Adamıniçkici olması, karısının nikâhsız olduğu anlamına gelmez ve nikâhlı bir kadın boşanmaya teşvik eden de "bizden değildir". Meseleye, kendinizi bir an, kadının kocasının yerine koyarak, yine kendiniz de fetva verebilirsiniz. Ancak zayıf bir hadîste: "Hevâ (arzu ve aşk) peşinden gidilip o doğrultuda
Kadınlar aşk üzerine şiir yazmıyor, şarkılarında tam olarak aşka odaklanmıyor veya aşkından intihar eden kadın sayısı yok. Oysa erkekler tarafında aşkından intihar eden, bir kadına olan sevgisi yüzünden hayatı mahvolan çok fazla erkek var. Bu açıdan aşk erkek odaklı bir duygudur ve erkekler tarafından sürekli gündemde tutulmaktadır.
Reklam. Bana şiir gibi hissettiriyorsun. Her şey artık karanlık ve parlaklık ile kalıplanmış özel bir parça, Belki herkes tarafından değil, ama kesinlikle kabul etmeye ve kalmaya cesaret eden biri tarafından. Reklam. Sonunda seni buldum. Arkadaşların bunu da okudu: Eğer seni gerçekten seviyorsa, her şeyi yapar.
Ben26 yaşında hiç evlenmemiş bir insanım. Aynı yerde çalıştığım 23 yaşında 4 ay evli kalmış boşanmış 1,5 yaşında çocuğu olan bir kıza aşık oldum. Çok seviyorum başından geçen varsa yardımcı olabilir misiniz? Bir tarafta birbirini seven iki insan diğer tarafta kötü gözlerle bakan kan kaybeden insanlık
metinceylan şairine ait Sevgili Evli Kadın şiiri okumak için tıklayın. metinceylan şairininin tüm şiirlerine edebiyatdefteri.com'dan ulaşabilirsiniz.
Alkmselam .Aşık olmak,nefsin heva ve hevese kapılması, kişinin önüne geçmesi zor olan bir arzudur.Kadın olsun erkek olsun,Cenabı Hak onlara evlilik yoluyla helal olanı verdikten sonra haramın peşinde koşmak hem günah,hemde kat'i yasaktır.Aşık olmak kendinin eya başkasının evliliği yıkmak için bir mazeret değildir
9Wpc362. Birkaç yıl önce, Nazım Hikmet’in hayatını araştırırken; edebiyat çevrelerinde çok söylenen ve bilinen bir aşkın kapısını aralamıştım... Bu Nazım Hikmet’in büyük aşklarından biri değildi...Nazım’ın dünyalar güzeli annesinin “satır aralarında küllenmiş, İstanbul’da bir adanın vapur iskelesinde şiire dökülmüş mahsun bir aşkının silüetiydi...”Nazım Hikmet’in güzeller güzeli annesine; ünlü şair ve Nazım’ın hocası Yahya Kemal aşık olmuştu... Yarım kalan bu trajik aşk; sonradan ünlü bir şarkı da olacak, çok ünlü bir şiirin yazılmasına vesile olmuştu...***Yazıldığı günden bu yana; “ölümü en iyi anlatan şiir“ olarak bilinen Sessiz Gemi şiiri, ölümü anlatan bir şiir değil; Nazım Hikmet’in annesine yazılmış bir aşk şiiriydi...Yahya Kemal şiiri; adadan vapurla İstanbul’a giden Celile Hikmet’e duyduğu büyük aşkın hüznünü resimlemek için yazmıştı... Celile Hanım’ın, İstanbul’a vapurla gidişi esnasında adada kalan Yahha Kemal’in duygu dünyasını yansıtıyordu Sessiz Gemi şiirindeki dizeler... Bu gerçeği, çok dolambaçlı yollardan yaptığım araştırmalar sonucu ortaya çıkarmıştım...Yazı Vatan’da yayınlandı... Büyük ilgi gördü... Sosyal medyada, etkin ve yoğun bir dolaşıma sahne oldu... Ne ki; yazıyı Nazım Hikmet’in annesiyle, büyük şair Yahya Kemal’in yaşadığı yarım kalmış bir aşkın anatomisinden kaleme almıştım... Bu gerçekti... Ama edebiyat tarihi açısından daha önemli gerçek araştırmalar sonucu ortaya çıkan şu gerçekti; Dillerden dile dolaşan Sessiz Gemi şiiri ve Sessiz Gemi şarkısı “Nazım Hikmet’in annesi Celile Hikmet’e yazılan“ bir şiirin adıydı...***Dün Nazım Hikmet’in 113. doğum yıldönmüydü... Bu gerçek hikayeyi, ünlü şairin doğum yıldönümünde “Annesine yazılan muhteşem aşk şiiri”yle yeniden anlatmak istedim... Annesinin kimliğinde ve yaşadıklarında Nazım Hikmet’i Sessiz Gemi’yle anmak birçok kişiye egzantrik gelebilir... Ne ki hayat, aşk ve edebiyat görebilenler için zaten egzantriktir...SESSİZ GEMİArtık demir almak günü gelmişse zamandanMeçhule giden bir gemi kalkar bu limandan...Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol...Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol...Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli...Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli...Biçare gönüller!.. Ne giden son gemidir bu...Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu...Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler...Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler...Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden...Birçok seneler geçti dönen yok seferinden...HOCAM OLARAK GİRDİĞİNİZ BU EVE BABAM OLARAK...’Olayı genç Nazım Hikmet de fark etmişti...Necip Fazıl’dan sonra bir gün Yahya Kemal’in siyah pardösüsünün cebine bir not bıraktı...Kâğıtta Yahya Kemal’e hitaben şöyle yazıyordu“Hocam olarak girdiğiniz bu eve babam olarak giremezsiniz...”***Bu not üzerine ünlü şair, tedirgin oldu... Bir süre Celile Hanım’ın evine gelmedi... Genç Nazım’la karşılaşmaktan çekindi.***Celile Hanım ise Yahya Kemal yüzünden kocasından boşanmış, bütün İstanbul’un kulaktan kulağa dedikodusunu yaptığı bir aşka “evet” demişti...Artık evlenmek istiyordu...Yahya Kemal bir taraftan kadını deliler gibi kıskanıyor, diğer yandan bu eviliğe yanaşmıyordu...SESSİZ GEMİ’NİN YAZILIŞINA NEDEN OLAN OLAYYahya Kemal’in Nazım Hikkmet’in annesi Celile Hanım’a duyduğu aşkı anlatırken, aktardığı olay inanılmazdı...Şöyle aktarıyordu yaşadıklarını büyük şair “1916 yılından 1919 yılına kadar o kadına deli gibi aşık oldum... Bu kadın yazın adada otururdu... Ben de orada idim...Deli divane olmuştum...Sonbahar’da Nişantaşı’ndaki evini düzenlemek için İstanbul’a inerdi...1916 Sonbaharı’nda yine İstanbul’a iniyordu... Ben müthiş muzdariptim...***Artık vapur giderken iskeleden mendil sallamalar, ağlamalar...O gidinceye kadar Ada dopdolu idi...Gider gitmez benim için boşalıverirdi...Tam o günlerde Berlin Büyükelçisi Hakkı Paşa İstanbul’a dönecek lafı çıktı...***Hakkı Paşa, benimkinin uzaktan akrabası oluyordu ve İstanbul’a geldiğinde geceler düzenler, İstanbul’un bütün güzel kadınlarını çağırırdı... Benimki de oralara gidecek diye içim burkuluyordu...Hatta kendisine bu endişemi söylemiştim... Gitmeyeceğine yemin etmişti...***Bir gece Ada Oteli’nde otururken, yandaki iki kişinin Berlin Büyükelçisi bu gece davet veriyor... İstanbul’daki bütün güzel kadınlar davetli’ lafını ettiklerini duydum...Müthiş bir acıyla yerimden kalktım...İskeleye doğru gittim... Son vapur çoktan kalkmıştı...***Sert bir lodos esiyordu... Deniz karmakarışıktı, ancak ne olursa olsun, sandalla Maltepe’ye geçmeye karar verdim...Sandalcılara gittim, yanaşmıyorlardı...Çok para verince biri ikna oldu...Açıldık, bir süre sonra lodos büsbütün arttı... Denizde çalkalanıp duruyorduk... Sandalcı bana küfretmeye başlamıştı...***Ölmek üzereydik, ama ben sadece sevgilimin katıldığı geceyi düşünerek müthiş bir kıskançlık duyuyor ve bir an önce orada olmak istiyordum...Sırılsıklam Maltepe’ye gelebildik...Hemen bir kahvehaneye gidip, araba bulmaya çalıştım... Yoktu...Bunun üzerine Maltepe’den Bostancı’ya yürümeye karar verdim... Tren yoluna çıkarak koşmaya başladım... Maltepe-Bostancı arasının bu kadar uzun olduğunu o zamana kadar fark etmemiştim...”***“Kan ter içinde Bostancı’ya geldim...Vakit hayli geçti... Karakola gittim. Bana bir araba bulunuz hastam var’ dedim...Aradılar taradılar birini buldular..Yine bir sürü para verdim...Arabayla yola koyuldum...Kadıköy, oradan Üsküdar... Karşıya geçtim. Doğru Nişantaşı!.. Sevgilimin oturduğu apartmanın kapıcısı ahbabımdı. Penceresini vurarak onu uyandırdım. Benimki evde mi’ diye sordum? Adam halime bakıp şaşırdı Evde, bu akşam çıkmadı!’ dedi, Ne diyorsun diye bağırdım?’ Bütün katettiğim mesafe sanki başıma yıkılmıştı. Eve kaçta geldiğini araştırttım... Sözüne inanamıyordum. Çık bir bak! Evde mi?’ diye adamı zorladım... Adam çarnaçar çıktı. Bir münasebetle hizmetçisine sormuş uyuyor! demiş... Geldi haber verdi... Sanki dünyalar benim oldu...***Apartmanın karşısında bir arabacı meyhanesi vardı. Orada sabaha kadar içtim... Sabahleyin, doğru eve çıktım... Benim halim berbat. Toz toprak içinde olduğumu görünce şaşırdı ve hemen anladı... Sarmaşdolaş olduk...”KIRIK AŞK HİKAYESİ...Celile Hikmet resimleri ile olduğu kadar güzelliği ile de tüm İstanbul’un diline destan bir kadındı... İstanbul sosyetesinin en çok konuşulan kadınları arasındaydı...1900 yılında bu dillere destan güzellik, Osmanlı’nın meşhur valilerinden Nazım Paşa’nın oğlu Hikmet Bey ile evlendi. Türk şiirinin dünya çapındaki en önemli ismi Nazım Hikmet de bu beraberlikten doğacaktı... 1916’da Celile Hanımla eşi Hikmet Bey arasında şiddetli bir geçimsizlik başladı...O günlerde Yahya Kemal, Bahriye’de okuyan genç Nazım Hikmet’in şiir hocası olarak eve gelip gitmeye başlamıştı...Nazım Hikmet’in annesi Celile Hanım’la, Yahya Kemal arasında filizlenen aşk kısa bir süre sonra Celile Hanım’ın anlaşamadığı eşinden boşanmasıyla sonuçlandı...***Tutkuyla, ateşle, kıskançlıklarla dolu tarihin sayfalarının arasına gizlenen aşk başlıyordu... O aşkın aktörleri sadece Celile Hanım ve ünlü şair Yahya Kemal değildi...Nazım Hikmet, Necip Fazıl hatta Celile’nin yeğeni Oktay Rıfat’ın, yani Türk şiir dünyasının bütün ustalarının bir tarafından dahil oldukları bir aşktı o...***Heybeliada’da okuyan genç Bahriyeli Nazım, hafta sonları okuldan çıkar annesinin yanına gelirdi... Yahya Kemal o günlerde genç birer Bahriyeli olan Nazım Hikmet ve Necip Fazıl’ın bulunduğu öğrenci grubuna şiir dersleri verirdi... Yahya Kemal hafta sonları “Genç Nazım Hikmet’e Türkçe ile şiir dersleri” verirken, İstanbul’un en güzel kadınlarından Celile Hanım’la yakınlaştı...***Nazım’a verdiği derslerden arta kalan zamanlarda Celile Hanım ile Yahya Kemal sanat ve edebiyatla başlayan uzun sohbetlere başlamışlardı... Bir süre sonra bu ilişkinin kokusu Nazım’ın ve Necip Fazıl’ın öğrencisi olduğu Bahriye mektebinde duyuldu...***Dedikoduların ayyuka çıkması üzerine Yahya Kemal bir süre okula gelmedi... Geldiğinde karşısına öğrencisi Necip Fazıl çıkacaktı... Hocası Yahya Kemal’e şöyle dedi “Hocam, kibrit suyu içerek intihara kalkıştığınızı duyduk... Sınıfın bu durumdan duyduğu derin üzüntüyü size söylemek isterim...”***Hocasına yönelik bu alaycı, ironik, dalga geçen tutum bir Deniz Harp Okulu öğrencisi Bahriyeli için kabul edilmezdi. Necip Fazıl “Bu aşk ilişkisini alaycı bir şekilde ima eden” sözleri nedeniyle kodes’ adı verilen tahta dolabın içinde cezaya gönderildi okulda... Ne ki Fransızcayı ana dili gibi konuşan, piyano çalan, natürmort resimler yapan dünyalar güzeli, sanatçı Celile ile Yahya Kemal’in aşkı alevinden bir şey kaybetmedi...YARIM KALAN AŞKIN SİLÜETİ...Yahya Kemal deli gibi aşıktı, ama evlenmekten hayatı boyunca korkmuştu...Belki, böylesi bir kadına hiçbir zaman sahip olamayacağını bilmekten, belki o beraberlikte ters bir olaydan ürkmekten, belki de genç Nazım Hikmet’ten ve etraf ne der diye ürkmekten?..***O günlerde Celile Hanım, Yahya Kemal’e bir mektup yazdı, şöyle diyordu“Bugün Pazar belki gelirsin diye üç vapurunu pencerede bekledim...Gelmedin mahzun oldum...Verdiğin konferansa gelmedim, kalabalıktır memnun olmazsın diye, fakat hep aklım sende idi...Çok çok göreceğim geldi...Beni niye aramadın...Sana gücendim canımın içi, pek göreceğim geldi... Ben o günden beri yani Salı gününden beri evdeyim, dikiş dikiyorum... Evimiz için çalışıyorum...”***Celile Hanım’ın beklediği ve uğruna kocasından boşandığı o evlilik hiçbir zaman olmadı...Yahya Kemal hep kaçtı o evlilikten ve beraberlikten...NAZIM HİKMET’E YARDIM ETMEDİ...Uzun yıllar geçti bu olayın üzerinden...Nazım Hikmet büyük bir şair olmuştu...Sosyalistti... Dönemin iktidarı tarafından hapislerde süründürülüyordu...Celile artık yaşlanmıştı...***O güzelliğinden eser kalmamış üstüne üstlük kör olmuştu... Oğlunun hapislerden kurtulması için Galata Köprüsü’nde açlık grevine başlamıştı o görmeyen gözleriyle anne yüreği... Tuhaf bir rastlantı sonucu, Celile açlık grevi yaparken, Yahya Kemal Galata Köprüsü’nden geçti...***Büyük aşkını gördü...Ama yanına gitmedi...Bir zamanlar “Hocam olarak girdiğin eve babam olarak girmeni istemiyorum” diyen genç Nazım Hikmet’in kurtulması için kör gözlerle açlık grevi yapan Celile’ye destek imzasını vermedi... Hızla uzaklaştı oradan...***Öldüğünde evraklarının arasından içinde kurumuş iki yaprak bulunan bir zarf çıktı Yahya Kemal’in...Şöyle yazıyordu“Bu zarfın içindeki hatıra, 19 Ağustos 1930’da Sirkeci garında gece saat 10’da veda ettiğim aziz bir kadının göğsündeki çiçektendir... Koparıp verdiği bu iki yaprağı daima muhafaza edeceğim...”***Celile aşkın devam etmeyeceğini anladığı gece Paris’e giderken, Sirkeci Garı’nda vermişti Yahya Kemal’e göğsünde duran o iki yapraklı çiçeği...
Birine aşık olduğunuzda o kişiyle asla birlikte olamayacağınızı bildiğiniz o an o hiçbir şey yapamamanın verdiği ıstırap. Aşık olmak ayıp değildir. Erkek Olmakla Adam Olmak Farklidir Erkekler Hislerini Belli Etmez Ama Bir Adam Gercekten Gerektigine Inanirsa Sevdigine Hi Gercekler Iliskiler Ozlu Sozler 24082016 1033 Evli bir kadına yada evli bir erkeğe aşıksınız ve ne yapacağınızı birine aşık olmak sözleri. Aynı zamanda ozanların aşk ile ilgili sözlerini şiirlerini sosyal medya hesaplarından paylaşabilirsiniz. Evli birine aşık olmak gibi. Güzel sözler kategorisinde de yer alan en güncel yeni ve resimli aşık sözlerine bu içerikten erişebilirsiniz. Ozanların söylediği en güzel aşk sözlerini yani Aşık sözlerini bu içerikte listeledik. Evli birine aşık olmak Evli bir kadına aşık olduysanız veya evli bir erkeğe aşık olduysanız ne yapmalısınız hiç düşündünüz mü. Aşık da olabilir tabii ama genellikle sadece cinselliğe bağlı bir birliktelik peşindeler. Ama alışkanlıklar sevgi ve değer aşık olmamızı engellerde tabi ki. Ama onu tanıdığım için her gün dua ediyorum. Evli Biriyle Birlikteyim Ne Yapmalıyım. Evli birine aşık olmak terimi Esra tarafından 17012007 tarihinde eklendi ismayil elizade 22012020 - 2132 ozumden 2 yas boyuk qizi sevirem erinin yaninda xosbext deyil atasi mecburu verib bilem gunahdi ancaq bilmirem neynim. Asla Birlikte Olamayacağınızı Bildiğiniz Birisine Aşık Olmanın Acısı. Dananın kuyruğu burada kopuyor zaten. Ben de aşık oldum üstelik iyi bir aile babasına. Birine aşık olmak birbirinin gözlerine hayran hayran bakmak değil aynı beyinle aynı hedefe bakmasını bilmektir. Duygusal varlıklarız sonuçta eşine veya sevgilisine aşık olmayan biri başka birine aşık olabilir. Alışkanlık ve ilişkiye verilen emeğe. Çünkü kadınlar kötü erkeklere aşık olup iyi erkeklerle dertleşir. Utanması gereken biri varsa o da aşkı hiç tatmamış olandır. Aşık olduğunuz için utanmayın. İyi bir kadınla iyi bir erkek birlikte değildir. Merhametin fazlası adalete engel. Ama karşılaşana kadar aşık olmak olmaz ki. Evliyken başka birine aşık olunabilir. Bu güzel duygunuzu güzelliklerle dile getirin. 29122005 0022 mestre bkz. Aşk kutsal bir duygudur. Çok sevmeden asla cinsellik yaşayamayız. Dürüstlük yalnız kalmayı göze alabilmektir. Zaten 20-30 sene süren evliliklerde de aşkın devam ettiğini düşünmüyorum. Bir sevgili kokusu bir ten rengi bir bakışların güzelliği hafızalarda yer etmeden nasıl aşk olur olmazdedim demin de. Karşınızdaki kişinin sevgisini kazanın. Nihat Hatipoğlu evli birine aşık olan ya da evli olduğu halde başkasına aşık olanların ne yapması gerektiğini ise şöyle anlattı. Evli birine aşık olmak. Erkeklerin evliliğinin dışında bir kadınla birlikte olması için illaki aşık olması gerekmiyor. Tümü bugün hayallerimin aşkı kelimesinin karşılığı sanırım. Sen bir kadına tecavüz eden birine merhamet gösterip cezasını indirirsen merhametli değil vicdansız olursun büyük ihtimalle. Harf oyunlu cin entryler 29122005 0032 ciidem. Evli Biriyle Birlikte Olmak. Aşık olunan kişiye gelirsem hiç de yakışıklı olmayan yarı ünlü müzikle uğraşan bir bey. Burda belirtmek istediğim aşık olmak dış görünüşe falan bakmıyor benim meselemde. 15 yıllık evli statü sahibi saygın bir beyefendiye. Evli Birine Aşık Olmak. Aşık olan kişi ile evliyse sorun yaratmayacak hatta tadından yenmeyecek durum. Evli Bir Adama Aşık Olmuş Birinin Hazin Hikayesi S. Kadınsanız orospu erkekseniz çapkın ilan edileceğiniz eylemlerden biridir 16012006 1404 hobbitim ben. Yaşanması dinen haram olan sevgiler sadece gönülde kalır da izhar olmaz açığa çıkmazsa kişi telefonla aramak buluşmak gizli birliktelik yaşamak şekline dönüştürmezse kalbindeki duygularından mesûl değildir. Evli birine aşık olmak günah mıdır. Yabancı birine aşık olmak şükela. Ama biz kadınlar mutlaka aşık olmalıyız. İşte aşık edici sözler. Daha hüzünlü ve daha yalnız bir aşka doğru yol alırız böylece. Kayıtsız Üye Kalplerdeki olmaz. Eşinden başka birine aşık olan biri eşine aşık değil demektir bence. Evli insanlar neden başka bir insana aşık olur bekar insanlar neden evli bir insana aşık olur. Evlilik bu böyle devam etmesi lazım. Eminim onunla herşey güzel olacak hayatta birlikte yani evli olmak sevgili olmak isteyeceğim tek kişi ama açık veririm biliyorum yalan sölemeyi beceremem ortaya çıkarsa hayatım mahvolur duygularımın peşinden gidemem artıkonu baştan düşünmeliymiş. Evil birine asik olmak bkz. Birşeyler oldu ve aşık oldum işte ve bu hayatımı az da olsa etkiledi. AntolojiCom Nedir Sayfası ile sözcüklerkelimelerkavramlar ve anlamlarısözcükkelimekavramEVLİ ERKEĞE AŞIK OLAN EVLİ KADINevli erkeğe aşık olan evli kadınEvli Erkege Asik Olan Evli Kadin. Cinsiyeti ne olursa olsun. Mesafeler Ask Gorselleri Ask Sevgi Sitesi Ask Sozleri Sevgi Sozleri Ask Sarkilari Ask Sevgi Sozleri Ozlu Sozler Haticenur Celik Adli Kullanicinin Belki Panosundaki Pin Ilham Verici Alintilar Ilham Veren Alintilar Ilham Verici Sozler Bir Erkegin Bir Kadina Verebilecegi En Guzel Cevap Ozlu Sozler Guzel Soz Ilham Verici Alintilar Sevgi Sozleri Ayrilik Sozleri Alintilar Ilham Verici Sozler Mucadele Ile Ilgili Sozler Guzel Sozler Guzel Mesajlar Guzel Soz Mesajlar Ilham Verici Sozler Ask Insani Birlige Bencillik Yalnizliga Goturur Friedrich Schiller Follow Benzer Gonderiler Mark Twain Views Ilham Veren Sozler Bir Sozleri Resimli Alintilar Ayni Anda Iki Kisiyi Seviyorsan Sozler Johnny Depp Guzel Soz Ozlu Sozler Alintilar Mesele Sevmek Degil Azizim Kime Sorsan Seviyor Zaten Mesele Guzel Sevmek Ilham Verici Alintilar Ozlu Sozler Ilahm Veren Alintilar Elif Safak Ask Sozleri Bff Sozleri Ilham Verici Sozler Ayrilik Sozleri Ask Sozleri Guzel Sozler Ask Siir Edebiyat Ask Sozleri Ask Guzel Soz Bir Kadinin Ardinda Resimli Sozler Ask Ve Sevgi Guzel Soz Ilham Verici Sozler Ozlu Sozler Evlilik Ve Genel Olarak Bir Erkege Asik Olmak Ozlu Sozler Guzel Soz E Kartlar Ask Sevgi Sozleri Guzel Sozler Resimli Sozler Ask Sozleri Anlamli Sozler Emotions Quotes Love Bir Kadin Guzel Soz Ilham Verici Alintilar Ozlu Sozler Eger Ki Adam Bir Kadina Hayal Kurdurtabiliyorsa O Kadin Onun Demektir Yeni Ask Sozleri Ozlu Sozler Guzel Soz Bir Annenin Esine Verebilecegi En Buyuk Sevgi Cocuklarinin Yaninda Babalarini Yuceltmektir Ozlu Sozler Guzel Soz Ilham Verici Sozler Aynen Oyle Oyle Bir Gider Ki Hic Ardina Bakmadan Ilham Veren Sozler Ilham Verici Alintilar Ilham Verici Sozler Sizi Defalarca Uzen Birine Guzel Soz Ilham Verici Sozler Bilgelik Alintilari Guzel Sozler Panosundaki Pin
Fıkıh Konular Kendim de evli olduğum halde, işyerimden alışveriş eden bir kadına ileri derecede tutuldum. Bütün uğraşmalarıma rağmen kendimi ondan vazgeçiremiyorum. Öyle ki meseleyi yakınlarım ve kadının bizzat kendisi dahi anladılar. Buna rağmen o alışverişi kesmediği gibi ilgisini daha da açısından olacak olan oldu. Ben Şimdi işin günahını soruyorum Ona evlilik teklif etsem ve sarhoş olduğu için Ailesinin hukukunu zaten gözetmeyen kocasından ayrılmasını istesem günaha girmiş olur muyum?Sorunuzda İslam'ın güzelliği ve Islâmsızlığın çirkinligi bir kaç noktadan kendini gösteriyor Önce müslüman içki içmez, böylece âilesinin hem maddî, hem de manevî hukukunu çiğnemiş ve hanımıyla ilgilenmeyecek kadar sızmış, enerjisini haramda tüketmiş olmaz. Evinin, alış veriş dahil, bütün dış ihtiyaçlarını bir ibâdet duygusu ile kendisi temin eder. Kendisi gibi müslüman olan karısı da zorunlu durumlar olmadıkça dışarı çıkmaz; bakkalla-çakkalla uzun uzadıya yüzyüze, göz-göze gelmez. Konuşmak zorunda kaldığında kadınlığını ortaya dökecek şekilde kırılıp dökülmez. Karşısındakine ümit vermeyen bir edâ ile ve ihtiyaç miktarınca konuşur. Buna rağmen laf eden olursa ağzının payı edeplice verir. Anlaşılan bunların hiç birisi sizde olmamış; ciger kedinin önüne açıkça konulmuş. Buna rağmen işin günahını düşündüğünüze göre size, Rasûlüllah'ın bir hadîs-i şeriflerini hatırlatalım"Kim kocası olan bir kadını aldatırsa, aralarını açmaya çalışırsa... bizden değildir." Hâkim, Müstedrek N/196; Ebû Dâvûd, talâk 1 Hadîsi şerheden Münâvî diyor ki, "Bu kadın bir de komşu kadın olursa bunun günah ve çirkinliği o kadar daha artar." Çünkü, şerrinden komşusu emin olmayan kimse cennete giremez, buyurulmuştur. Imam Nevevide "Demek ki, insan bir iyiliği öğretmenin dışında, başka bir adamın karısı, kızı, çocuğu vb. ile onu ifsad edici şekilde konuşması haramdır, der" Münâvî, Feyzul-Kadîr V/385; Ayrıca bk. VI/123. Burada mesele örneklendirilerek içkici olması, karısının nikâhsız olduğu anlamına gelmez ve nikâhlı bir kadın boşanmaya teşvik eden de "bizden değildir". Meseleye, kendinizi bir an, kadının kocasının yerine koyarak, yine kendiniz de fetva zayıf bir hadîste "Hevâ arzu ve aşk peşinden gidilip o doğrultuda davranılmadıkça ve kimseye söylenmedikçe, sahibi için bağışlanır."Suyutî, el-Câmi'us-sağîr Feyz'uI-Kadîr ile, den VI/358 buyurulmuştur. Burada kastedilen, elbette helâl olmayan arzudur. "Hevâ ve hevese uyma; zirâ o seni Allah yolundan saptırır. "Sâd/26 âyet-i kerîmesi de bunu gösterir. Buna göre insan elinde olmayarak evlenmesi câiz olmayan birisine âşık olur da bunu kimseye açmazsa ve nefsini bundan vazgeçirmeye uğraşırsa, günaha girmeyeceği umulur.bk. Münâvî, Feyz VI/358Konular
Halvetiyiz biz erenler Nişansızlık nişanımız Soyumuz İbrâhim soyu Muhammed pirimiz bizim Ey aşıklar ey garipler Bu diyar hangi diyar Kerbeladir gam yüklüdür Kan gölüdür bu diyar Cemal yolu bulunur Allahı zikretmekle Resulullah bilinir Daim tevhit etmekle Aşık olan söz eylemez Aslına yalan söylemez Söz veripte geri dönmez Muhammede bak ibret al Söyledin özünde ara kendini Özünde gizlidir senin Muhammed Sözünde anlattın bize tevhidi Özünde gizlidir senin Muhammed Açılınca güller dalda Bülbüller ötüyor onda Hasan Hüseyinim gonca Kokulmuyor Muhammedsiz Cemalini seyredince Resulullah kim bilince Ehlibeyit söylenince Yanıyorum cemaline Güzel aşık cevrimizi Çekemezsin demedim mi Bu bir rıza lokmasıdır Yiyemezsin demedim mi Gel aşıklar gel arifler Gel Muhammedi bulalım Ey dost yolunda sadıklar Gel Muhammedi bulalım Previous Next Rüyada Evli Bir Kadına Aşık Olmak Rüyada evli bir kadına aşık olmak bir sebeple başka yollar aranacağına, kısa süre içinde hiç tahmin edemeyeceği kadar büyük bir mevkiye terfi edileceğine, mutluluk bulacağına böylece yüreğine de su serpileceğine, alınan eğitime uygun bir çalışmanın bulunması ile cebe yüklü miktarda kazanç gireceğine ve büyük bir saygınlığa sahip olunacağına, sağlığının ve ağız tadının yerinde olacağına, aile hayatında yaşanan tatsızlıkların sona ereceğine, insanların gözüne girerek pek çok görevin aynı anda üstesinden geleceğine, tabir edilir. Ayrıca rüyada evli bir kadına aşık olmak sorunlarından çok kısa bir zamanda kurtulacağına, bir türlü karar verilemeyen bir konuda fırsatların kaçırılacağına, kısmetin bir dönem için değil daimi olacağına, ancak bir türlü başaramayacağına ve istemeden de olsa işle ilgili geri dönüşü olmayan bir karar vereceğine, rahat yaşayacağına, kızı mutlu yaşadıkça ve başarılı oldukça kendisinin de yüzünün güleceğine, yorumlanır. kısa süre içinde kabul edildi haberi geleceğine tabir edilir. tüm zorlukların ve kötülüklerin üstesinden gelme konusunda kendine olan özgüvenini arttıracağına delalet eder. uzun süredir olmadığı kadar eğleneceğine ve daha sık sosyal ortamlarda bulunma kararı alacağına alamet eder. binbir güçlükle elde ettiği zenginliği kaybedeceğine yorulur. Dini olarak Rüyada evli bir kadına aşık olmak tabiri Dini olarak rüyada evli bir kadına aşık olmak kişinin eksiklerini, çok büyük kısmetler kazanacağına, kendisine yapılacak bir ihanetten ötürü büyük bir üzüntü içine düşeceğine, kısa zamanda yüksek bir mevkiye terfi alınacağına, meşakkate düşeceğine, bütünlük ve dayanışma içinde olacağına, ardından bu kişiye açılacağına, eğer müdahale edilmezse ya da kendisine engel olunmazsa çok daha kötü şeyler yaşayıp büyük acılar içinde kalacağına, zararlarını alacağı destek sayesinde ortadan kaldıracağına ve kendisini daha rahat hissedeceği bir döneme gireceğine, zor gelebilecek bazı işleri kısa süre içinde sabırla ve azimle çalışarak zirveye çıkartacağına, delalet eder. Psikolojik olarak Rüyada evli bir kadına aşık olmak yorumu Psikolojik olarak rüyada evli bir kadına aşık olmak yalan söylemekten ve iftira atmaktan özenle kaçınacağına, ailesinin de aynı ferah koşullara sahip olacağına, zararlarını telafi edeceğine, sevilen kişilerle bir ortaklık kurulacağına, kaçırılan fırsatların tekrar ele geçirileceğine, sevdiği kişiler ile çok daha rahat bir hayat yaşayacağına, bunun kendisine büyük güç vereceğine, yüksek diploma alacağına, işaret KONULARDA RÜYA TABİRLERİ ESERLERİMİZ SON EKLENENLER GÜNÜN AYETİ İnsan, kendisinin başıboş bırakılacağını mı zanneder.KIYÂMET - 36 ÖZLÜ SÖZLER Ezeli ervahta nur-u Muhammedi ile beraber olmaya halvetilik denir. Adem "ben hata yaptım beni bağışla " dedi, İblis ise" beni sen azdırdın" dedi ya sen!... sen ne diyorsun? Edep, söz dinlemek ve gönle sahip olmaktır. Güzelliğin zekatı iffet ve edeptir. Hz. Ali Zeynel Abidin oğlu Muhammed Bakır'a "Ey oğul, fasıklarla cimrilerle yalancılarla sıla-i rahimi terk edenlerle arkadaşlık etme." diye buyurmuştur. Kemalatın bir ölçüsü de halden şikayet etmemektir. En güzel keramet gönlü masivadan arındırmaktır. Alem-i Berzah insanın kendisidir. Zahir ve batının karşılığı aşk-ı sübhandır. Mutaşabih ayetler ledünidir. Ölüm ve cehennem korkusu Hak'ka dost olmayanlar içindir. Şartlanmalardan ve önyargılardan arınmadan kimse masum olamaz. Uzlaşmak için bahane arayan düşman zıtlaşmak için bahane arayan dosttan daha iyidir. Baki hakikatler fani merkezli inşa edilemez. Her zorluğun çözümü sevgidir. Allah var gayrı yok sevgi var dert yok. Allah de ötesini bırak. Sorunları erteleyen ve örten değil çözüm üretip sorunları çözen olmalıyız. Kişinin irfanı kemalatı nispetinde şeytanı da nefsinin şiddetinde olur. Kötü huylardan kurtulmanın en keskin yolu ilahi aşka yanmaktır. Mücevherden sarraf olan anlar, başkası bilemez. Ne fark eder kör için elmas da bir, cam da bir. Eğer sana bakan kör ise sakın sen kendini cam sanma.Mevlana Kendini oldum ve doğru zannedenler kendileri gibi düşünmeyenlerden rahatsız olurlar. Eflatun'a dediler ki "Ne kadar çok çalışıyorsun". O da dedi ki "hayır ben sevdiğim işi yapıyorum" Allah kuluna sevdirdiği her işi kuluna kolaylaştırır. Kurtuluş hidayete tabi olanlar içindir. Selam olsun hidayete tabi olanlara. Tevhid-i Ef-al meratibi ihvanın kendi gerçeğine seyir haritasıdır. Kişi ilk önce kendisinin arifi olacak ki Rabbinin arifi olabilsin. İnanmak başka şey, teslim ve tabii olmak başka şeydir. Kalıcı dostluklar edinin. İhvan gibi yaşa, gerisine karışma. Mutlu insan başkalarının mutluluğu için yaşayandır. İslam dini istişare esaslıdır. Allah için affet, Allah için paylaş. İhvanlığını işine göre değil, işini ihvanlığına göre ayarlayacaksın. Kul, iradesini Allah’a teslim edendir. Hakk'ı hatırladığımız unuttuğumuzdan fazla olsun. "Olacağım" diyene engel yok, "olmayacağım" diyene bahane çok. Ben merkezli değil, biz merkezli olun. Dervişçe yaşamak, tevhitçe yaşamaktır. Yaptığınızı azimle yapın, hırs ile yapmayın. Kullukta devamlılık esastır. Önce emin insan olmalıyız. Derviş, halinden belli olmalıdır. Beşeriyet kemalâtın hammaddesidir. Mükemmeliyet istikamette daim olmaktır. İnsanın cismi arza, ruhaniyeti semaya mensuptur. Yaradılış farziyetimiz hakkı bilmektir. Hakk'ı tanımanın ön şartı Resulûllah’ı tanımaktır. İnsanın sırrında Allah’ın sonsuzluğu vardır. Kulluğa bahane yok değer üreteceksiniz. Şikayet, Mevla’ya hürmetsizliktir. Kulluk adına yapmadıklarımıza hiçbir bahane geçerli olmayacak. Bu âleme kavga için gelmedik. Telkin öncelikle bizim nefsimize olmalıdır. İnsan, Allah’ın sırrı Allah da insanın sırrıdır. Varlığımızın sebebi zuhuru, Cenab-ı Resulûllah’tır. Kullukta teslimiyet “Rağmen” olmalıdır. Kazası olmayan tek şey hayatımızdır. Sevgi dışındaki bütün hallerde zorluk vardır. Nefsinde mevsimi hazan olanın, gönül mevsimi bahar, Ahireti bayram olur. Hayat yaşamak, yaşamaksa sevmektir. En güzel keramet istikamet üzere olmaktır. Kişinin Rabbini tanıması için kendini tanıması lazım. Hakk’ı ancak Mirat-ı Muhammet’ten görebiliriz. İnsanı Hakk’ta sonsuzlaştıran ve yaşatan, sevgidir. Sevgi bütün yaratılanların varoluş mayasıdır. Sevgisiz olan her mekân ve mahâl mundardır. Sevgi Allah için yanmak ve olmaktır. Allah’ın ve Resulullah’ın sevgisi ile yanmayan gönül hamdır, ahlâttır. Hakikat ehlinin sermayesi aşk-ı sübhandır. Talepte kararlılık, kararlılıkta da sabır esastır. Sabır, sadrın genişliği kadardır. Sadır genişliği ise; kabulümüz, sevgimiz kadardır. Kamil insan demek;Bütün duygularda,düşüncede ruhta olgunlaşmış insan demektir., Dervişân, Mürşidinin eşiğinde sadık olduğu sürece, farkında olsa da olmasa da tekamül halindedir. Kim ki Allah’ı ciddiye almaz ise; Allah o kimseyi ciddiye almaz. Hakkı görmeyen gözler amadır. Gayret olmadan kişinin ulaşacağı hiçbir âliyet olamaz. Kendi gerçeğimize yol bulmak için arz üzerinde var olan bütün mevcudiyetten istifade edeceğiz. Bu fırsat âleminin bir tekrarı daha yoktur. Hiçbir oluşum kendi halinde, kendi başına müstakil değildir. İhvan isek bir iddianın sahibiyiz demektir. İhvanın kemâlâtı, olgunluğu, karşılaşmış olduğu olumsuz tecellilere verdiği tepkilerle ölçülür. Kişi muhatabı ve müdahili olmadığı hiçbir meselenin şahidi olamaz. Herkes kazanımlarını kayıplarını tespit etsin ki şuurlu bir hayat yaşayabilsin. Birebir uyarılar insanı daha çok uyandırır. Bütün canlılara dostça yakın olmalıyız. Tekâmül için her anı yeniden yaşamak , her anın yeniden talibi olmak zorundayız. Gayret etmeyen kişiden Kâmil insan olmaz. Ehl-i talip bu Kâinatın özelidir, özetidir. Kul, hizmeti kadardır. Kul, sevgisi kadardır, Kul hoş görebildiği kadardır. Kul feragat edebildiği kadardır. Kul paylaşabildiği kadardır. Ehl-i ihvan’ın sevgisi Rabbi’nin sevgisi, meşguliyeti Rabbi’nin meşguliyeti olmalıdır. Her an Rabbi ile meşgul olanın, muhatabı Rabbi olur. Güzel bakmalı, güzel konuşmalı, güzel dinlemeliyiz. Hayırları geciktirdiğimiz zaman şerre dönüşür. Şerleri geciktirdiğimiz zaman hayra dönüşür. İhvanın irşad olmasının ön şartı teslimiyattır. İlmen yâkinlik; bilmek ve kabul etmektir. İhvan telkin edileni yaşadıktan sonra Hakkel yâkina ulaşır. Kul, Rabbini ne kadar ciddiye alırsa, Rabbi’de onu o kadar ciddiye alır. Rahman’ın sevgilisi olmak gönlü cenab-ı Resulullah’a yönetmek ve tabi olmakla orantılıdır. İhvan, kendi özünde kâmil duruşa ulaşırsa, onda bir değil de nice esmanın açılımı, nice sıfatın inkişaf ve izhariyeti yaşanacaktır. Dünkü gibi konuşan, dünkü gibi anlayan, dünkü gibi yaşayanın anı ve akibeti hüsrandır. Ehli gönül olan, ,Resulullah’a ve Ehli Beyt’egönül veren Ehl-i İhvan’ın seyr-i sülüğü nefis merkezli akıl ile değil gönül merkezli akıl iledir. İhvan, hayırda ve şerde damlayı derya mesafesinde görecek kadar Rabbini önemseyen olmalıdır. Hakka vuslat, ancak aşk- sübhân ile olur. Aşığın, sevgisinin sancısıyla uykularının kaçması lazım ki, orada aşktan söz edilebilsin. Hayatla zıtlaşan değil hayatla uzlaşan olmalıyız. Eğer kişi yarışacaksa hayırda yarışsın selâmda, yarışsın, paylaşmada hoş görüde affetmede yarışsın. Kişi tercihinin neticesini yaşar. İnsan, sevebildiği kadar, değer üretebildiği kadar insandır. İhvan, arif olmalı ve gönlünü bütün olumsuzluklardan arındırmalıdır. Herkes yaptıklarının neticesini yaşayacak. Biz kulluğumuzu her gün yeniden yenilemeliyiz. Üstünlük ancak takva ile sevgi iledir. Allah hiçbir zaman abes ile iştigal etmez. Her işte bizim için hikmet ve hayır vardır. Ehl-i ihvan hiçbir zaman olumsuzluk adına hesap yapmamalıdır. Herkesin şeytanı, Cebrail’i, Mikail’i, İsrafil’i ve Azrail’i kendisiyle beraberdir. Ehl-i ihvan demek arif olan, Hakk'a eren demektir. Sevginin tezahürü ibadettir. Eğer inanıyor, iman ediyor, seviyorsanız, yap denileni yapacak ve aksatmayacaksınız. Sevenin ne gecesi ne gündüzü ne yorgunluğu ne bahanesi ne de mazereti olur. Karşılaştığımız zorlukların tamamı tekâmül için ikrarımızı ispat içindir. Bu âlem teşbih, tespit, tenzih, takdis ve şahadet âlemidir. İnsanın Hak katında kadri, kıymeti sevgisi kadardır. İnsan, yaşadığı zorluklar aşabildiği engeller kadar insandır. Hiç zorluk, acı çekmeden, uğraş ve çaba sarf etmeden kimsenin başarıya ulaştığı görülmemiştir. Hepimiz Allah’ın Resulûllah’ın ve Ehlibeyt’in aşkından muhabbetinden istifade edip Hakk’ta bakileşebilecek yetilere sahibiz. İnsan, asliyeti kendisine unutturulmuş varlıktır. Müsemmâ ehli olan için, isimler değişşe de asliyet değişmez. Hiçbir güzelliği kendimize mal etmeden, bütün güzellikleri Rabbimizden bilmeliyiz. Herkesin imtihanı iddiası kadar olur. Yani iddiası büyük olanın, imtihanı da büyük olur. Kâinat, insan için, insana hizmet için halk edilmiştir. Hayatın tamamı, kulluğun ve dostluğun talimidir. Kişi bilgisinde değil yaşantısında kâmil insan olur. Bizim yaşadıklarımız; tercihlerimizin, taleplerimizin ve dualarımızın neticesidir. Mezheplerin farklı olması, dünya iklimlerinin, ırkların ve kültürlerin farklı olmasındandır. İrfan mekteplerinin temelde aynı, detaylarda farklı farklı olması insanların, meşreplerinin farklı farklı olmasındandır. Kimi takva ile kimi zikrullah ile, kimi hizmet ile, kimi de ibadet ile Hak rızasına ulaşmak ve kâmil insan olmak arzusundadır. Din adına zıtlaşmalar, taraflaşmalar ve tefrikalar çıkarmak Rahman’ın ve Kuran’ın reddettiği duruşlardır. Elin eksiğiyle uğraşan, kendi eksiğini hiçbir zaman göremez. Biz bu âleme eksik tespit zabıtalığına gönderilmedik. Âşık; mâşûkunu hususiyetle geceleyin, en çok yalnızlık halindeyken düşünür. Geceleri ve seher vakti çok özeldir. Dostluğun ilk şartı sevmektir. Fakat çıkarsız beklentisiz sevmektir. Dost olmak, dostun her türlü yüküne katlanmaktır. Bizim için yaşamak bir gündür, o da bugündür. Kulluk adına yapmamız gereken ne varsa sabırla ve ihlâsla yapmalıyız. Hak katında gıdalanmanın birinci esası, âdab-ı Muhammediye ve hakıkati Mahmudiye ile kıyam durmaktır. Biz eyvallah tacını, sensin’ tacını başımızdan, hiçlik hırkasını da eğnimizden hiçbir zaman çıkartmayacağız. Bir damlanın hiçliğe ulaşması, onun deryaya düşmesiyle olur. Bize ulaşan her tecellinin, Mevlâ'dan olduğunun bilincinde olalım ve rıza gösterelim. Sakın tecellilerden kahreden, kederlenen olmayalım. Tecellilerden şikayetçi olmak, kulun Rabbine olan saygısızlığıdır. İhvan, hangi tecelli içinde olursa olsun, mutlaka güzel düşünmeli ve güzel değerlendirmelidir. Edep ve âdap dışında nefes almayalım. Biz, Cenâb-ı Resûlullah’ın vitrini olmalıyız. Bütün nimetler ve âliyetler, gayret ve hizmet iledir. Biz hangi hali yaşıyorsak bizim için hayırdır ve hikmetlidir. Hikmete tabi olanlar hikmet ehli olurlar. "Senin için Ya Rabbi" zevkiyle hayatı yaşayalım. Huzur, ancak tevhid ile aşk ile sevgi ile Allah’a ve Resûlun’e yönelmek iledir. Güzel ahlâk ve sevgi insanlığın omurgasıdır. Her gününü son gün, her namazını son namaz, her muhabbetini son muhabbet gibi kabul eden kişinin yaşantısı Ehl-i ihvanca olur. Büyük laf etmemeye sahibi olalım. Ehl-i Beyt olmak, hem nesebi hem de mezhebidir. Ehl-i Beyt, Kur’an’ın ete kemiğe bürünmüş halidir. Yaptığımız her şey kulluğumuzu ispat edercesine olmalıdır. Halkı memnun etmek için Hakk'ı incitmeyelim. Kemalat, hissedilen ilk nefesten son nefese kadar sadece Allah ve Resûl’u için say ve gayret etmektir. Tevhid-i Ef-al hakikatin zübdesi, tevhidin nüvesidir. Kullukta edebi olmayanın Hak’ta izzet bulması mümkün olamaz. Hikmetleri seyretmenin tek şartı, tecellilere karşı sabırlı olmaktır. Kişi yaşamış olduğu imtihanları aşabildiği kadar tekâmül etmiş olur. Aslında bize zor gelen tecelliler, bizim için ikramdır. Kulluğun esasında yap denileni yapıp sonucuna da razı olmak vardır. Bütün kâinat, kişinin kendi hakikatine misaldir. Öncelediğimiz Allah ve Resûl’u olmalı. Ertelediğimiz ise nefsimizin arzu ve istekleri olmalıdır.. Dervişi tekâmül ettirecek olan iştiyakı, kendine olan telkini, ve gayretindeki kararlılığıdır. Her günü yaşamak, her günü diğer günden farklı bir alana taşımak için biz bugünün talebesiyiz. Hatasını kabul edip hatasından dönen kul hayırlı kuldur. Hedefi olmayanın istikameti de olmaz. İhvan ne dünle ne de yarınla zaman kaybedecek sadece anını ve gününü değerlendirecek. İhvanlık, halde örnek olmaktır. Aile yaşantımızla, tecellilere olan tepkilerimizle, kişilerle olan ünsiyetimizle, her halimizle hele hele de ibadete olan düşkünlüğümüzle fark edilmeliyiz. Cenab-ı Resûlullah’ın tezahür etmediği hiçbir mekân, Hak katında şerefli olamaz. İbadet etmenin hoşnutluğunu yaşarken bu hoşnutluğu, ibadet etmeyenlere karşı bir üstünlük saymadan fail Allah'tır zevkiyle yaşamalıyız. Kıyas, şeytani sıfatlardandır. Karşımızda gördüğümüz eksikliği önce kendimizde tetkik etmeliyiz. Hiç kimse kendi gerçeğine olan seyrine mürşitsiz yol bulamaz. Baki olabilmenin, sonsuzluğa ulaşabilmenin tek şartı; Hak ile Hak olmak Hak’ta ölüp Hak’ta dirilmektir. Hayata ders veren değil de hayattan ders alan talip olmalıyız. Anlayan ve öğrenen olmalıyız. Anladığını genişleten, hayatına uyarlayan olmalıyız. Tasavvuf önce şeriat-ı Muhammediye ile hakikat-ı Mahmûdiye ile hikmetler talim edilir. Bir meselenin görevlisi olmak ayrı şeydir, gönüllüsü olmak ayrı şeydir. Ehl-i ihvanla konuşularak halledilmeyecek hiçbir mesele olmamalıdır. Hak dostları bir araya geldikleri zaman bakışmaları bile muhabbettir. İhvanlığın dört ana esası vardır; ihlas, şecaat, cesaret ve cömertliktir. Hayatın tamamında, her adımda, her bir nefeste; bir tuzak, bir imtihan vardır. Gönül, Rahman ile coşarsa; kişi karşılaştığı her türlü tecelliye sabır ve tefekkür ile mukavemet gösterir. İhvan, ne Dünya ne de ahiret beklentisi olmaksızın kulluğunu fi-sebilillah yaşamalıdır. Kur’ân'ı öğrenmeye, okumaya, okutmaya, anlamaya ve yaşamaya çalışalım. İslam, yap denileni yapmak; yapma denilenden uzak durmaktır. Kulluğunu yarına erteleyenin Allah sevgisi yeterli değildir. Tekâmül etmek için sürekli gayret halinde olmalıyız. İnsana olan sevgisizlik Allah’a olan sevgisizliktir. Allah’a vuslat ancak Aşk-ı sübhan ile olur. Hak’ta bâki olabilmek için kayıtsız şartsız teslim olmalıyız. Dilimizde zikrullah ile gönlümüzde her daim muhabbetullah ile inşa olmaya çalışmalıyız. Şeriatın ihlâl olduğu yerde hakikat olmaz. Her türlü tecelliden istifade edecek kadar arif,hiçbir zorluktan yılmayacak kadar da dirayetli olalım. Arif olan baktığı her zerreden, karşılaştığı her tecelliden kendisine istikamet arar. Ehl-i ihvan hatasında ve günahında ısrar etmeyen ve tövbesinde aceleci davranandır. Âşık maşukundan gelen cefalardan haz duymazsa gerçek aşık olamaz. Kendisindeki gayrilikten arınan insan için dışarıda ve içeride gayri olan hiçbir şey kalmaz. Kişinin samimiyeti, sadakati ve sevgisi ona istikamet verir. Bizden istenilen öncelikle safiyet, samimiyet ve sadakattir. Ehl-i ihvan öyle bir kristalize olacak, safiyet kazanacak, kendi benliğinden öyle bir sıyrılıp latifleşecek, şeffaflaşacak, kendine ait bir renk zan düşünce ve duygu kalmayacak ki Allah’ın boyasıyla boyansın yani Resûlullah’ın haliyle hallenmiş olsun. Gayret, kulluğun esasıdır. Biz bildiklerimizle amel edelim. Bilmediklerimiz, bize bildirilecektir. Her Ehl-i ihvan bulunduğu cemiyette fark edilmelidir. Bizim sabrımıza, bize kötülük yapanların şahitlik etmesi lazım. Asli maksadımız, nefsimizi ve Rabbimizi tanımaktır. Gayret etmeyen kişiden kâmil insan olmaz. İhvan, kendi hakikatine seyri sülük ederken hem dünyasını hem de ukbâsını saadete erdirmiş olur. Muhabbetimiz Resûlullah’ın ve Ehl-i Beyt’in muhabbeti, davamız Hak davası olsun. Eğer insan Rahman’ın aynası olacaksa yansıtıcılığının çok net,arı ve duru olması lazımdır. Eğer bir olumsuzlukla, zorlukla karşılaşıyorsak, bu bizim olumsuzluluğumuzdandır. Arz ve semada her ne olursa insan ile ilişkilidir. Sözümüzün ilk müşterisi kendi kulağımız olmalıdır. İslâm şahitlik ile başlar, şuhut ile yaşanır. Ve yine şahitlik ile kemal bulur. Hangi başarı vardır ki uğraşsız gayretsiz ve gönülsüz zuhura gelsin. Aşığın ölümü Hakk’ta vuslat, sonsuzluğa uyanmak ve sonsuzluğu yaşamak olur. Artık etrafımızla ve kendimizle olan kavgamızı bitirip, sevgiyle nefes almanın gayretinde olmalıyız. Kişinin kararlılığı tecellilere gösterdiği mukavemeti kadardır. Aşık hep maşukundan söz etsinler, hep ondan konuşsunlar ister; zaten gayrı şeyler aşığı rahatsız eder. Kişi mutmain olmadıkça kulluğunda, dostluğunda hep hüsrandadır. Cemal aşıkları için gayri olan her şey haramdır. Zikrin esası namazdır, muhabbetullahdır. İhvan, hayatın tamamında Rahman’ın iradesi altında yaşamaya dikkat ve özen göstermelidir. Her şeye rağmen seveceğiz Her şeye rağmen hizmette gayretli olacağız Kulluk, içinde Rabbi'nden başkasını bulundurmayan, gayrilerden boşalmış hiçlik makamıdır. Hayatın ve kulluğun emanetçisi olduğumuzu, bu emaneti taşımamız ve ehline teslim etmemiz gerektiğini hatırdan çıkartmamalıyız. Hayatı hep Hakkça yaşamanın gayretinde olmalıyız. Hayat, bizi kullukta belirli bir kıvama taşımak içindir. Kendine gafil olan, Allah’a arif olamaz. Her varlık Hakk'tandır ve Hak ile kaimdir. Bütün masivalardan arınmak, “ölmezden önce ölmek” Hak’ta ebed olmak; olağanüstü bir azim ve gayret ister. Kişinin kararlılığı, cesareti, azmi ve sevgisi bir arada tekmil olursa; kişinin önünde aşamayacağı engel ve mâni olmaz. Talibin âli ve en yüce değerlere ulaşabilmesi, Allah ve Resûlu’ne olan muhabbeti, sevgisi ile orantılıdır. Hedefimiz ve gayemiz, bugün tevhid noktasında Allah’ı Resulullah’ı ve Ehl-i Beyt’i dünden daha farklı idrak etmek ve yaşamaktır. Tevhid adına bize yapılan teklifatın tamamını yaşamak, bizi kendimize döndürmek ve kendi hakikatimizle tanıştırmak içindir. Tevhid meratiplerindeki yaşam talimlerinin tamamı, bizi kendi ruh derinliğimizdeki iç potansiyelimizden istifade ettirmek adınadır. İhvanın bilip, yapmak isteyip de yapamamasının sebebi kendisinde yetersiz olan kararlılığı, gayreti ve talebidir. Cenab-ı Resûlullah’ın tezahür etmediği hiçbir mekân, mükerrem ve münevver olamaz. Hiç kimse kendi gerçeğine olan seyrinde mürşitsiz yol kat edemez. Kulluk adına yaşanılacak ne kadar âli değerler varsa, bunların tamamı ancak mürşid-i kâmilin nezaretinde ve refakatinde yaşanılabilir. Bâki olabilmenin, sonsuzluğa ulaşabilmenin tek şartı; Hak ile Hak olmak, Hakk’ta ölüp Hakk’ta dirilmektir. Yaşadığımız ne tür olumsuzluk olursa olsun, bizim hedefimize olan iştiyâkımızı arttırmalıdır. Her türlü olumluluk ve olumsuzluktan istifade eden olalım. Ehl-i ihvan hiçbir zaman olumsuzluk adına hesap yapmamalıdır. İhvan, kendisini yargılayan, kendisini öz eleştiriye açık tutan ve kendini kemâle taşıyan olmalıdır. İhvan, ancak telkin edilen hikmetli sözleri, hadisleri ve ayetleri yaşantısına uyarlayarak gayretinde istikamet bulabilir. Kim hidayeti dilerse hidayete ulaşacak; kim hidayete ulaşmak istemezse Rahmân da ona hidayet etmeyecek. İnancı olmayanın istikameti olmaz. İnsan-ı asli Allah’ın aynasıdır. Nurun olduğu yerde zulüm, dinin olduğu yerde kin, sevginin olduğu yerde nefret olmaz. Ehl-i ihvan demek arif olan gerçeklere eren demektir. Herkes tercihinden yönelişinden meyil ve rızasından sorumludur. Nimete ulaşmak için mutlaka hizmete talip olmalıyız. İhvan düşünmekle, keşfetmekle ve gayret ile kemâlat bulur. “Rabbim” diyen için zaten zorluk yoktur. Hedefi olmayanın istikameti de olmaz. İslam, aslen teslim olmak ve selamet bulmaktır. NAMAZ VAKİTLERİ
saçma bir durumdur. etrafta bir sürü bekar kadın ve erkek varken, bu bekarların evli insanlara gönlünü kaptırmasının psikolojik sorunlu olmak dışında bir anlamı yok bence. bu insanların hissettiğinin aşk olduğunu da hiç sanmıyorum. erkeklerin bu durumu ego tatminiyle alakalı biraz. ''kocasını bile bırakıp benimle sevişiyor'' olayı, başkasının meyvesini tatmak, bir nevi kendini önemli ve büyük biri hissetmek. evli ya da ilişkisi olan insanlarla birlikte olan erkeklerin karakterine dikkat edin, narsisizm kırıntıları görürsünüz. belki de bizzat kendisini. evli insanlar belki gerçekten ''bu bana aşık'' diye düşünüyor olabilir fakat o aşkımsı duygu yatağa girene kadar geçerli. evli kadına aşık olduğunu sanan erkeğimiz de muradına erdikten sonra yavaş yavaş kopar, sıkılır, bunalır. daha fazla risk almak istemez ve geride çocuklarının ve kocasının suratına bakamayan bir kadını bırakmış olur. kadınlarda tam olarak bu olayın kaynağı ne çözemedim. kimisinde tıpkı erkeklerin ki gibi narsisizm döküntüleri var. başkasına ait olanı gasp etmekten, çalmaktan neredeyse orgazmdan fazla zevk alıyorlar ve tek amaçları bu evli erkekleri seçmelerinin. hele de bu erkek maddi olarak da iyi bir konumdaysa. kimisi de sadece toyluğundan, kız çocukluğundan yapıyor bunu. karşısındaki evli erkek de biraz çıkmazda ve rutindeyse, bu yaşı reşit ama özünde kız çocuklarının onlara karşı boş olmadığını anlarlarsa, bir kürdan misali bu kız çocuklarıyla düşüp kalkıyorlar, zamanı gelince de vuruyorlar tekmeyi. bir kısmı depresyona girip kendine senelerce gelemiyorken, bir kısmı da ''sen misin bana tekmeyi vuran'' deyip karısına yetiştiriyor, yuvayı yıkıyor. bir kısmı da hissizleşiyor artık, kaşarlaşıyor. kendine yeni bir evli erkek arıyor. dürüst olmak lazım. her erkek muhakkak hayatında bir kere evli olup olmadığını bilmediği bir kadını ilk görüşte ya da bir süreden sonra arzular, birlikte olmak ister. benim de başıma geldi bir kaç kere. fakat ne kadar narsisizm kırıntılarına şahsım da sahip olsa da kendimi frenlemeyi ve arzularıma söz geçirmeyi iyi biliyorum. duygularım ve şehvetim beni yönlendirmiyor, ben onları yönlendiriyorum. her erkeğin yapması gereken de budur. yoksa yuvanız yıkılır, ya da bir gün bir yasak aşkın kurbanı olursunuz, haber sitelerinde baş sayfada görürüz sizi ''ilişki yaşadığı kadının kocası tarafından öldürüldü'' diye. şakası olmayan konular bunlar, taş çatlasın 1 saatlik zevk için hayatınızda geri dönülmesi imkansız hatalara sebep olmayın, aklınızı başınıza alın, büyüyün.
evli kadına aşık olmak şiir