ESKİŞEHİRSANAYİ ODASI SANAYİİ GELİŞTİRME VE EĞİTİM VAKFI (ESOSGEV) telefon numarasının rehberimizdeki kaydı bu şekildedir. Türkiye’nin en büyük telefon rehberini bünyesinde barındıran sitemiz hızlı ve güvenilir bilgiye en kolay şekilde ulaşmanızı hedeflemektedir. Başvurular arasında temel eser türlerinde; Deneysel Araştırma, Tez, Kitap, Makale, Patent, Uygulama ve Ürün Geliştirme yer aldı. İlim Yayma Akademik Danışma Kurulu Başkanı Prof Amacımız yaşadığımız coğrafyadaki kültür çeşitliliğini ortak insanlık mirası olarak algılamak, benimsemek, sahiplenmek, paylaşmak ve bunların gelecek kuşaklara doğru ve sağlıklı biçimde aktarılması için çalışmalar gerçekleştirerek, toplumsal duyarlılık oluşturmak ve kültür bilincini geliştirmektir. İnsanlığıBirleştiren Bilgiyi Yayma Vakfı BİLYAY +90 (0212) 243 18 14 Hasnun Galip Sokak, Pembe Çıkmazı No:4 D:6 80060 Beyoğlu İstanbul İnşaat Malzemecileri Sanayicileri Derneği İMSAD KARADENİZVAKFIgENÇLİK VE SPOR kLÜBÜ. VAKFIMIZ BÜNYESİNDE İLERLEYEN VE YÜKSELEN YILDIZLAR YETİŞTİREN KLÜBÜMÜZÜ DE ZİYARET EDEBİLİRSİNİZ. ZİYARET ET. GoogleTürkiye, Girişimcilik Vakfı ve T3 Girişim Merkezi işbirliğinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi destekleriyle hayata geçirilen Oyun ve Uygulama Akademisi ile dijital ekonominin büyümesine, 18-29 yaş arası gençlerin dijital becerilerinin gelişmesine, teknoloji sektöründe istihdamın artmasına ve teknoloji odaklı OqZblJz. Medeniyetlerin doğum, gelişim ve kayboluşları üzerine düşünen ve onların değerlendirmesini yapan medeniyet tarihçileri ve filozoflar, birçok görüş ortaya atmışlardır. Kimileri medeniyetlerin de insanlar gibi doğup büyüdükleri ve öldükleri kanaatini taşımaktadırlar ki Arnold Joseph Toynbee, 14 Nisan 1889‑22 Ekim 1975, İngiliz tarihçi bunların prototipidir. Bu kişi, tarihin konusunun kültür ve kültürün de dinamik yapılar olduğunu, özelliklerini yaratıcı kişilerden aldığını, dolayısıyla tarihin kültürler hakkında olumlu ya da olumsuz değerlendirmelerde bulunmak yerine kültürleri anlamaya çalışması gerektiğini söyleyen önemli bir tarih felsefecisidir. Toynbee, günümüze dek 26 medeniyet geldiğini, bunlardan bir kısmının ömrünü tamamlayarak bir tür eceliyle öldüğünü, doğal ölümle hayatını tamamladığını, bir kısmının ise erken ölümle son bulduğunu yani “durdurulmuş” uygarlıklar olduğunu ileri sürer. Osmanlı medeniyeti de bu durdurulmuş medeniyetlerden biridir Toynbee'ye göre… Bu konuda Pitirim Alexandrovich Sorokin 21 Ocak 1889‑11 Şubat 1968, Rus asıllı Amerikalı sosyolog ile Toynbee'nin tartışması dikkat çekici olmuştur. Bu tartışmada Sorokin, medeniyetleri daha çok “düşünce, ideal ve duyarlık” özüne bağladığından onların son bulmadığına kanidir. Sorokin, uygarlıklara insan ömrü gibi kesin bir ömür biçen Toynbee'i eleştirir. Sorokin, Osmanlı uygarlığının da Batı uygarlığına katkılarının hâlâ yaşadığını belirtir. Buna örnek olarak da gece kıyafeti, pijama giymeyi ve kahve içmeyi örnek gösterir. Çünkü bunlar Osmanlıların insanlığa armağanıdır. İnsanlığın bilinebilen en eski merkezi medeniyeti, bugün Orta Doğu değimiz bölgede meydana gelmiştir. Mezopotamya medeniyetidir bu. Babil medeniyeti de diyebileceğimiz bu medeniyet, Mısır medeniyetinin, o da Yunan ve Kartaca medeniyetlerinin hocası olmuştur. Yunan ve Kartaca medeniyetleri ise Roma medeniyetinin hocasıdır. Bu medeniyetlerin kalıcı mirası, birbirine eklenerek en sonda Roma medeniyetinde toplamıştır. Medeniyeti bölüm bölüm düşünüp onun ad ve sayısını çoğaltmak mümkün olduğu kadar ‑ki şimdiye değin genellikle medeniyet tarihçileri ve filozofları, bu eğilimde olmuşlardır- onu bir bütün hâlinde ele alıp tüm insanlığın malı saymak da mümkündür. Doğu‑Batı ya da ülkeler, birbirine yaklaştıkça, bilginler ve düşünürler karşılaştırmalı incelemelerini artırdıkça ve insanların görüş ufku genişledikçe bu tür tutum, daha belirgin bir hâl alacaktır. Karakoç'a göre, İslâm medeniyetinin de Grek ve Roma medeniyetleriyle hesaplaştığı ve bir ölçüde onlardan yararlandığı doğrudur. Ama bu, kişilikli bir yararlanmadır. Rönesans ve sonrası Batı medeniyeti de hem Antik Grek ve Roma medeniyetlerinin bir dirilişi hem Endülüs yoluyla İslâm medeniyetinin öğrenciliği sonucunda oluşmuş bir uygarlık denemesidir ki, kimi tarih ve medeniyet filozofları onu orijinal bir medeniyet olarak bile görmektedirler. Bunalıma Giren Medeniyet Çağımızın büyük düşünür ve şairi Sezai Karakoç'a göre “Medeniyetimizin içine girdiği bunalım, Batı'da olduğu kadar İslâm ülkelerindeki aydınlarda da bazı yanlış kanaatlerin doğmasına neden olmuştur. Medeniyetimizin öldüğünü sandılar. Oysa ortada koskoca bir medeniyetin milleti var… Bu, bugün için bölünmüş, parçalanmış olsa da... Düne kadar bu topluluk, ırk, dil ve mezhep ayrımı gözetmeksizin aynı bayrağın altında, nabzında aynı idealin atışlarının duyulduğu, kaynaşmış tek bir milletti. Birinci Cihan Savaşı'nda, medeniyetleri, yurtları, inanç ve idealleri uğrunda her cephede can vermekten çekinmeyenlerin milleti…”1 İslâm medeniyeti, bugünkü görünümü ne olursa olsun özü, teorik yanı, halklardaki saf yaşantısı ve insandaki etkisiyle medeniyet olma özelliğini taşıyan tek medeniyettir. Bu yüzdendir ki ona “Ölmeyen Medeniyet” deniyor. Ölmeyecek olan medeniyet de diyebiliriz, ölümsüzlük medeniyeti de… Çünkü bir aydınlık medeniyetidir, ezelî ve ebediye, Tanrı'ya inanış medeniyetidir; şahıs kültüne, eşyaya tapmayı yıkmış, insan ya da eşya tanrılaştırmalarını devirmiş bir medeniyettir… Sessiz ve alçakgönüllü olarak savaşta destanlara yaraşır kahramanlıklar gösteren bu büyük medeniyet halkı ve milleti, ne yazık ki aydınların geçmişe dayanan çöküşleri yüzünden çoğunlukla bölündü, parçalandı ve emperyalistlerin esiri oldu. Karakoç, medeniyetin tanımını yapar. Ona göre “Medeniyet, insanoğlunun, asıl amacını gerçekleştirme çalışmalarından, ona varma arayışlarından, onu bulmuşsa kaybetmeme çabasından, onu süsleyip püslemesinden, o yöndeki duygularını ve düşüncelerini ifade etme isteğinden doğan, kaynaklanan ve beslenen niyet ve faaliyetlerinin, teori ve pratiğinin, tasarım ve eserlerinin, reel ve potansiyel güçlerinin tümü demektir.”2 İlahî Kaynaklı Bir Medeniyet İnsan ancak Tanrı'yla vardır. Bu bakımdan insanın ideal ve amacı ilahî kaynaklıdır. Bu amaç “Tanrı'nın istediği yaratık” olmaktır. Medeniyet de insanın bu amacını, en üstün planda gerçekleştirmesi, onu sürekli kılması faaliyeti ve bunun anıtlaşması, kurumlaşması ve kalıcı kılınmasıdır. Vahye dayalı Hakikat medeniyetinin gelişim basamağında son ve en üstün aşama olan İslâm medeniyeti hem manevi ve kültürel hem de maddi‑fizikî açıdan bir medeniyetti. Bütün boyutlarıyla gerçekleştirmiş en derin, en yüksek, en geniş kapsamlı medeniyet olmuştur daima… İslâm medeniyetinin zahiri ilim ve yapı cephesi gibi, iç ve manevi cephesi de mevcuttur. Manevi yapıyı inkâr etmek veya fazla darlaştırmak, insanı büyük yanılgının içine yuvarlayabilir. İslâm'ın toplum düzeni ve birey yaşayışı için buyurduğu kurallara uymayanlar, bunları kendilerinin bâtın adamı olduğu iddiası veya İslâm'ın büyüklerinden birine bağlılıkları bahanesiyle inkâr edenler, bir zamanlar “Bâtınilerin” düştüğü vartaya düşmekten kurtulamayacaklardır. Müslüman kişi; ruhunu bu iki aşırılıktan ve sapmadan korumaya çalışması, dengeli bir gidiş sahibi olarak ruhun ve maddenin, yani dışın ve için, toplumun ve kişinin hakkını verme prensip ve kuralına sımsıkı sarılması gereğinin bulunduğunu unutmaması gerekir. Hakiki medeniyettir o. Tanrı'nın önünde işçi‑patron, yönetici‑yönetilen, güçlü‑güçsüz, soylu‑halk, zenci‑beyaz farkı ve ayrımı tanımaz. Ancak, üstünlük, Tanrı'ya yakınlaşma ve erdem üstünlüğüdür. İnsan, yalnız Tanrı önünde eğilir. Herkesim sorumluluğu ve görevi vardır. Çağın yöntem ve araçlarıyla yeniden incelendiği zaman, çağdaş duyarlık, ona ihtiyaç duyduğu zaman, insanlık, bir gün uçurumun önünde olduğunu somutça ve yoğun bir şekilde hissettiği an, İslâm medeniyetinin bir kez daha tomurcuklandığına, çiçek açtığına ve bir fecir gibi, bir şafak gibi, bir gün doğuşu gibi, bir bahar gibi ufuklara ağdığına, mevsimleri ışıttığına, şehirleri tuttuğuna ve gönülleri doldurduğuna tanık olacaktır. Aslında kültür, medeniyeti değil; medeniyet, kültürü içerir. Medeniyet, insanlığın fizikötesi amacına varmak için kurduğu yaşam tarzı ve gerçekleştirdiği tüm çevre olarak de tanımlanabilir. Yeni Bir Medeniyet Atılımı İslâm uygarlığı, kendini ilk insandan itibaren başlamış kabul etmek, peygamberleri en yüce makamda görmek ve o güne kadar, temelde vahiy medeniyetinden geçme nice düşünce ve sanat verimini yeniden gözden geçirip kendi özüyle yoğurmak suretiyle, hakikatin ve tüm insanlığın medeniyeti hâlinde yayabilir ve ulaştırabilir. Ancak bunun için Müslümanların özeleştiriye ihtiyaçları vardır. İslâm dünyası, medeniyet açısından adeta ölüm sularında yüzüyor bugün. Yeni bir medeniyet atılımı gerekli… Bu da ancak ruhun dirilişiyle mümkün olabilecektir. Bilim aşkıyla, yeni baştan klasikleri aşkla ve sevgiyle gündeme getirmekle olacaktır. Yeni bir aydın tipi belirmelidir. Yeni bir düşünce ve idealist hayat tarzı benimsenmelidir. Bütün sorunlar, bir bir ele alınmalı, geniş bir kültür planı ve programı gereklidir. Yeniden bir bütünleşme ancak medeniyetin dirilişiyle olacaktır. O zaman düşünceler birleşecek ve yaşamak için bir ortam ve dayanak bulacaktır. Yoksa medeniyet olmaksızın, inançlar ve düşünceler askıda kalır, havada erir, kaybolur. Onları yaşatacak olan bilim, düşünce ve sanat eserleri, ideal hayatı ve tümüyle medeniyeti oluşturmaktadır. Medeniyeti yaşatan fondur düşünce ve inanç birlikteliği… İslâm uygarlığı ise insanlık uygarlığının yeniden dirilişi olarak ortaya çıktığından birike birike gelen bu mirası, kendi orijinal kendi yapısına almışsa bunu medeniyetler tarihinde ilk olan bir olay gibi abartanlara şaşmamak mümkün mü? İslâm, zaten ilk insandan itibaren gelen bir inanç ve medeniyet olduğunu ilan etmemiş midir? Tarihi birikim ve deneylere rağmen birkaç yüzyıldır içine girilen bunalım, Müslümanların medeniyetlerini yitirme şeklinde süreklice işlenmektedir. Medeniyet yitince onun taşıdığı inanç, duygu, düşünce ve duyarlık da ayakta duramamaktadır. Bugün insanlığın bunca kan, ıstırap ve çile içinde bunalmasının ve gittikçe de ufkunun kararmasının temelinde insanlık medeniyetini kabul etmeyen güçlerin ant‑ümanizmi yatmaktadır. Gerçek şu ki, çok çok sözü edilmesine karşın, medeniyet ve ümanizma, ölüm sularında, yeni bir diriliş için gözlerini, ilerilere ve göklere çevirmiş bekliyor. Şakir Diclehan 1. Bkz. Sezai Karakoç, Çağ ve İlham IV, İstanbul, 1986, Bkz. Sezai Karakoç, Düşünceler I, İstanbul, 1986, s. 9. gündem gündeminizi kişiselleştirin spor siyaset anket ilişkiler ekşi sözlük yetişkin troll 11 ağustos 2022 konyaspor vaduz maçı 156 uçakların uçabilmesinin asıl nedeni 121 11 ağustos 2022 slovacko fenerbahçe maçı 370 devlet okullarının özelleştirilmesi gerekliliği 29 arap vatandaşlarımızın kuracağı partinin ismi 39 inançsız biri merhametli ve vicdanlı olamaz 75 katarlı voleybolcunun kafa kesme hareketi 178 anadolu'da nisana april denmesi 186 dayak yediğin en masum sebep 120 babadan öğrenilen en kıymetli şey 250 sevgilinin en öpülesi yeri 63 11 ağustos 2022 mercedes mengerler rezaleti 58 türkiye recep tayyip erdoğan'ı çok arayacak 111 yeni mezun biriyle iş görüşmesini anlatan adam 199 tommy lee'nin skandal instagram paylaşımı 307 michy batshuayi 115 çocukken en sempatik telaffuzlar 44 anadolu lisesini 7 yıl okuyan nesil 152 acı bal komasına giren ayı 274 11 ağustos 2022 marmara depremi 10 kadınların tav olduğu 3 şey 23 askerde komutana duyulan gereksiz saygı 11 güvenilir erkek bulmanın çok zor olması 51 30 bin tl maaş almak 248 yunanistan'da genç kızı öldüren pakistanlı 81 depresyona giren kadınların yaptığı şey 25 nebati'nin otomobilde ötv artışı açıklaması 235 köpektaparları suspus eden video 26 arda güler 39 diego rossi marachlian 20 anın fotoğrafı 124 serti makbul olan şeyler 71 birlikte çalışıyorsun kemal sen 10 yeni açılacak saç ekim merkezine isim önerisi 123 luan peres 24 sarıyerde köpeklerden sakin kalarak kurtulan kadın 103 26 yaşına gelip halen ruh eşine rastlamamış olmak 10 masterchef türkiye 56 giydiği eteği satma konusunda çığır açan kadın 34 uzun palto denince akla gelen ilk kişi 209 yazarların aylık ticket sodexo multinet tutarları 206 baba olmak 20 bira içmenin en çok zevk verdiği zaman 68 cevheri güven 219 prestiji en yüksek meslekler 142 çocukken babanın işyerine gitmek 182 starbucks'ın en lezzetli içeceği 204 jorge jesus 17 ömer faruk yurtseven 30 11 ağustos 2022 ümit özdağ açıklaması 25 ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın. Medeniyet İlk İnsanla Başlar İnsanlık tarihini belirli dönemlere hapsederek, geleceği şekillendirmeye çalışan görüşlerin aksine ilk insan ilkel değildir. Düşünme ve düşüncesini eyleme geçirme konusunda oldukça maharetli olan insan, kâinatta var olan canlı-cansız bütün varlıklarla etkileşim halindedir. Octavio Paz’ın, “Yalnız olduğunu bilen ve bir başkasını arayan tek varlık insandır” ifadesi bu gerçeği açıkça ortaya koymaktadır. Yaratılışın mayasında var olan medenilik, kendisini ilk olarak Hz. Adem’de göstermiştir. Kendisine öğretilen esma ve ilim ile yeryüzüne teşrif etmiş, peygamberlik vazifesiyle üstünlüğü tescil edilmiş, vahiy ile desteklenmiş insan elbette medenilikten uzak, ilkel bir yaşama sahip olmayacaktır. Medeniyetin kurucusu Hz. Adem olduğuna göre, ilk temeller de onun ailesi ile atılmıştır. Daha sonra gelen peygamberler de kendi toplumlarının kurucusu, inşa edeni, eğiticisi ve rol modeli olmuştur. İlk insandan itibaren değişim ve gelişim gösteren dünya, nesiller arası bilgi ve beceri aktarımını uyum içinde sürdürebilmek için eğitime muhtaçtır. Çünkü her medeniyet, omurgası niteliğindeki eğitimle kimlik kazanır ve varlığını o ölçüde sürdürür. Üstelik canlı bir unsur da olduğundan, belirli bir seviyede tıkanıp kalması düşünülemez. İnsani ve evrensel değerlere, doğal yapıya ve çevre şartlarına, akli ve ruhi dengeleri birlikte yürütmeye bağlılığı ölçüsünde başarılı olur. Antik Çağ’ın Atina’sını Spartalılara üstün kılan şey, bu birliktelikleri sağlamalarıydı. Tıpkı Orta Çağ’da doğunun batıya, Yakın Çağ’da da batının doğuya üstün olduğu gibi. Medeniyetler, Toplumların Birbirini Etkilemesi İle Gelişir Medeniyet, nesillerin birbirine devrettiği değerler ve öğretilerin tümünü kapsamaktadır. Bunların yaygınlaştırılmasındaki yegâne amaç ise geleneğin korunarak geleceğe taşınmasıdır. Böylece hem nesillerin hem de toplumların devamı sağlanacaktır. Madem korunaklı ve sağlam medeniyetler inşa edilecek, eğitimin öncelikli hedefi nedir? Tabi ki insan! Onun yetiştirilmesi ve geliştirilmesi, medeniyetlerin bekası için önemlidir. Günümüzde varlığını devam ettiremeyen toplumların yok oluş sürecindeki temel faktörlere baktığımız zaman iki durum karşımıza çıkar; insana verilen değerin azalması ve eğitim kalitesinin düşmesi. Değilse bu yok oluş süreci, sadece savaşlara, doğal afetlere vb. olaylara bağlanamaz. Bunun için yakın tarihimize, Osmanlı’nın keyfiyete ve atalete düşkün son demlerine bakmak yeterli olacaktır. Kültürel miras, dönem yaşantısı, şehirleşme, estetik ve mimari unsurlar, vicdani ve ahlaki dinamikler çağın gerektirdiği insan tipi ve eğitimi doğrultusunda desteklenmedikçe, tarihin tekerrürden ibaret olan meşum gerçeği ortaya çıkacaktır Yok olma! Medeniyetler, doğal olarak birbirlerinden etkilenmişlerdir. Mısır ve Mezopotamya medeniyetlerinin muasır ve ileri dönem medeniyetlerine zemin teşkil ettiğini göz ardı edemeyiz. Yunan filozofların Mısır’a kadar gidip orada eğitim görmeleri buna somut bir örnektir. Yine Antik Çağ Yunan medeniyetinin günümüz batı medeniyetine ilham olduğu gerçeği, herkes tarafından bilinen bir gerçektir. Bu aynı zamanda etkileşime açık toplumların, miraslarını hem kendi nesillerine hem de çeşitli uygarlıkların nesillerine aktarmasını kolaylaştırmıştır. Yalnızca fiziki ihtiyaçları doğrultusunda gelişimini sürdürmeye çalışan toplumların yapacağı bir şey değildir bu. Kültür, ahlak, sanat ve en önemlisi eğitim konularında kendisine hedef çizen ve bu hedeflere ulaşmaya çalışan toplumlar hem kendi kuşağı içindeki gelişime hem de aktaracakları mirasla gelecek nesilleri koruma içgüdüsüne sahip olduklarını göstermektedir. Aksini düşünmek ise benliğine yenik düşen egoist bir yapı ortaya çıkarır ki, kendi medeniyetini katletmek böyle olsa gerek. Uygarlık tarihçisi Will Durant’ın bu noktadaki tespiti gerçekten önemlidir “Düşüncenin genişletilmesine yaptığı hizmetten sonra, konuşmanın en büyük armağanı eğitim oldu. Medeniyet, ferdin gelişimi sırasında, zihni hayatın gıdalandığı sanat ve hikmetlerin, davranış ve ahlaki inanışların birikimi, bir hazinesidir. Her neslin, ırkının mirasını yeniden kendine mal edemediği yerlerde medeniyet aniden ölür. Medeniyet hayatını eğitime borçludur.” Medeniyetleri Birbirinden Ayıran Temel Etken Eğitimdir Batının ilk eğitmeni, kuşkusuz Antik Çağ Yunan medeniyetidir. O dönemden bu yana eğitim, daha özgürlükçü bir forma sokularak günümüze ulaşmıştır. Ancak rol model alınan eski Yunan medeniyetinde iki yapı dikkat çeker. İçe dönük ve kendi fizyolojik yapısı içerisinde savaşçı/vatansever bir toplum olan Spartalılar ile beşerî ilimlerle varlığını sürdürmeye çalışan Atinalılar. Sparta, zamanla bulunduğu fasit dairede yok olurken; Atina’nın gelişimi uzun soluklu olmuştur. Bu gelişimde felsefe, güzel sanatlar, demokrasi eğitimleri ile bilim önemli bir yer tutar. Sonraki dönemde Roma’nın parçalanmasıyla birlikte varlığını Bizans olarak sürdüren Doğu Roma, din ve edebiyat konusunda özellikle Batı Avrupa’yı etkilemiştir. Rönesans ve Reform hareketleriyle dönemsel geçiş yapan batı, matbaanın sayesinde özellikle eski Yunan ve Roma eserlerini çoğaltmış ve skolastik yapıya özgürlükçü düşünceyle darbe vurmuştur. Ancak bunların yanında coğrafi keşiflerin olumsuz özellikleri de gün yüzüne çıkmış, sömürgecilik ve misyonerlik faaliyetleri yaygınlaşmıştır. Beşerî ilimleri ve din eğitimini kendi menfaatleri doğrultusunda; insana ve doğaya hâkim olma, medeniyet adı altında insanlara zorla kabul ettirme ve dünyayı paylaşma şeklinde kullanınca güvenilirliğini ve çok methettiği hümanist yapısını kaybetmiştir. İslamiyet öncesi Türk tarihine kısaca baktığımız zaman yaşam şekilleri ve coğrafi etkenlerin, eğitimi şekillendiren unsurlar olarak dikkat çektiği görülmektedir. Töre yoluyla ve genellikle sözel bir bilgi aktarımı söz konusudur. Öğretici özelliğe sahip olup, ahlak ve terbiye ögelerini barındırmaktadır. Sözel bilgi aktarımı batıya nazaran mesleki eğitim uygulamalarının yaygın olmasını da etkilemiştir. Özellikle Göktürkler ve Uygurlar ile başlayan süreçte, yerleşik hayatın da etkisiyle Türkler arasında okur yazarlık oranının arttığı ve yazılı eserlerin çoğaldığını görmekteyiz. Burada en bariz ayrışmaya Uygurlarda rastlarız. Çeşitli milletlerle etkileşime girmeleri, edebiyat, sanat ve hukuk alanlarında eserler ortaya koymaları, üstelik farklı devletlerin bürokratik kademelerinde görev almaları onları diğer Türk toplumlarına nazaran ön plana çıkarmaktadır. İslamiyet’le birlikte muhatap alanı genişleyen Türk medeniyeti, aynı zamanda kendi gelenek ve göreneklerini İslam medeniyetinin unsurlarıyla birleştirerek adına Türk-İslam sentezi denilen yeni bir form ortaya koymuştur. Bu süreçte müspet ilimlere ve felsefeye olan ilgi artmış, tercümesi yapılan eserlerle istifade olanağı genişlemiş ve gelişen sürede kurulan eğitim yapıları ve kanalları Avrupa’yı etkilemiştir. Selçuklular dönemindeki Nizamiye Medreseleri, Fatih dönemindeki Sahn-ı Seman ve Tetimme Medreseleri gibi eğitim kurumları gördükleri vazife bakımından ne kadar önemli olduklarını göstermişlerdir. Osmanlı’da eğitim her zaman dini ve ruhsal yapıyı referans almış olup, müspet ilimler bunun etrafında gelişmiştir. Darüşşifalarda hastaların musiki ve botanik ilmiyle tedavi edilmesi, ırkçılığın yerine hoşgörüyle diğer milletlerin kuşatılması gibi örnekler hep bu çerçevede açılan eğitim kanallarıdır. Aynı zamanda Osmanlı medeniyetinin eğitim sistemi mimaride de kendisini göstermiştir. Medreselerin iklim ve eğitim sistemine bağlı olarak geniş avlulu yapılması ve küçük odalarla tezyin edilmesi, Darüşşifa odalarının küçük ve steril olması, astronomi çalışmalarının yapıldığı kurumlarda kubbelerin kesilerek gözlem kuyuları yapılması, ruhani bir hava inşa etmek maksadıyla mavi ve yeşil çinilerin kullanılması bunlara örnektir. Ancak Osmanlı medeniyeti her ne kadar yükselme ve gelişme çağının meyvelerinden bolca istifade etmişse de belli bir dönemden sonra içe dönüklüğün başlaması, kendini dışa kapatma ve reddetme, inatlaşma rahatsız edici boyutlara ulaşmıştır. Matbaanın geç girmesi sonucu bilgi aktarımının ve diğer milletlerle etkileşimin zayıflaması, sadece mesleki ve dini eğitimin ön planda olması gelişimi durdurmuştur. Medreselerin de işlevini yitirmesi sonucu buralarda görev yapan eğitimcilerin dini yozlaştırarak halka sunması, bu medeniyeti iflasın eşiğine getirmiş ve belli bir süre sonra da yıkmıştır. Sonuç Olarak Özgürlük çağı olarak da adlandırılan günümüzde, temel sorun insanın anlaşılmasıdır. Belki de doğru anlaşılan insan, medeniyetlerin ve medeniyetleri inşa eden toplumların menfaati doğrultusunda yanlış bir yola sevk edilmektedir. O yüzden böyle bir dönemde üzerinde durulması gereken en hassas nokta, eğitimin kalitesidir. Ders ve kaynak kitapların içerik olarak durumu, bu içeriğe yön veren müfredat yapısı, müfredat yapısına etki eden ve onu şekillendiren felsefi ve siyasi yaklaşımlar, etkisini olumlu veya olumsuz giderek artırmaktadır. Olumsuz tarafıyla durumu değerlendirdiğimiz zaman ortaya çıkan sonuç şudur Menfaat ve benlik duygusuyla hareket eden sistemlerin hem insana hem de topluma zarar vermesi kaçınılmazdır. Üstelik kapalı ve baskıcı bir eğitim modelini toplumun hem bilincine hem de yaşantısına ortak ederek, zaten yaratılıştan medeni olan insanı, en alçak zeminlere çekmektedirler. İnsanı da merkeze almadığı için egemen güçler kendisini tanrılaştırmış olur ki bu, medeniyetin gelişimini durduran ve yok oluş sürecine götüren en önemli unsurdur. Peki ya olumlu tarafıyla değerlendirirsek? Ahlak ve fazilet unsurlarıyla kendini inşa eden bir medeniyet, temel prensip olarak Hakk’ı ortaya koymaktadır. Özgürlükçü bir anlayışı, savurganlığa, istismara ve ihmale bulaştırmadan; ruhun muhtevasını, insanın hakikatini barındıran hikmetlerle süsleyecek şekilde geliştiren canlı bir mekanizma ortaya koymaktadırlar. Çünkü insan maddi doyumun yanı sıra, fıtraten manevi doyuma da muhtaçtır. Hiçbir dönemde doğu ve batı artık böyle tanımlar yerelleşen bir dünyada ne kadar doğrudur, tartışılır birbirine bu kadar yakınlaşmamıştı. Medeniyetlerin birbirini inşası hiç bu kadar kolay olmamıştı. Ulusların kendi benlikleriyle gerek yerel gerek evrensel olarak oluşturdukları değerler ve bunların içerik-etki bakımından zenginleşmesi; birbirini yıkan ve geliştiren medeniyetleri birbirine daha bağlı hale getirmiştir. Batı medeniyetinin ekseriyetle seküler bir anlayış çerçevesinde dine ve dile müdahale etmesi, insanı tanrılaştırma ve köleleştirme politikası eğitimin bir nevi karanlık yanını da ortaya koymaktadır. Karanlık belli bir noktaya kadar sürdürülebilir ancak sabahın varlığı unutulmamalıdır. Hele ki enkazın altında hala canlı bir şekilde kendini koruyan Türk-İslam medeniyeti varken… Ancak her ne kadar ruhen birbirinden ayrı dursalar da geçmişte doğunun batıyı aydınlatması kadar, günümüzde batıdan alabileceği eğitim kaynakları doğu için hala mevcut. Tek mesele bunları uyarlayabilmektir, uygulamak değil! Mahmut Said CELAYİR Adres Adalet Mah. 100. Yıl Blv. 348 İlkadım, Samsun Telefon 0 362 2335333 İLİM YAYMA VE EĞİTİM VAKFI İletişim bilgileri sitemizde bulunan İLİM YAYMA VE EĞİTİM VAKFI Telefon iletişim adres ve konum bilgileri aşağıda verilmiştir. Kullanıcılarımız bu bilgiler doğrultusunda gerek telefonla gerekse diğer iletişim yolları ile buraya ulaşabilirler. İLİM YAYMA VE EĞİTİM VAKFI İLETİŞİM İLİM YAYMA VE EĞİTİM VAKFI iletişim adres ve telefon numarasına sitemiz üzerinden ulaşabileceğiniz gibi, aynı zamanda Dünyanın en büyük arama motoru olan, Google üzerinden sorgulama yaparakta ulaşabilirsiniz. Yüzbinlerce işletmenin ve kurumun iletişim bilgisini bulabileceğiniz Firma Rehberi sitemiz her geçen gün yeni üyelerle büyümeye devam etmektedir. İLİM YAYMA VE EĞİTİM VAKFI ADRES İLİM YAYMA VE EĞİTİM VAKFI Adres veya konum bilgisine sitemiz üzerindeki harita üzerinden, navigasyonunuz ile rahatça gidebilirsiniz. Bu konum bilgisi tamamen kullanıcı deneyimine odaklı olarak kurulmuş olup, büyk harita üzerinden kendi konumunuzu ve verilen adres bilgisini görebilir ve bu şekilde ulaşabilirsiniz. Lütfen navigasyonunuzu açarken telefonunuzun konum bilgisininde açık olduğuna emin olun. İLİM YAYMA VE EĞİTİM VAKFI NEREDE İLİM YAYMA VE EĞİTİM VAKFI Nerede sorgusu ile sitemize gelen ziyaretçilerimize, adres bilgisi ve adres haricinde telefon numarası ve harita üzerindeki konum bilgiside en ayrntılı şekilde verilmektedir. Bu bilgiler ışığında aradğınız yeri kolay bir şekilde bulabilir ve iletişim kurabilirsiniz. İLİM YAYMA VE EĞİTİM VAKFI YORUMLAR İLİM YAYMA VE EĞİTİM VAKFI Yorumlar ksmna sayfamızın alt tarafında bulunan kullanıcı yorumları bölümünden ulaşabilirsiniz. Bu kullanıcı yorumları tamamen sitemizin ziyaretçilerinin kendi deneyimleri ile ve kendi görüşleri ile yazılmış olan fikir ve deneyimlemelerdir. 1 ABDULLAH OKUR İLİM VE KÜLTÜR VAKFI REHBERİ HÜRRİYET SOKAK KONYA MERAM 332 290 28 29 532 437 56 82 2 AKŞEHİR KÜLTÜR SAĞLIK VE EĞİTİM VAKFI ULUCAMİ CADDESİ KONYA AKŞEHİR 332 812 80 62 532 681 86 11 3 AKŞEHİR KÜLTÜR VE EĞİTİM VAKFI AKEV SOK KONYA AKŞEHİR 332 812 00 22 505 287 45 22 4 ANADOLU MEDYA GRUP VAKFI ANMEG VAKFI GÖRSEL SOK. KONYA KARATAY 332 444 01 55 5 BEDELLER İLİM VE HİZMET VAKFI 546 KONYA ILGIN 332 882 65 71 533 741 95 49 6 BEYKONAK EĞİTİM KÜLTÜR VAKFI KONYA ILGIN 332 881 31 33 544 653 81 04 7 BEYŞEHİR SAFA VAKFI ŞEHİT MAHMUT AKŞIN SOKAK C BLOK KONYA BEYŞEHİR 332 512 40 09 537 763 23 03 8 BEYŞEHİR VAKFI ATATÜRK İŞ HANI KONYA BEYŞEHİR 332 512 47 32 543 767 04 45 9 BEZİRCİ HACI VELİ AĞA VAKFI GÜNDOĞDU KONYA SELÇUKLU 332 233 32 06 332 238 35 00 10 BİLİMSEL ARAŞTIRMA TEKNOLOJİ EĞİTİM VE KÜLTÜR VAKFI BEYŞEHİR KONYA MERAM 332 221 46 00 332 221 46 55 11 BÜYÜK ANADOLU İLİM VE KÜLTÜR VAKFI ALAADDİN BULVARI CİVELEK APARTMANI KONYA MERAM 506 675 72 82 12 BÜYÜK SELÇUKLU KÜLTÜR VE EĞİTİM VAKFI BOSTANÇELEBİ SOKAK KONYA KARATAY 332 353 10 14 332 353 50 15 13 BÜYÜKKOYUNCU HİZMET VAKFI ŞERAFETTİN SK. KONYA KARATAY 332 350 19 67 14 CEMİYETİ HAYRİYE VAKFI EŞREFOĞLU KONYA MERAM 332 351 35 01 332 351 64 01 15 ÇETMİLİLER EĞİTİM KALKINMA VE YARDIMLAŞMA VAKFI KARAMAN CAD. MESNEVİ KONUTLARI KONYA MERAM 332 351 26 67 16 ÇUMRA KÜLTÜR VE HİZMET VAKFI ALPARSLAN TÜRKEŞ KONYA ÇUMRA 332 447 16 57 507 296 64 83 17 ÇUMRALIOĞLU VAKFI AHMET HİLMİ NALÇACI APT. B/BLOK KONYA SELÇUKLU 533 221 97 72 18 DEDEMOĞLU MAHALLE VAKFI PİRİ MEHMET PAŞA SOKAK KONYA KARATAY 332 351 88 06 19 DOKSANDOKUZ KUBBELİ CAMİİ YAŞATMA GELİŞTİRME VE MUHAFAZA VAKFI HACIŞABAN KONYA MERAM 332 322 02 54 20 DÜNYA MEVLANA SAĞLIK EĞİTİM VE KÜLTÜR VAKFI ŞEHİT NAZIMBEY CAD. KONYA KARATAY 332 352 82 82 332 352 57 57 21 EBUBEKİR SIDDIK EĞİTİM VE KÜLTÜR VAKFI HAVZAN CD. KONYA MERAM 332 322 74 57 332 322 73 98 22 EĞİSTELİLER YARDIMLAŞMA EĞİTİM KÜLTÜR VAKFI BÜYÜKKUMKÖPRÜ CD. KONYA KARATAY 535 625 22 34 23 EĞİTİM DAYANIŞMA VE ARAŞTIRMA VAKFI EDAV KADI MEHMET PAŞA SOK KONYA MERAM 332 353 61 71 507 359 26 88 24 EMRULLAH İLİM KÜLTÜR ARAŞTIRMA VAKFI AŞÇI HASAN KONYA MERAM 332 357 67 99 25 ENİS ŞANLIOĞLU EĞİTİM VE KÜLTÜR VAKFI ENİSŞANLIOĞLU LİSESİ KONYA SEYDİŞEHİR 332 582 73 98 26 FATİH KÜLTÜR VE EĞİTİM VAKFI ŞİKARİ SOKAK KONYA MERAM 332 355 16 48 553 294 82 10 27 GENÇLERİ EVLENDİRME VE MEHİR VAKFI SARNIÇ SK. KONYA SELÇUKLU 332 236 14 60 541 236 14 18 28 GEVHER SULTAN EĞİTİM ARAŞTIRMA KÜLTÜR VE SAĞLIK VAKFI YENİ İSTANBUL CADDESİ KONYA SELÇUKLU 332 241 70 00 29 HABİBE YAZICIOĞLU YAKA CAMİİ VAKFI ŞERAFETTİN CAD./ AKİF PAŞA SOK HAYAT İŞHANI KONYA KARATAY 505 570 71 68 332 354 04 08 30 HACI MUHARREM SIRRI HARPUTİ BENDESİ MEHMET NURİ KÜÇÜK İPLİKÇİ İLİM YAYMA VE SOSYAL YARDIMLAŞMA VAKFI DR. HULUSİ BAYBAL CD. HAZIM ULUŞAHİN İŞ MRKZ. B BLOK KONYA SELÇUKLU 332 353 65 05 31 HACIVEYİSZADE CAMİİNİ YAŞATMA VAKFI FİTİL SK. KONYA SELÇUKLU 555 359 55 51 536 770 46 29 32 HAYRA HİZMET VAKFI KONYA PİRİ MEHMET PAŞA SOKAK KONYA KARATAY 332 351 88 06 33 HİCRET İLİM VE İRFAN VAKFI PARMAKÇI SOK KONYA MERAM 332 236 09 96 542 272 06 10 34 HİLAL EĞİTİM VAKFI KONYA FATİH CAD. KONYA MERAM 555 460 93 90 35 IŞIKÇEVİREN VAKFI ÇIKRIKÇILAR KONYA MERAM 332 351 04 44 332 239 10 10 36 İSLAMİ DEĞERLERİ TANITMA VAKFI DENİZ SOKAK KONYA SELÇUKLU 532 267 77 48 332 247 13 93 37 İSMAİL KAYA EĞİTİM VAKFI İKEV ŞAİR FAHRİ SK ZÜHRE APT. KONYA MERAM 533 631 84 41 38 İTTİFAK SANAT MARİFET EĞİTİM VE KÜLTÜR VAKFI İTİSAM ŞEMS CAD. KONYA KARATAY 505 622 70 27 505 701 41 60 39 KARADİGİN KÖYÜ KEMAL TEKİN KIZ VE ERKEK KUR’AN KURSU VAKFI ARİF BİLGE SOKAK.=NO18/A KONY MERAM KONYA MERAM 332 373 41 24 532 463 40 55 40 KARKIN KASABASI BÜYÜK CAMİ VAKFI PAPATYA SOKAK KONYA ÇUMRA 332 452 50 51 41 KIZILÖREN EĞİTİM KÜLTÜR DAYANIŞMA VE HAYIR VAKFI CUMHURİYET CADDESİ KONYA MERAM 332 367 20 33 332 350 44 23 42 KOMBASSAN VAKFI HULUSİ BAYBAL İŞ MRKZ. KONYA SELÇUKLU 332 221 21 99 332 221 21 90 43 KONEVİ İLİM KÜLTÜR VE ARAŞTIRMA VAKFI VEYSEL KARANİ CAD. KONYA SELÇUKLU 332 261 07 44 332 261 07 45 44 KONYA ALPEREN EĞİTİM KÜLTÜR VE YARDIMLAŞMA VAKFI ABDÜLMÜMİN SOKAK KONYA MERAM 533 810 73 79 45 KONYA İÇME SULARI VAKFI DÜLGERLER SOKAK KONYA MERAM 332 352 57 00 332 320 62 52 46 KONYA İLAHİYAT FAKÜLTESİ VAKFI MERAM YENİ YOL KONYA MERAM 332 323 82 50 47 KONYA ORTOPEDİ VAKFI İSTANBUL CAD. KONYA KARATAY 332 350 32 32 48 KONYA TİCARET ODASI EĞİTİM VE SAĞLIK VAKFI ALAADDİN KAP CD. KONYA KARATAY 332 355 15 50 332 355 15 51 49 KONYA TİCARET ODASI VAKFI EVRENKÖY CAD. KONYA SELÇUKLU 332 239 02 58 332 239 09 05 50 KONYA YAŞLI VE ENGELLİLER EĞİTİM ARAŞTIRMA VE BAKIM VAKFI YEBAV SULTAN CEM CAD. A PLAZA KONYA SELÇUKLU 332 322 15 35 332 321 46 46 51 KONYALI AĞAZADE HACI İSA EFENDİ MAHDUMU AĞAZADE HACI TEVFİK AĞAOĞLU VE EŞİ HACI ATİYE AĞAOĞLU AHMET KÜÇÜKARMAĞAN SOK. KONYA MERAM 533 769 70 55 52 KULU EĞİTİM KÜLTÜR VE YARDIMLAŞMA VAKFI HATİP SOK. İHL DEVLET PANSİYONU KONYA KULU 332 641 27 45 332 641 63 09 53 MEHMET ALİ TANRIÖVER VAKFI 42/16 EŞREFOĞLU KONYA MERAM 332 351 35 01 332 351 64 01 54 MERKEZ SELÇUKLU HİZMET VE EĞİTİM VAKFI MALAS CAD. KONYA SELÇUKLU 332 237 89 89 55 MEVLANA SAĞLIK EĞİTİM KÜLTÜR VE YARDIMLAŞMA VAKFI HÜKÜMET MEYDANI MIHÇIZADE İŞ HANI KONYA KARATAY 532 431 04 56 56 PANCAR EKİCİLERİ EĞİTİM VE SAĞLIK VAKFI DR. HULUSİ BAYBAL CAD. HAZIM ULUŞAHİN İŞ MERKEZİ A BLOK KONYA SELÇUKLU 332 235 75 76 57 RAVZA EĞİTİM VAKFI HAN SOKAK KONYA KARATAY 332 353 43 65 58 REYHANLI VAKFI KAZARUNİ SOKAK KOŞAN APT. KONYA SELÇUKLU 332 353 71 72 332 353 82 88 59 RİBAT EĞİTİM VAKFI MEVLANA ÇARŞISI KAT3/301 KONYA KARATAY 332 350 46 51 332 350 25 16 60 SAADET VAKFI 10537 SOKAK KONYA KARATAY 332 342 20 95 532 711 67 07 61 SAĞLIK KASABASI EĞİTİM KÜLTÜR DAYANIŞMA VE HAYIR VAKFI SAĞKAV BEYŞEHİR CAD. KONYA SELÇUKLU 332 324 54 94 530 406 47 94 62 SAYAR KÜLTÜR VE EĞİTİM VAKFI BAYRAMPAŞA CAD. ÇAMLIYAYLA SK. KONYA SELÇUKLU 332 251 56 00 63 SELÇUK DİNİ YÜKSEK İHTİSAS MERKEZİ MEZUNLARI VE MENSUPLARI YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA VAKFISELDİV ULUYAYLA KONYA SELÇUKLU 64 SELÇUK GÖZ VAKFI KEMERLİ KONYA SELÇUKLU 332 236 88 68 65 SELÇUK ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ VAKFI ENES KONYA MERAM 332 324 72 92 533 773 59 66 66 SELÇUK ÜNİVERSİTESİ YAŞATMA VE GELİŞTİRME VAKFI KAZARUNİ SOKAK KOŞAN APT KONYA SELÇUKLU 332 353 71 72 332 353 82 88 67 SELÇUKLU HİCRET EĞİTİM YARDIMLAŞMA VE KARDEŞLİK VAKFI ŞERAFETTİN KONYA KARATAY 332 352 86 92 332 351 08 60 68 SELİMİYE VAKFI GÜRCÜHATUN KONYA MERAM 332 353 67 25 332 353 41 60 69 ŞEMS İLİM ARAŞTIRMA VAKFI AZİZİYE CD AVDAN SK KONYA KARATAY 332 352 58 50 536 456 91 88 70 TÜRK ANADOLU VAKFI SK. KONYA MERAM 332 351 23 70 332 351 14 99 71 TÜRK İLLERİ EĞİTİM VE KÜLTÜR VAKFI ŞERAFETTİN SK. KONYA KARATAY 332 351 89 14 72 TÜRK İSLAM MEDENİYETİ İLMİ ARAŞTIRMALAR VE SOSYAL YARDIM VAKFI TÜRKAY CİHAN İŞHANI 207 KONYA KARATAY 332 353 86 86 73 TÜRKİYE DİN GÖREVLİLERİ KÜLTÜR EĞİTİM YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA VAKFI BAŞARALI CADDESİ KARAHÜYÜKLÜ İŞHANI KONYA MERAM 332 353 55 02 74 TÜRKİYE İMAM-HATİPLİLER VAKFI TİMAV SIRÇALI MEDRESE CADDESİ KONYA MERAM 332 350 07 96 532 437 56 60 75 TÜRKİYE MİLLİYETÇİLER BİRLİĞİ KALKINMA VE DAYANIŞMA VAKFI SULTAN ŞAH CADDESİ BELEDİYE İŞ HANI KONYA SELÇUKLU 332 352 77 77 532 292 27 57 76 TÜRKİYE SERBEST MUH. MALİMÜŞAVİR VE YEMİNLİ MALİ KÜL. EĞİT. YARD. VE DAYANIŞMA VAKFI İKTAP KONYA SELÇUKLU 332 238 69 93 332 233 96 02 77 TÜR-MAK EĞİTİM VE KÜLTÜR VAKFI SANAYİ BÖLGESİ ATABEY SOKAK KONYA SELÇUKLU 332 248 27 19 332 248 27 05 78 VUSLAT EĞİTİM YARDIMLAŞMA KÜLTÜR VE ÇEVRE VAKFI İSTANBUL CAD. ENVER AP. KONYA KARATAY 332 350 64 99 79 YILDIZ İLİM İRFAN EĞİTİM VE KÜLTÜR VAKFI ASLAN ALİ KONYA MERAM 332 325 09 83 332 325 25 01 Konya üniversite öğrenci bursları öğrencilere burs veren vakıflar listesi. öğrencilere burs veren yerler.

medeniyeti yayma ve geliştirme vakfi