonini salgıladığını gösteriyor. Bu üç hormon, birlikte bizi baştan aşağı doğru iyi hissettiriyor. Bu doğal kimyasallar ruh halinizi yükseltmekle kalmıyor, aynı zamanda bedeninizi rahatlatıyor ve fiziksel acıyı azaltıyorlar. Evet, gülmek doğal bir ilaçtır. Gülümsemek daha genç gösteriyor Gülümseme sizi daha çekici kılmakla kalmaz, aynı zamanda sizi daha genç gösterir. Gülümsemek için kullandığımız kaslar yüzü kaldırarak bir kişinin daha genç görünmesini sağlıyor. Gülümseme mimik çizgilerine aldırmayın sakın; varsın olsun siz dolu dolu kahkaha atın, her daim gülümser bir yüzle dolaşmaya devam edin… Gülümsemek başarı duygusunu artırıyor Araştırmalar, gülümseyen kişilerin kendini daha güvende hissettiklerini, işlerinde yükselme olasılığının daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor… Toplantılarda ve iş randevularında bir gülümsemeye çalışmayı deneyin. İnsanlara size farklı tepki verdiğini görebilirsiniz. Gülmek, pozitif olmanıza yardımcı olur Bu testi deneyin Gülümseyin. Şimdi gülümsemeyi kaybetmeden negatif bir şey düşünmeye çalışın. Zor, değil mi? Bir gülümseme doğal olmasa zorla olsa hissetse bile, beyin ve vücudumuzun geri kalanına "Hayatın Güzel" mesajını gönderir. Gülümseyerek depresyon, stres ve endişeden uzak olursunuz… Öğrenci affıyla dönerek bitirdiği ve daha sonra yüksek lisans yaptığı Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden hocaları ve arkadaşları, Türk sinemasının "gülen ve güldüren yüzü" Kemal Sunal'ı anlattı. "Yeşilçam'da her dönem en çok izlenen filmlerin unutulmaz karakterlerinden olan Sunal, vefatının 21. yıl dönümünde anılıyor. Lise eğitimini 11 yılda bitirdiği Vefa Lisesi'nde tamamlayan Sunal, tiyatroya devam ederken şu anki adı Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi olan Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksekokulu'nda 2 yıl öğrenim gördü. Buradaki eğitimini yoğun tiyatro turneleri sebebiyle yarım bırakan Sunal, 1992'de çıkan "öğrenci affı" sonrasında üniversitenin 2. sınıfından devam etti. Sunal, 51 yaşındayken 1995'te mezun oldu. Ünlü sanatçı, daha sonra fakültenin Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü'nde yüksek lisans yaparak, "Televizyon ve Sinemada Kemal Sunal Güldürüsü" başlıklı bir tez hazırladı. Lisans ve yüksek lisanstan hocaları ile bazı arkadaşları usta oyuncu Kemal Sunal'ı AA muhabirine anlattı. Sunal'ın yüksek lisans tez danışmanı Prof. Dr. Şükran Kuyucak Esen, sanatçıyı bu çağın "Nasrettin Hocası" olarak tanımladığını söyledi. Sunal'ın, derslerine devam eden ve öğrenmeye önem veren bir öğrenci olduğunu anlatan Esen, usta oyuncunun, Türkiye'nin en tanınmış oyuncusuyken, birdenbire sıradan ve dikkat çekmeyen bir öğrenci kılığına bürünebildiğini belirtti. Sunal'ın öğrenciliğin tüm gereklerini yerine getirdiğini belirten Esen, "Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Nişantaşı Binası'nın koridorlarındaki ders notu alışverişi, sınavlarda heyecanlanışı, ödevlerini hazırlarken telaşlanışı ile arkadaşlarından hiçbir farkı yoktu. Hatta notlarını öğrenmek için, not bürosundaki 'Masum abiye dil dökmesi, çaycı müstahdemlerle arkadaşlığı, tümüyle diğer öğrenciler gibiydi. Ama diğer öğrencilerden önemli bir farkıysa 'Türk Sineması' derslerinde, film çekimleriyle ilgili ayrıntılı bilgileri hocası ve arkadaşlarıyla paylaşması, yönetmen Ertem Eğilmez'in setlerde yaptıkları üzerine bilgiler ve anılar aktararak, dersi renklendirmesiydi." dedi. Esen, sınıf arkadaşlarının Sunal'ın kendilerinden ayrı görmediklerini, ona arkadaşça yaklaştıklarını, onun da bu ilgiye aynı şekilde karşılık verdiğini dile getirdi. Sunal'ın "kendi sineması" hakkında yüksek lisans tezi yazdığına dikkati çeken Esen, şöyle devam etti "Tezinin adı 'Televizyon ve Sinemada Kemal Sunal Güldürüsü' idi. Türk Sineması dersi sırasında vize ödevi olarak, Kemal Sunal filmlerini incelemesini istemiştim kendisinden. O zaman ödev kapsamında incelediği bu konuyu, tez konusu belirlerken hatırlattı ve Kemal Sunal filmlerini tez olarak yapmak istediğini belirtti. Sonuçta, tezde her film çözümlenmedi ama dönemin Türkiye'sinin sosyolojik yapısı ortaya konularak, bu yapıda 'Kemal Sunal filmleri' konu ve kahraman tiplemesine göre gruplandırıldı. Ayrıca bu filmlerin yıllar içinde hem sinemada hem televizyonda neden bu kadar çok izlendiği araştırıldı. Kemal bey tezini, bilim insanlarının, sanatçı ve gazetecilerin görüşlerine dayandırarak yazdı. Tezini kendi filmleri üzerine yazmış olması, kendi sineması üzerinde bir değerlendirme yapmasını ve kendisine yeni hedefler çizmesini de sağladı sanıyorum. " Esen, Sunal'ın hayatı ciddiye alan ve asık suratlı olmayan biri olduğuna dikkati çekerek, halkın gözünde starlaşmış olmasına rağmen onun doğal ve sıradan bir yaşamı olduğunu sözlerine ekledi. Sınavda kopya çekerken yakaladı O dönem araştırma görevlisi olan Prof. Dr. Necmi Emel Dilmen ise Sunal'ın milyonları güldüren çok ciddi bir adam olduğunu söyledi. Sunal'In normal hayatta ciddiyet kalkanının olduğunun dile getiren Dilmen, "Ama onun yanında çok kıvrak bir zekası da vardı." dedi. Dilmen, gözetmen olarak girdiği bir sınavda Sunal'ı kopya çekerken gördüğünü aktararak, "Ben de yeni bir asistanım, 23 yaşındayım. Yanına gidip utana sıkıla, 'Notları kaldırsanız mı?' dedim. O da, 'yıllarca kopya çekmeme güldünüz, şimdi buna neden kızıyorsunuz?' dedi. Karşılıklı gülüştük ama sonunda notları kaldırdı. O uyarıyı gayet ciddiye aldı." diye konuştu. Sunal'ın hem sınıf arkadaşları hem de genç hocalarla çok iyi anlaştığını aktaran Dilmen, "Onlarla arada çay, kahve içerdi. Yeşilçam ile ilgili çok şey anlatırdı. 'Sinema tarihi' diye bir ders alıyordu ama kendisi çok canlı bir tarihti. Kemal Sunal güldürüsünün aslında dayandığı toplumsal yapıyı iyi etüt etmişti. Yaptığı her hareketi bilinçli yapıyordu. Sadece mimikleriyle güldürü yapan bir adam değildi." ifadelerini kullandı. "Örnek bir sinema sanatçısı olduğu gibi, örnek bir aile babasıydı" Üniversitedeki en yakın arkadaşı Engin Yıldırım, Sunal'ın geç yaşta üniversiteye dönerek, buradan mezun olmasının nedeninin herkese ve özellikle gençlere örnek olmak olduğunu belirtti. Sunal ile lisans ve yüksek lisansta aynı sırayı paylaştıklarını ifade eden Yıldırım, sanatçının vefatına kadar yakın arkadaş olmaya devam ettiğini dile getirdi. Yıldırım, Sunal ile üniversite eğitimine tekrar başlamasından sonra tanıştıklarını dile getirerek, "Filmlerdekinin aksine Kemal Sunal içine kapanık bir insandı. Filmlerde canlandırdığı gibi çok iyi bir insandı ama gerçek hayatta ciddi bir insandı. Halbuki film başka, yaşam da başkaydı. Kemal abi, ciddi, az ama öz konuşan bir insandı. Ancak ailesi ve yakın dostlarının yanında türkü söyler, şakalar yapardı. Örnek bir sinema sanatçısı olduğu gibi, örnek bir aile babasıydı. Çocuklarının hem eğitim hem sosyal açından en iyi şekilde yetişmeleri için ne gerekiyorsa yapmıştır." ifadelerini kullandı. Yıldırım, Sunal'ın okumayı çok sevdiğini, derslere de diğer tüm öğrenciler gibi çalıştığını kaydetti. Sunal'ın zaman zaman telif yasasının geç çıkmış olmasından şikayetçi olduğunu aktaran Yıldırım, "Son dönem çevirdiği birkaç film ve dizi hariç telif hakkından hiç faydalanamayan mağdur sanatçılarımızdandı. Eğer faydalanabilseydi telif hakları nedeniyle belki de Türkiye'nin sayılı zenginlerinden biri olurdu." değerlendirmesini yaptı. "Vefalı bir dosttu" Sunal'ın lisans döneminde en yakın arkadaşlarından biri olan Ekrem Okutan, onunla okulda başlayan dostluklarının ölümüne kadar devam ettiğini söyledi. Sunal'ı zaman zaman dizi setlerinde ziyarete gittiklerini anlatan Okutan, "Bay Kamber dizisi setinde ziyaret gittik. Kemal abiyle dizi setinde dahi ders çalışırdık. Dersleri ciddiyette takip eden bir öğrenciydi." dedi. Okutan, Sunal'ın okulda herkesle diyalog kurduğunun altını çizerek, şunları kaydetti "Tüm sınavlara girerdi. İyi bir öğrenciydi. Ciddi ama espri kabiliyeti de çok yüksekti. Vefalı bir dosttu. Kadıköy'den 1,5 saatte, o zamanın şartlarında Pendik'e geldi, nikah şahidim oldu. İnsan ayrımı yapmazdı asla. Kemal ağabey ile son görüşmemiz ise vefatından 1 gün önce idi. Bana 'Ekrem, yarın senin memlekete, Batum'a gideceğim.' demişti. Ömrü vefa etmedi. Aldığım en kötü haberlerden biriydi. Televizyonlar alt yazı geçerken ben çoktan hastanenin yolunu tutmuştum. Birçok filmde beraber oynadığı rol arkadaşı Dinçer Çekmez ile morga girdik. Kemal abi, karşımda uzanıyordu. Gözlerim doldu. Ellerini tuttum, dua okudum." "İdeolojik bir saplantısını görmedim" Sunal'ın lisans ve yüksek lisanstan arkadaşı olan Dr. Ali Yeşildal ise oyuncunun çalışkan biri olduğunu belirtti. Sınavlar öncesi Sunal ile ders notu paylaşımında bulunduklarını kaydeden Yeşildal, "Derslerine çalışıp gelirdi. Muhabbet ederdik, hoşsohbet bir adamdı Kemal abi." dedi. Sınavlardan önce Sunal ve diğer öğrencilerle okulun yanındaki kafede oturup sohbet ettiğini anlatan Yeşildal, "Anlayışlıydı. Türbanlı kızlara karşı demokrattı, hoşgörülüydü. Masamıza zaman zaman türbanlı arkadaşlarımız da gelirdi. Konuşmaktan, muhabbet etmekten çekinmezdi. İdeolojik bir saplantısını görmedim." ifadelerini kullandı. Lisans döneminden arkadaşı Gönül Yıldırım da Sunal ile daha çok sınav dönemlerinde karşılaştıklarını söyledi. Yıldırım, "Ders çalışırken o da bize katılırdı. Mezun olmak için çok çalışıyordu. Ara ara bize soru sorardı. Bize karşı nazik, saygılı ve güler yüzlüydü ama çok da ciddiydi." şeklinde konuştu. FERDİ DURDU MALATYA Malatya İnönü Üniversitesi 19. Bahar Şenlikleri kapsamında üniversite öğrencileriyle bir araya gelen Sanica Boru Elazığspor Teknik Direktörü Yılmaz Vural, Türk futboluyla ilgili birçok konuda çarpıcı açıklamalarda bulundu. Vural, Türkiye’de herkesin mutlu ve hak ettiği yerde olmasını istediğini belirterek, “O gün ki siyasette güncel olan neyse kendisine yakın olanları bir yerlere getiriyorlar. Bunlarla ilişki kuramıyorsanız, bir işin içine girmeniz mümkün değil. Türkiye’nin gerçeği budur. Dolayısıyla bu ülke, bu tarzını değiştirmezse maalesef bizler hiçbir şey olamayız. Çünkü bu taraflar ve güçler hep yer değiştirecek. Benim hayalim Türkiye’de tarafsız davranılsın, ayrılık ve görüş farklılıkları kavgaya dönüşmesin. Bu anlamda Türkiye’de son gelişmeler beni de çok mutlu ediyor. Bu ülkede hepimiz birlikte yaşıyoruz. Dolayısıyla öyle bir ülke hayal ediyorum ki, herkes olduğu konumdan mutlu olsun” dedi. Fenerbahçe-Galatasaray derbisinde yaşanan olaylara da değinen Vural, şunları söyledi “Maalesef ağzı, burnu, gözü olan ve insana benzeyen birçok canavar var içimizde. Ve bunların kabahati yok. Yönetenler olarak o kadar sertleştiriyoruz ki olayı. Neticede bizim yaptığımız bir gösteri. Futbol bir gösteridir. İnsanlar eğlenmek için buraya gelirler. Amacının dışında davranmaya başladık. “Başarılı olalım da her şey mubahtır. Ne olursa olsun.” Böyle düşünüp, insanları geriyoruz.” Tecrübeli teknik adam, “Maçın heyecanına bile dayanamayıp, kalp krizi bile geçirdiniz? Maç içindeki heyecanınızı neye bağlıyorsunuz?” sorusuna, “Nereden biliyorsunuz numara yapmadığımı? Antalyaspor-Elazığspor maçında 3-0 galiptik. Ben hastaneye gittikten sonra 6-0 oldu. Bu bir şov. Yani bu bir gösteri. Beni seyrediyorlar, oyuncuları seyrediyorlar. İnsanlar keyif almaya gelmişler. Ben futbolun hep gülen yüzü olmaya çalıştım. Yani bunun bir müsabaka olduğu algısını anlatmaya çalıştım. Oyuncu dövmeme kadar. Bakın insanlar hala unutmuyor. Bu kadar ciddi bir iş değil” cevabını verdi. Futbolla siyasetin iç içe olduğunu savunan Yılmaz, “TFF kendi iradesiyle başkanını seçemez. Bu nasıl özerklik? Maalesef biz hala Padişah kültüründen kurtulamıyoruz? Biz halen demokratikleşmeyi, birlikte bir şeye karar vermeyi bilmiyoruz. Bize bu özerkliği verdiler ama biz bu özerkliği kullanamıyoruz” görüşünü öne sürdü. Hayatınızdan gülmeyi hiç eksik etmeyin ve öyle güzel gülün ki hiç kimsenin sizi ağlatmaya cesareti olmasın. Gülmek ile ilgili güzel sözlerden oluşan bir yazı hazırladık. Gülmek İle İlgili Güzel Sözler Hayatınızdan gülmeyi hiç eksik etmeyin ve öyle güzel gülün ki hiç kimsenin sizi ağlatmaya cesareti olmasın. Gülmek ile ilgili güzel sözlerden oluşan bir yazı hazırladık. Sinirimden gülüyorum albayım. Çünkü sinirlerim artık gülmek için kafamın neşelenmesini beklemiyor. Oğuz Atay Öyle güzel gülüyordu ki sanki yeter artık yaşadığın der gibi. Canım bir deliye gülmek isterse, hiç uzağa gitmeden, kendi kendime gülebilirim. Michel de Montaigne Güzel gülmek herkese nasip olmuyor Sebastian. Yaşamımda ilk kez, aynı anda hem gülmek hem ağlamak istedim. Khaled Hosseini Gülen gözlerinin bebeğinde, kendimi görebilmekti dileğim. Cemal Süreya Kahkaha, iki insan arasındaki en yakın mesafedir. Victor Hugo İnsan mutlu olduğu zaman mı güler, yoksa güldüğü için mi mutlu olur. Beni isterseniz dövün; ama bırakın istediğim gibi güleyim. Jean B. Moliere Gülmen öyle güzel olmalı ki, hiç kimsenin seni ağlatmaya cesareti olmasın. Güler yüzlü olmayan bir kişi, dükkân açmamalıdır. Konfüçyüs Eğer ağlarsan tek başına ağlarsın ama gülersen herkes seninle birlikte güler. Gülmek, fırtınalı gökte doğan bir gökkuşağına benzer. Anastasius Grün Haddini bilmez gülüşlerim vardır benim; dosta keyif, düşmana acı verir. Gülmek için mutlu olmayı beklemeyiniz, belki gülmeden ölebilirsiniz. Victor Hugo İnsan mutluluktan gülmezmiş; güldüğü için mutlu olurmuş! İnsanın yaşamı gülümseme ile gözyaşı arasındaki terazi mizanı gibidir. Her kahkaha, bir bardak kana bedeldir. Henry Bergson Gülmek hayatı karşına alabilmek demektir. Serkan Özel Her şeyin aşırısı zararlıdır ama bu gülmek için geçerli olmasa gerek. Eğer mutluyum diyorsan, o zaman gülebildiğin kadar mutlusun. Bazen içimizden ağlamak geldiği halde gülmek zorunda kalıyorduk. Gülmek, duygunun mutlu ve özgür bir biçimde dışa vurumudur. Stefan Zweig Gülmek İle İlgili Kısa Sözler Tebessüm, kana en hızlı karışan ilaçtır. Bütün insanlar aynı dilde gülümser. Ne haliniz varsa gülün. Gülüşünü ayrı seni ayrı seviyorum. Gülüşünü sevmek diye bir şey var işte o çok tehlikeli. Gülümseyen bir yüz mutluluk kapısının anahtarıdır. Ne güzel söylemiş şair; gülmeyi çocuklar icat etti, bizler tüketiyoruz. Bir gülüşü var kelebek görse ömrü uzar. Allah’ım seni gelişi güzel değil gülüşü güzel yaratmış. Diyorum ki dünya senin gülüşün kadar temiz olsa. Gülmek bir mükâfattır, ağlayan gözlerin gördüğü. Küçücük bir gülümseme yağmurdan sonra açan güneş gibidir. Unutup gülmek, hatırlayıp üzülmekten çok daha iyidir. Bir gülüşü var ve bu sizi hiç ilgilendirmez. Herkesin sizi sevmesini istiyorsanız, gülümseyiniz. Dale Carnegie Gülme, yan etkileri olmayan yatıştırıcı bir ilaçtır. Arnold Glashow Gülümseme, dudaklarınla yapabileceğin en iyi şeydir. Ağlamamak için her şeye gülerim. Beaumarchais Benim tek dileğim gülümseme ile bakan gözlerinde yer bulmaktı. Aşık olmam sanırken gülüşün rezil etti beni. Bu dünya da kiminin kısmeti hep gülmek, kiminin kısmetinde de hep ağlamak var. Size bir tarif vereyim; Maliyeti sıfır ama etkisi çok fazla; “gülmek.” İnsan gülebildiği kadar insandır. Moliere Gülmek kadına onu gülümsetmek adam’a yakışır. Boşa geçmiş bir gün, hiç gülümsemeden geçen günüdür. Güzellik güçtür; gülümseyiş de kılıcıdır onun. Charles Reade Milyarlarca gülüş arasında seninki favorim. Gülme iki insan arasındaki en kısa mesafedir. Victor Borges Gülmek İle İlgili Anlamlı Sözler İnsanları kandırmak onları mutlu edip gülümsetmekten çok daha kolaydır. Her gülümsemenin bir manası vardır. Bir kişi durduk yere gülümsüyor ise bu deli değil, aklına kendini gülümsetecek bir şey gelmiştir. Bir gülüyorsun sen bir gülüyorsun tamam diyorum dünya bitti kapatıp gidelim. Eğer sabah uyandığınız zaman aynada kendinize gülümserseniz, aynada size gülümseyecektir. Topluma biraz olsun katkı sağlamak istiyorsan, yolda karşılaştığın insanlara gülümseyerek selam ver. Siz mutsuz olduğunuzda herkesler de mutsuz olsun hiç kimse gülmesin dersiniz ama öyle olmuyor işte. Komiklik ve gülme kapasitesi gülendedir, gülünende değil. Charles Baudelaire Siz benim sahip olduğum her şeyi elimden alabilirsiniz ama gülüşlerimi asla. Yeni doğan bir çocuk hayata emeklemeyle başlar, büyük ve geniş ormanlar küçücük bir fidenin toprağa dikilmesiyle başlar, ömürlük sevgiler ise küçük bir gülümseme ile başlar. Gülümsemen öyle güzel olmalı ki hiç kimse senin seni ağlatmaya cesareti olmasın. Bugün sana gülümseyen bahçendeki gülün değerin bil, çünkü o yarın solacak ve artık yaşamayacak. Gülmeyi herkes yapabilir ama gülerken ağlamak içli ve duygulu insanların işidir. Gülümsemeyi bilmeyen insan, kendi ile barışık olmayan veya bulunduğu çevreyi sevmeyen biridir. Gülümsemek bir insanı hayata döndürebilir, bir çocuğu mutlu edebilir, bir umutsuza umut verebilir. Güldüğünüz zaman her zaman mutlu olmazsınız, bazen de acılara inat gülersiniz. Hayatınızda yaşayacak olduğunuz tarifsiz mutluluklardan birisi karşındaki kişinin yüzündeki gülümsemeye senin sebep olmandır. Gülmek zengin, ya da fakir ayrımı yapmaz. Zengin param çok diye güler, fakir ise param yok derdim yok diye gülümser. Gülmek insanı neşelendirir ve mutlu eder. Çok gülen ağlar gibi bir söylenti yanlıştır. Hayatında her ne olursa olsun, dudaklarından hiçbir zaman gülümsemen eksik olmasın. Biz toplum olarak her zaman her şeyin olumsuzluğuna karşı hazırlığımızı yaparız. Biraz çok güldüğümüz zaman, hemen ağlayacağımızı düşünürüz. Bir kadın değer verdiği ve ilgi duyduğu kişiye gülümser ve eğer o kişiye güveniyorsa bu gülümseme kahkaha ile gülmeye dönüşür. Gülmek İle Alakalı Sözler Bugün az da olsa bir umut ışığı varsa gülümse, belki yarın o da kaybolacak. Sende birçok kişi gibi gülümseme ile ilgili sözler yazımızı okuyorsun. Haydi, sende gülümse hayata, bunu yapmak inan çok zor değildir . En güzel gülümsemeyi kadınlar yaparlar. Ve kadınlar eğer isterse istediği zaman ağlarlar. Siz hiç gördünüz mü asık suratlı bir satış temsilcisi, yüzü gülmeyen bir esnaf, gülümsemesini her zaman yüzünden eksik etmeyen bir satış elemanını. Ne güzel söylemiş Mevlana Hazretleri; Bir insanın nasıl güldüğünden terbiyesini, neye güldüğünden ise zekâsını ve seviyesini anlarsınız. Bizlere okumayı, yazmayı, teknolojiyi, hayatın zorluklarını öğrettiler ama gülmeyi hiç öğretmediler. Gülümsemek öyle bir duygudur ki; asla satın alamazsınız, başka bir kişi gülüyor diye sizde gülemezseniz, başkasının gülüşünü çalamazsınız. İnsan bir kişinin gerçekten mutluluktan mı güldüğünü yoksa zoraki tebessüm mü yaptığını hemen anlar. Mutluluğun gülümsemesi her zaman ayrıdır. Eğer sen gülerken başka birini ağlatıyorsan, güldüğün sadece kendinedir bunu bilesin. İnsan bazen durduk yere gülümser, işte o an dalan gözlerin içinden çok şeyler geçer, geçer de bilemezsiniz. Gülmek hayatın yoğun temposunun içinde yaşama bir göz kırpmak, bazen de acılara inat gülümsemektir. İnsan bedava olan bir şeyi niçin yapmaz ki? Ne vergisi var, ne maliyeti bu yüzden hayatınızdan gülümsemeyi eksik etmeyin. İnsan her zaman çok mutlu olduğu zaman gülmez, bazı durumlarda da hayata inat olsun diye acıların ortasındayken bile gülümser. Birlikte biriyle beraber ortak bir şeye güldüyseniz, sizinde ortak bir şeyleriniz vardır artık. Yaşadığınız acılara hüzün içinde bakmak yerine gülümseyerek bakıyorsanız acılarınızla yaşamayı öğrenmişsiniz. Birine bir güzellik veya bir iyilik yaparken küçük bir tebessüm etmeyi de ihmal etmeyin. Gülümseme ile yapılan iyilikler her zaman daha etkili olmuştur. Sen hayata gülümsersen hayatta sana gülümseyecektir. Eğer sen hayata surat asarsan o da sana surat asacaktır. Tercih senin. Küçük bir gülümseme aşka giden bir patika yol gibidir, o yoldan gitmesini bilene. Gülmekle İlgili Sözler Her acının bir gözyaşı olduğu gibi, her mutluluğun da bir gülmesi vardır. Gülümsemek ve gülmek için illaki mutlu olmayı beklemeyin, belki hayat yarın bizim için olmayacak. Boşa geçen zaman hiç para kazanılmadan geçen bir gün değildir. Boşa geçen zaman hiç gülümsemeden, gülmeden geçen zamandır. Gülmeyi çok seven kişiler ve yüzünden gülümsemesi hiç eksik olmayanlar hayata karşılı daha sağduyulu, hemen sinirlenmeyen sakin, mantıklı düşünce üretebilen ve yaşama geniş açılı bir bakış açısıyla bakabilen kişilerdir. Hayatımızda ilk önce öğrenmememiz gereken gülmek olmalıdır. Gülmeyi öğrenirsek, başkalarına mutluluk vermeyi de öğreniriz.

asık suratlı olmayan yüzü her zaman gülen