RÜYADA GÜNEŞ GÖRMEK UZUN YORUM izleyin - Selçuk Çetiner Dailymotion'da 13:58. RÜYADA KÖPEK GÖRMEK UZUN YORUM. Diyanet Rüya Tabirleri. 1:10.
Redditis a social news website where you can find and submit content. You can find answers, opinions and more information for diyanet danışma hattı. Aksaray ezan vakti diyanet Aksaray Namaz Vakitleri (2022 Ezan Saatleri) - 1 Aylık. Rüyada 13 sayısını görmek diyanet
xVtEG. Rüyada Saymak görmek ile alakalı tabirler aşağıda yer almaktadır. Kaynaklara göre sıralanmıştır. İhya Yirmi, yüz yahut beşbin adet sayı saymak düşmana galip gelmeye; Yedi ve sekiz sayı saymak üzüntü ve kedere, dokuz adet saymak zor bir iş için fesatçı bir toplulukla konuşmaya, ona kadar saymak kemale ermiş bir işte bulunmaya yahut hacca gitmeye; Kırka kaadar sayla, söz verilen bir işih peşinde koşmaya, otuza kadar saymak yalan bsir vaade kapılmaya, otuz üzerine on daha saymak o vadin gerçekleşmesine, Bir rakamı sayısı Allah Teala'ya; ilim, mal, koca ve çocuğa ya da iş ve mesleğinde bir numara olmaya; İki adet düşmana galibiyet, üç adet sözünü yerine getirmeye, dört adet yeterli delile, beş adet dinde şüpheye, altı adet inanç esaslarında kuşukuya yahut düşmana galip gelmeye ve muarızlarını susturmaya, yediye kadar saymak terslik ve aksiliğe, sekizve on na kadar saymak keffarete; İzerinde Allah ismi bulunan dirhemleri saymak zikrullaha, böyle altınları saymak ilme, resimli paraları saymak dünyada batıl işlerle uğraşmaya, İnci, kıymetli taş ve değerli boncukları saymak Kur'an okumaya, unuttuğu ilmi hatırlamaya veya öğrenmeye, adi boncuk saymak boş işlerle uğraşmaya, Besili sığırları saymak bolluk ve ucuzluk seneye, manda saymak geçim sıkıntısına düşmeye, Üzeri yüklü develeri saymak yağmura, mal ve dünyalığa delalet Rüyada saymak, sayılan şeyin adediyle ve cinsiyle tabir olunur. Bir kimsenin rüyasında üzerinde Allah'ın adı yazılı olan bir parayı saydığını görmesi; o kimsenin ilimden istifade edeceğine, kişin rüyasında üzerinde resim bulunan para saydığını görmesi; o kimsen dünyada birtakım batıl şeylerle uğraşacağına, kişinin rüyasında inci saydığını görmesi; o kimsenin Kuran okuyacağına, kişinin rüyasın taş ve benzeri şeyleri saydığını görmesi; o kimsenin gereksiz şeyle uğraştığına delalet eder. Bir kimsenin rüyasında zayıf öküzleri saydığını görmesi; o kimsenin kıtlık yılları içinde olduğuna, semiz öküzleri saydığını görmesi kimsenin feyiz ve berekete nail olacağına, kişinin rüyasında develeri saydığını görmesi; o kimsenin ganimet malından alacağın, bereket ve kazanca erişeceğine yorumlanır. Kirmânî'nin yorumuna göre Rüyanızda sayı saydığınızı görmeniz; saydığınız adede göre yorumlanır. Şöyle ki 1 sayısı Allah'ın birliğine ve imana, 2 sayısı ana ve babaya veya iki şahide, 3 sayısı sadakaya, 4 sayısı kabul edilecek duaya, 5 sayısı ikbal ve devlete, bir yoruma göre de beş vakit namaza delaletle tabir olunur. Bir kimsenin rüyasında eliyle sayı saydığını görmesi; o kimsenin yedirip doyurduğu kişilere yapmış olduğu ikramdan dolayı pişmanlık duyacağına işaret eder. Nablusi Rüyada beş bin sayı saydığını gören kimse, düşmanına galip gelir. Yirmi ve yüz aded saymak da, veya sekiz sayı saydığını gören kimse, üzüntü ve kedere düşer. Dokuz aded saydığım gören kimse, müşkül bir iş için müfsid bir kavimle konuşur. On sayışım saydığını gören kimse, tamamlanmış ve kemale ermiş bir işte bulunur. Bazı tabirciler on adet saymak, hacca gitmeye delalet eder, adet saydığını gören kimse, kendisine söz verilmiş bir işin peşinde dolaşır. Otuz adet saydığını gören kimse, tamamlanmayan yalan bir va'de kapılır. Ancak otuzdan sonra on adet daha olduğu vakitte, o va'de bir şeyden bir adet, ilimle veya mal ile yahut koca ile ya da çocuk ile teklik davasmda bulunmaya delalet eder. Bazan da bir sayısı, şöhretini kaybetmeye ve ortağından ayrılmaya delalet eder. Tek sayı kendisiyle beraber başka bir şey bulunmayan Cenab-ı Hakka delalet adedi düşmana galip gelmeye, üç adedi sözünü yerine getirmeye, dört adedi yeterli delile, beş adedi dinde şüphe etmeye delalet eder. Altı adedi de böyledir. Bazan altı adedi düşmana galip ve kendisine zıt olanlara karşı delil getirmeye delalet eder. Yedi adedinde hayır ve on adetleri yemin için veya hacda kurban bulamayan kimse için kefarettir. Rüyada, üzerinde Allah ismi yazılı olan dirhemleri saydığını gören kimse O'nu teşbih Allah C. C.'ın ismi bulunan altınları saydığını gören kimse, ilim öğrenir. Saydığı paralar resimli ise bunları sayan kimse, dünya işlerinden batıl şeylerle meşgul inci saydığını gören kimse, Kur'an'ın surelerini okur. Kıymetli taş saydığını gören kimse, unuttuğu bir ilmi hatırlar veya onu öğrenir. Boncuk saydığını gören kimse, unuttuğu bir ilmi hatırlar veya onu öğrenir. Boncuk saydığını gören kimse, boş şeylerle meşgul olur. Eğer yağlı sığırları saysa, üzerinden ucuzluk ve bolluk seneler beraber erkek develer saydığını gören kimse, ziraatçı ise ve ekilmiş ekini de varsa oraya yağmur yağar. Eğer rüya sahibi vali ise, yüklerde bulunan malların kadir ve kıymeti nisbetinde mala nail olur. Rüyada manda saydığını gören kimse, geçiminden sıkıntı ve meşakkata Süleyman Üzerinde Cenab-ı Hakk'ın ismi yazılı olan paraları saymak; ilimden istifadedir. Üstünde suret bulunan paraları saymak; batılla meşguliyete, inci saymak; Kur'an okumaya işarettir. Kiremit veya taş parçası saymak; luzumsuz şeylerle öküzler saymak; kıtlığa, semiz öküzler saymak; bereketli senelere, deve saymak; büyük hayra, feyze ve kazanca, sultan için ganimete bu rüyayı şöyle yorumluyor; Bir; tevhid ve imana, iki; ebeveyne, yahut doğru sözlü iki şahide, işaret eder. Üç; verilen sözü tutmaya, dört; kabul olacak duaya, toplu mala, bir rivayete göre evliliğe, beş; baht açıklığına yahut beş vakit namaza delalet dediler ki Bir; mübarek sayıdır. İki; beladan kurtuluş ve düşmana karşı zaferdir. Üç; iyi değildir. Dört; hayırlıdır. Beş; güzel ve hayırlıdır. Altı; faydalı bir şey yapmaktır. İşi tamamlamaktır. Yedi; iyi sayılmaz. Fakat, bir görüşe göre, hacdır. Bir kısım tabirciye göre, rüyasında yediye kadar sayan kadın, hamileyse; kolay doğum yapar. Sekiz; bazılarına göre, iyi sayılmaz. Bir rivayete göre ise, devlet başkanına yakın ouştur. Dokuz; iyi değildir. Fakat, başka bir görüşe göre, düşmana karşı delil getirmektir. On; din ve dünya hayatı için, murattır. Rüya sahibi arzusuna kavuşur. Onbir ve on iki de böyle yorumlanır. Rüyada onüç * rakamı iyi değildir. Ondört sıkıntıdan sonra selamet ve rakamı; bereket ve adalettir. Onaltı; uzun bekleyişten sonra murada kavuşmaktır. Onyedi; Batıl yerlere sarfedilen mala tekrar kavuşmak ve güzel bir akıbete nail olmaktır. Onsekiz; iyi değildir. Bir rivayete göre, büyüklerle münasebettir. Ondokuz halkla düşmanlıktır. Yirmi; kuvvet, zafer ve murattır. Otuz da zaferle yorumlanır. Kırk; işlerde güçlük ve şaşkınlıktır. Elli; rüya sahibinin ömrünün tamamıdır. Altmış; tevbe edilmesini ikaz eder, iyi değildir. Yetmiş; ihtiyacın bir müddet sonra yerine gelmesi ve sultandan korkudur. Rüyada yetmiş sayısı ekinlerle alakalı ise, iyi değildir. Bir rivayete göre, hayırsız bir kimseye yaltaklanmaktır. Seksen; zina ile suçlanıp, kırbaçlanmaktır. Başka bir görüşe göre bu sayı, berekettir. Doksan; ileri gelen kadınlardan evlilik teklifi almak ve onlardan fayda sağlamaktır. Rüya sahibi ehilse, vali olur. Yüz; düşmana karşı galibiyet ve murattır. Fakat, bu sayının zina ile suçlanmaya, işaret ettiğini söyleyenler de için hububatla yüz tane sayıldığını görmek; hayır, bereket, rahat geçim ve başkanlıktır. İki yüz; mağlubiyet, üç yüz; muradın gecikmesidir. Dört yüz; galibiyet, beş yüz; işlerin duraklaması, altı yüz; selamettir. Yedi yüz; sayısını görenin işleri, müşkül, zor, zahmetli olmakla beraber, ahir ömründe hayır bulur. Sekiz yüz, zafer ve kuvvettir. Dokuz yüz sayısını gören; düşmanına yenilir. Bin; kuvvet ve bin; iyi sayılmaz. Üç, dört, beş ve altı bin; kuvvet, bereket, zafer ve murattır. Yedi bin, sayısını görenin, işleri pek akın gitmez. Bir rivayete göre, rüya sahibinin kısmeti bağlıdır. Sekiz, dokuz, on ve yirmi bin; hayırdır. Otuz bin; uzun müddet bekledikten sonra arzuya nail olmaktır. Kırk bin; zafere işarettir. Elli bin; yorgunluk, meşakkat, ve tedbirsizliktir. Altmış bin; sıkıntıdan sonra selamettir. Yetmiş, seksen, doksan ve yüz binle fazlası, refah, zafer ve sayılar saydığını gören; harcadığı şeyden dolayı, pişmanlık duyar. Bazı tabirciler sayı rüyasını terfiyle yorumlamışlardır. Mesela on; onbaşılık, yüz; yüzbaşılıktır. Sayı saymak; borçlular dışında herkes için hayırdır.
Uzun zamandan beri içine dert olan bazı sıkıntılardan kurtulacağına ve en sonunda emeklerinin sonucunu alarak hem insan ilişkilerinde iyiye gideceğine hem de işinde günden güne daha başarılı olacağına haber verir. Genel olarak hayra yorulan bu rüya kişinin çok ama çok sevineceği bir haber alarak ayaklarının yerden kesileceğine, müjdeli bir haber alarak beklemediği kadar çok ilgi görerek sevdiklerini de sevinçten ağlatacağına işaret eder. Bu sayede kişi ne kadar sevildiğini de görecektir. Bu rüya bir anlık değil kişinin devamlı, hayat boyu şanslı ve işlerinin yolunda gideceğine ve düzene girerek insanlara faydalı işlere bulaşacağına delalet eder. Rüyada 18 Sayısı Görmek Başına gelecek olan hayırlı işlerle en sonunda kendisini rahatlatacak ve beklemediği bir şekilde mutluluğa erişecektir. Bu durum elinden geleni yaparak işinde elde edeceği başarının habercisi ise kişi kendisini mesleğinde çok duyuracaktır. Başarısı ile namı yayılacak ve eline çok yüksek miktarlarda paralar geçerek onun rahatlamasına sebep olacaktır. Hem kendisi hem de sevdikleri için sevinç ortamı yaratacak olan bu haber kişinin özel hayatı ya da aile içi ilişkileri ile de ilgili olabilir. Evlenmemiş bir kimse için sağlıklı ve mutlu bir yuva kurmaya, çocuk istiyorsa da en sonunda evlat sahibi olmaya da delalet eder. Her şekilde kişinin mutluluğuna haber verir. Etiketler rüyada 18 görmekrüyada 18 rakamı görmek nedirrüyada 18 sayısı görmek
Halvetiyiz biz erenler Nişansızlık nişanımız Soyumuz İbrâhim soyu Muhammed pirimiz bizim Ey aşıklar ey garipler Bu diyar hangi diyar Kerbeladir gam yüklüdür Kan gölüdür bu diyar Cemal yolu bulunur Allahı zikretmekle Resulullah bilinir Daim tevhit etmekle Aşık olan söz eylemez Aslına yalan söylemez Söz veripte geri dönmez Muhammede bak ibret al Söyledin özünde ara kendini Özünde gizlidir senin Muhammed Sözünde anlattın bize tevhidi Özünde gizlidir senin Muhammed Açılınca güller dalda Bülbüller ötüyor onda Hasan Hüseyinim gonca Kokulmuyor Muhammedsiz Cemalini seyredince Resulullah kim bilince Ehlibeyit söylenince Yanıyorum cemaline Güzel aşık cevrimizi Çekemezsin demedim mi Bu bir rıza lokmasıdır Yiyemezsin demedim mi Gel aşıklar gel arifler Gel Muhammedi bulalım Ey dost yolunda sadıklar Gel Muhammedi bulalım Previous Next Rüyada Pi Sayısını Görmek Rüyada pi sayısını görmek yaptığı başarılı işler sayesinde adının herkes tarafından bilineceğine ve takdir edilen bir iş sahibi olacağına, büyük başarıların ve kazançların kapısını açacağına, attığı her adımı düşüneceğine, zararlı bir işin ortasında kalınacağna, tutumlu ve elisıkı eş sayesinde para kazanmaya ve tasarruf yapmaya başlanılacağına, yardım isteyen arkadaşa elden gelen desteğin verileceğine, kişinin her daim iyi anılacağına, tabir edilir. Ayrıca rüyada pi sayısını görmek hiç beklemediği bir işle ilgili olarak bir teklifin gelmesi üzerine yeni bir adım atacağına, kendisini üzen konular yüzünden başının çok ağrıyacağına, insanlar tarafından tercih edilen bir kişi olacağına, zararlı bir işin ortasında kalınacağna, evlatlarının hayırlı olacağına, aile bireyleri ya da bazı akrabalar ile kurulan ortaklık ve yapılan işbirliği sayesinde çok büyük kazançlar elde edileceğine, yorumlanır. ruhen rahatlığa erileceğine tabir edilir. karşısına çok büyük fırsatların çıkacağına delalet eder. sıkıntılarından ve sorunlarından büyük bir azim gösterisi sayesinde kurtulacağına alamet eder. dargınlıkların ve çıkar çatışmalarının gireceğine yorulur. Dini olarak Rüyada pi sayısını görmek tabiri Dini olarak rüyada pi sayısını görmek hayallerindeki insanla karşılaşacağına, gerginliğin biteceğine, ruhsal olarak kötü bir duruma düşüleceğine, ancak işle ilgisi olmayan, kendisine akıl veren aile büyüklerini dinlememesi veya aşırı inatçı yapısı yüzünden kendi bildiğini okuması ile de geleceğine dair yanlış kararlar almasının cezasını çekeceğine, sevdiklerini de koruyacağına, birçok dedikoduya maruz kalacağına, kötü günlerin arkada kalacağına, iyi insanlar ile birlikte olunacağına, çok istenen bir şeye sahip olunacağına, delalet eder. Psikolojik olarak Rüyada pi sayısını görmek yorumu Psikolojik olarak rüyada pi sayısını görmek daha sonra işi çok iyi bir şekilde öğrenip çok kolay ve kazançlı şekilde projeler üreteceğine, üzüntülerin sona ereceğine, yapılacak olan çalışmalarda doğru adımların atılacağına, işlerinin her geçen gün daha büyük kazanç sağlayacağına ve eline geçen tüm fırsatları değerlendirip kendisine çok iyi bir gelecek kurmak için büyük çaba sarfedeceğine, maddi açıdan çıkmaza girdikleri ve sorunlu dönemler geçirdikleri sırada yardım eli uzatılacağına, kısa süre içinde yüksek bir mevkiye terfi edeceğine ve çok sevineceği bir olayla karşılaşacağına, uzun zamandan beri hayalini kurduğu şeylere herhangi bir zahmet çekmeden kısa zaman içinde kavuşacağına, daha sonra yolda karşısına çıkacak bazı engellerden ötürü tökezleyeceğine, işaret KONULARDA RÜYA TABİRLERİ ESERLERİMİZ SON EKLENENLER GÜNÜN AYETİ Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah’tan yardım dileyin. Şüphe yok ki, Allah sabredenlerle beraberdir.BAKARA- 153 ÖZLÜ SÖZLER Ezeli ervahta nur-u Muhammedi ile beraber olmaya halvetilik denir. Adem "ben hata yaptım beni bağışla " dedi, İblis ise" beni sen azdırdın" dedi ya sen!... sen ne diyorsun? Edep, söz dinlemek ve gönle sahip olmaktır. Güzelliğin zekatı iffet ve edeptir. Hz. Ali Zeynel Abidin oğlu Muhammed Bakır'a "Ey oğul, fasıklarla cimrilerle yalancılarla sıla-i rahimi terk edenlerle arkadaşlık etme." diye buyurmuştur. Kemalatın bir ölçüsü de halden şikayet etmemektir. En güzel keramet gönlü masivadan arındırmaktır. Alem-i Berzah insanın kendisidir. Zahir ve batının karşılığı aşk-ı sübhandır. Mutaşabih ayetler ledünidir. Ölüm ve cehennem korkusu Hak'ka dost olmayanlar içindir. Şartlanmalardan ve önyargılardan arınmadan kimse masum olamaz. Uzlaşmak için bahane arayan düşman zıtlaşmak için bahane arayan dosttan daha iyidir. Baki hakikatler fani merkezli inşa edilemez. Her zorluğun çözümü sevgidir. Allah var gayrı yok sevgi var dert yok. Allah de ötesini bırak. Sorunları erteleyen ve örten değil çözüm üretip sorunları çözen olmalıyız. Kişinin irfanı kemalatı nispetinde şeytanı da nefsinin şiddetinde olur. Kötü huylardan kurtulmanın en keskin yolu ilahi aşka yanmaktır. Mücevherden sarraf olan anlar, başkası bilemez. Ne fark eder kör için elmas da bir, cam da bir. Eğer sana bakan kör ise sakın sen kendini cam sanma.Mevlana Kendini oldum ve doğru zannedenler kendileri gibi düşünmeyenlerden rahatsız olurlar. Eflatun'a dediler ki "Ne kadar çok çalışıyorsun". O da dedi ki "hayır ben sevdiğim işi yapıyorum" Allah kuluna sevdirdiği her işi kuluna kolaylaştırır. Kurtuluş hidayete tabi olanlar içindir. Selam olsun hidayete tabi olanlara. Tevhid-i Ef-al meratibi ihvanın kendi gerçeğine seyir haritasıdır. Kişi ilk önce kendisinin arifi olacak ki Rabbinin arifi olabilsin. İnanmak başka şey, teslim ve tabii olmak başka şeydir. Kalıcı dostluklar edinin. İhvan gibi yaşa, gerisine karışma. Mutlu insan başkalarının mutluluğu için yaşayandır. İslam dini istişare esaslıdır. Allah için affet, Allah için paylaş. İhvanlığını işine göre değil, işini ihvanlığına göre ayarlayacaksın. Kul, iradesini Allah’a teslim edendir. Hakk'ı hatırladığımız unuttuğumuzdan fazla olsun. "Olacağım" diyene engel yok, "olmayacağım" diyene bahane çok. Ben merkezli değil, biz merkezli olun. Dervişçe yaşamak, tevhitçe yaşamaktır. Yaptığınızı azimle yapın, hırs ile yapmayın. Kullukta devamlılık esastır. Önce emin insan olmalıyız. Derviş, halinden belli olmalıdır. Beşeriyet kemalâtın hammaddesidir. Mükemmeliyet istikamette daim olmaktır. İnsanın cismi arza, ruhaniyeti semaya mensuptur. Yaradılış farziyetimiz hakkı bilmektir. Hakk'ı tanımanın ön şartı Resulûllah’ı tanımaktır. İnsanın sırrında Allah’ın sonsuzluğu vardır. Kulluğa bahane yok değer üreteceksiniz. Şikayet, Mevla’ya hürmetsizliktir. Kulluk adına yapmadıklarımıza hiçbir bahane geçerli olmayacak. Bu âleme kavga için gelmedik. Telkin öncelikle bizim nefsimize olmalıdır. İnsan, Allah’ın sırrı Allah da insanın sırrıdır. Varlığımızın sebebi zuhuru, Cenab-ı Resulûllah’tır. Kullukta teslimiyet “Rağmen” olmalıdır. Kazası olmayan tek şey hayatımızdır. Sevgi dışındaki bütün hallerde zorluk vardır. Nefsinde mevsimi hazan olanın, gönül mevsimi bahar, Ahireti bayram olur. Hayat yaşamak, yaşamaksa sevmektir. En güzel keramet istikamet üzere olmaktır. Kişinin Rabbini tanıması için kendini tanıması lazım. Hakk’ı ancak Mirat-ı Muhammet’ten görebiliriz. İnsanı Hakk’ta sonsuzlaştıran ve yaşatan, sevgidir. Sevgi bütün yaratılanların varoluş mayasıdır. Sevgisiz olan her mekân ve mahâl mundardır. Sevgi Allah için yanmak ve olmaktır. Allah’ın ve Resulullah’ın sevgisi ile yanmayan gönül hamdır, ahlâttır. Hakikat ehlinin sermayesi aşk-ı sübhandır. Talepte kararlılık, kararlılıkta da sabır esastır. Sabır, sadrın genişliği kadardır. Sadır genişliği ise; kabulümüz, sevgimiz kadardır. Kamil insan demek;Bütün duygularda,düşüncede ruhta olgunlaşmış insan demektir., Dervişân, Mürşidinin eşiğinde sadık olduğu sürece, farkında olsa da olmasa da tekamül halindedir. Kim ki Allah’ı ciddiye almaz ise; Allah o kimseyi ciddiye almaz. Hakkı görmeyen gözler amadır. Gayret olmadan kişinin ulaşacağı hiçbir âliyet olamaz. Kendi gerçeğimize yol bulmak için arz üzerinde var olan bütün mevcudiyetten istifade edeceğiz. Bu fırsat âleminin bir tekrarı daha yoktur. Hiçbir oluşum kendi halinde, kendi başına müstakil değildir. İhvan isek bir iddianın sahibiyiz demektir. İhvanın kemâlâtı, olgunluğu, karşılaşmış olduğu olumsuz tecellilere verdiği tepkilerle ölçülür. Kişi muhatabı ve müdahili olmadığı hiçbir meselenin şahidi olamaz. Herkes kazanımlarını kayıplarını tespit etsin ki şuurlu bir hayat yaşayabilsin. Birebir uyarılar insanı daha çok uyandırır. Bütün canlılara dostça yakın olmalıyız. Tekâmül için her anı yeniden yaşamak , her anın yeniden talibi olmak zorundayız. Gayret etmeyen kişiden Kâmil insan olmaz. Ehl-i talip bu Kâinatın özelidir, özetidir. Kul, hizmeti kadardır. Kul, sevgisi kadardır, Kul hoş görebildiği kadardır. Kul feragat edebildiği kadardır. Kul paylaşabildiği kadardır. Ehl-i ihvan’ın sevgisi Rabbi’nin sevgisi, meşguliyeti Rabbi’nin meşguliyeti olmalıdır. Her an Rabbi ile meşgul olanın, muhatabı Rabbi olur. Güzel bakmalı, güzel konuşmalı, güzel dinlemeliyiz. Hayırları geciktirdiğimiz zaman şerre dönüşür. Şerleri geciktirdiğimiz zaman hayra dönüşür. İhvanın irşad olmasının ön şartı teslimiyattır. İlmen yâkinlik; bilmek ve kabul etmektir. İhvan telkin edileni yaşadıktan sonra Hakkel yâkina ulaşır. Kul, Rabbini ne kadar ciddiye alırsa, Rabbi’de onu o kadar ciddiye alır. Rahman’ın sevgilisi olmak gönlü cenab-ı Resulullah’a yönetmek ve tabi olmakla orantılıdır. İhvan, kendi özünde kâmil duruşa ulaşırsa, onda bir değil de nice esmanın açılımı, nice sıfatın inkişaf ve izhariyeti yaşanacaktır. Dünkü gibi konuşan, dünkü gibi anlayan, dünkü gibi yaşayanın anı ve akibeti hüsrandır. Ehli gönül olan, ,Resulullah’a ve Ehli Beyt’egönül veren Ehl-i İhvan’ın seyr-i sülüğü nefis merkezli akıl ile değil gönül merkezli akıl iledir. İhvan, hayırda ve şerde damlayı derya mesafesinde görecek kadar Rabbini önemseyen olmalıdır. Hakka vuslat, ancak aşk- sübhân ile olur. Aşığın, sevgisinin sancısıyla uykularının kaçması lazım ki, orada aşktan söz edilebilsin. Hayatla zıtlaşan değil hayatla uzlaşan olmalıyız. Eğer kişi yarışacaksa hayırda yarışsın selâmda, yarışsın, paylaşmada hoş görüde affetmede yarışsın. Kişi tercihinin neticesini yaşar. İnsan, sevebildiği kadar, değer üretebildiği kadar insandır. İhvan, arif olmalı ve gönlünü bütün olumsuzluklardan arındırmalıdır. Herkes yaptıklarının neticesini yaşayacak. Biz kulluğumuzu her gün yeniden yenilemeliyiz. Üstünlük ancak takva ile sevgi iledir. Allah hiçbir zaman abes ile iştigal etmez. Her işte bizim için hikmet ve hayır vardır. Ehl-i ihvan hiçbir zaman olumsuzluk adına hesap yapmamalıdır. Herkesin şeytanı, Cebrail’i, Mikail’i, İsrafil’i ve Azrail’i kendisiyle beraberdir. Ehl-i ihvan demek arif olan, Hakk'a eren demektir. Sevginin tezahürü ibadettir. Eğer inanıyor, iman ediyor, seviyorsanız, yap denileni yapacak ve aksatmayacaksınız. Sevenin ne gecesi ne gündüzü ne yorgunluğu ne bahanesi ne de mazereti olur. Karşılaştığımız zorlukların tamamı tekâmül için ikrarımızı ispat içindir. Bu âlem teşbih, tespit, tenzih, takdis ve şahadet âlemidir. İnsanın Hak katında kadri, kıymeti sevgisi kadardır. İnsan, yaşadığı zorluklar aşabildiği engeller kadar insandır. Hiç zorluk, acı çekmeden, uğraş ve çaba sarf etmeden kimsenin başarıya ulaştığı görülmemiştir. Hepimiz Allah’ın Resulûllah’ın ve Ehlibeyt’in aşkından muhabbetinden istifade edip Hakk’ta bakileşebilecek yetilere sahibiz. İnsan, asliyeti kendisine unutturulmuş varlıktır. Müsemmâ ehli olan için, isimler değişşe de asliyet değişmez. Hiçbir güzelliği kendimize mal etmeden, bütün güzellikleri Rabbimizden bilmeliyiz. Herkesin imtihanı iddiası kadar olur. Yani iddiası büyük olanın, imtihanı da büyük olur. Kâinat, insan için, insana hizmet için halk edilmiştir. Hayatın tamamı, kulluğun ve dostluğun talimidir. Kişi bilgisinde değil yaşantısında kâmil insan olur. Bizim yaşadıklarımız; tercihlerimizin, taleplerimizin ve dualarımızın neticesidir. Mezheplerin farklı olması, dünya iklimlerinin, ırkların ve kültürlerin farklı olmasındandır. İrfan mekteplerinin temelde aynı, detaylarda farklı farklı olması insanların, meşreplerinin farklı farklı olmasındandır. Kimi takva ile kimi zikrullah ile, kimi hizmet ile, kimi de ibadet ile Hak rızasına ulaşmak ve kâmil insan olmak arzusundadır. Din adına zıtlaşmalar, taraflaşmalar ve tefrikalar çıkarmak Rahman’ın ve Kuran’ın reddettiği duruşlardır. Elin eksiğiyle uğraşan, kendi eksiğini hiçbir zaman göremez. Biz bu âleme eksik tespit zabıtalığına gönderilmedik. Âşık; mâşûkunu hususiyetle geceleyin, en çok yalnızlık halindeyken düşünür. Geceleri ve seher vakti çok özeldir. Dostluğun ilk şartı sevmektir. Fakat çıkarsız beklentisiz sevmektir. Dost olmak, dostun her türlü yüküne katlanmaktır. Bizim için yaşamak bir gündür, o da bugündür. Kulluk adına yapmamız gereken ne varsa sabırla ve ihlâsla yapmalıyız. Hak katında gıdalanmanın birinci esası, âdab-ı Muhammediye ve hakıkati Mahmudiye ile kıyam durmaktır. Biz eyvallah tacını, sensin’ tacını başımızdan, hiçlik hırkasını da eğnimizden hiçbir zaman çıkartmayacağız. Bir damlanın hiçliğe ulaşması, onun deryaya düşmesiyle olur. Bize ulaşan her tecellinin, Mevlâ'dan olduğunun bilincinde olalım ve rıza gösterelim. Sakın tecellilerden kahreden, kederlenen olmayalım. Tecellilerden şikayetçi olmak, kulun Rabbine olan saygısızlığıdır. İhvan, hangi tecelli içinde olursa olsun, mutlaka güzel düşünmeli ve güzel değerlendirmelidir. Edep ve âdap dışında nefes almayalım. Biz, Cenâb-ı Resûlullah’ın vitrini olmalıyız. Bütün nimetler ve âliyetler, gayret ve hizmet iledir. Biz hangi hali yaşıyorsak bizim için hayırdır ve hikmetlidir. Hikmete tabi olanlar hikmet ehli olurlar. "Senin için Ya Rabbi" zevkiyle hayatı yaşayalım. Huzur, ancak tevhid ile aşk ile sevgi ile Allah’a ve Resûlun’e yönelmek iledir. Güzel ahlâk ve sevgi insanlığın omurgasıdır. Her gününü son gün, her namazını son namaz, her muhabbetini son muhabbet gibi kabul eden kişinin yaşantısı Ehl-i ihvanca olur. Büyük laf etmemeye sahibi olalım. Ehl-i Beyt olmak, hem nesebi hem de mezhebidir. Ehl-i Beyt, Kur’an’ın ete kemiğe bürünmüş halidir. Yaptığımız her şey kulluğumuzu ispat edercesine olmalıdır. Halkı memnun etmek için Hakk'ı incitmeyelim. Kemalat, hissedilen ilk nefesten son nefese kadar sadece Allah ve Resûl’u için say ve gayret etmektir. Tevhid-i Ef-al hakikatin zübdesi, tevhidin nüvesidir. Kullukta edebi olmayanın Hak’ta izzet bulması mümkün olamaz. Hikmetleri seyretmenin tek şartı, tecellilere karşı sabırlı olmaktır. Kişi yaşamış olduğu imtihanları aşabildiği kadar tekâmül etmiş olur. Aslında bize zor gelen tecelliler, bizim için ikramdır. Kulluğun esasında yap denileni yapıp sonucuna da razı olmak vardır. Bütün kâinat, kişinin kendi hakikatine misaldir. Öncelediğimiz Allah ve Resûl’u olmalı. Ertelediğimiz ise nefsimizin arzu ve istekleri olmalıdır.. Dervişi tekâmül ettirecek olan iştiyakı, kendine olan telkini, ve gayretindeki kararlılığıdır. Her günü yaşamak, her günü diğer günden farklı bir alana taşımak için biz bugünün talebesiyiz. Hatasını kabul edip hatasından dönen kul hayırlı kuldur. Hedefi olmayanın istikameti de olmaz. İhvan ne dünle ne de yarınla zaman kaybedecek sadece anını ve gününü değerlendirecek. İhvanlık, halde örnek olmaktır. Aile yaşantımızla, tecellilere olan tepkilerimizle, kişilerle olan ünsiyetimizle, her halimizle hele hele de ibadete olan düşkünlüğümüzle fark edilmeliyiz. Cenab-ı Resûlullah’ın tezahür etmediği hiçbir mekân, Hak katında şerefli olamaz. İbadet etmenin hoşnutluğunu yaşarken bu hoşnutluğu, ibadet etmeyenlere karşı bir üstünlük saymadan fail Allah'tır zevkiyle yaşamalıyız. Kıyas, şeytani sıfatlardandır. Karşımızda gördüğümüz eksikliği önce kendimizde tetkik etmeliyiz. Hiç kimse kendi gerçeğine olan seyrine mürşitsiz yol bulamaz. Baki olabilmenin, sonsuzluğa ulaşabilmenin tek şartı; Hak ile Hak olmak Hak’ta ölüp Hak’ta dirilmektir. Hayata ders veren değil de hayattan ders alan talip olmalıyız. Anlayan ve öğrenen olmalıyız. Anladığını genişleten, hayatına uyarlayan olmalıyız. Tasavvuf önce şeriat-ı Muhammediye ile hakikat-ı Mahmûdiye ile hikmetler talim edilir. Bir meselenin görevlisi olmak ayrı şeydir, gönüllüsü olmak ayrı şeydir. Ehl-i ihvanla konuşularak halledilmeyecek hiçbir mesele olmamalıdır. Hak dostları bir araya geldikleri zaman bakışmaları bile muhabbettir. İhvanlığın dört ana esası vardır; ihlas, şecaat, cesaret ve cömertliktir. Hayatın tamamında, her adımda, her bir nefeste; bir tuzak, bir imtihan vardır. Gönül, Rahman ile coşarsa; kişi karşılaştığı her türlü tecelliye sabır ve tefekkür ile mukavemet gösterir. İhvan, ne Dünya ne de ahiret beklentisi olmaksızın kulluğunu fi-sebilillah yaşamalıdır. Kur’ân'ı öğrenmeye, okumaya, okutmaya, anlamaya ve yaşamaya çalışalım. İslam, yap denileni yapmak; yapma denilenden uzak durmaktır. Kulluğunu yarına erteleyenin Allah sevgisi yeterli değildir. Tekâmül etmek için sürekli gayret halinde olmalıyız. İnsana olan sevgisizlik Allah’a olan sevgisizliktir. Allah’a vuslat ancak Aşk-ı sübhan ile olur. Hak’ta bâki olabilmek için kayıtsız şartsız teslim olmalıyız. Dilimizde zikrullah ile gönlümüzde her daim muhabbetullah ile inşa olmaya çalışmalıyız. Şeriatın ihlâl olduğu yerde hakikat olmaz. Her türlü tecelliden istifade edecek kadar arif,hiçbir zorluktan yılmayacak kadar da dirayetli olalım. Arif olan baktığı her zerreden, karşılaştığı her tecelliden kendisine istikamet arar. Ehl-i ihvan hatasında ve günahında ısrar etmeyen ve tövbesinde aceleci davranandır. Âşık maşukundan gelen cefalardan haz duymazsa gerçek aşık olamaz. Kendisindeki gayrilikten arınan insan için dışarıda ve içeride gayri olan hiçbir şey kalmaz. Kişinin samimiyeti, sadakati ve sevgisi ona istikamet verir. Bizden istenilen öncelikle safiyet, samimiyet ve sadakattir. Ehl-i ihvan öyle bir kristalize olacak, safiyet kazanacak, kendi benliğinden öyle bir sıyrılıp latifleşecek, şeffaflaşacak, kendine ait bir renk zan düşünce ve duygu kalmayacak ki Allah’ın boyasıyla boyansın yani Resûlullah’ın haliyle hallenmiş olsun. Gayret, kulluğun esasıdır. Biz bildiklerimizle amel edelim. Bilmediklerimiz, bize bildirilecektir. Her Ehl-i ihvan bulunduğu cemiyette fark edilmelidir. Bizim sabrımıza, bize kötülük yapanların şahitlik etmesi lazım. Asli maksadımız, nefsimizi ve Rabbimizi tanımaktır. Gayret etmeyen kişiden kâmil insan olmaz. İhvan, kendi hakikatine seyri sülük ederken hem dünyasını hem de ukbâsını saadete erdirmiş olur. Muhabbetimiz Resûlullah’ın ve Ehl-i Beyt’in muhabbeti, davamız Hak davası olsun. Eğer insan Rahman’ın aynası olacaksa yansıtıcılığının çok net,arı ve duru olması lazımdır. Eğer bir olumsuzlukla, zorlukla karşılaşıyorsak, bu bizim olumsuzluluğumuzdandır. Arz ve semada her ne olursa insan ile ilişkilidir. Sözümüzün ilk müşterisi kendi kulağımız olmalıdır. İslâm şahitlik ile başlar, şuhut ile yaşanır. Ve yine şahitlik ile kemal bulur. Hangi başarı vardır ki uğraşsız gayretsiz ve gönülsüz zuhura gelsin. Aşığın ölümü Hakk’ta vuslat, sonsuzluğa uyanmak ve sonsuzluğu yaşamak olur. Artık etrafımızla ve kendimizle olan kavgamızı bitirip, sevgiyle nefes almanın gayretinde olmalıyız. Kişinin kararlılığı tecellilere gösterdiği mukavemeti kadardır. Aşık hep maşukundan söz etsinler, hep ondan konuşsunlar ister; zaten gayrı şeyler aşığı rahatsız eder. Kişi mutmain olmadıkça kulluğunda, dostluğunda hep hüsrandadır. Cemal aşıkları için gayri olan her şey haramdır. Zikrin esası namazdır, muhabbetullahdır. İhvan, hayatın tamamında Rahman’ın iradesi altında yaşamaya dikkat ve özen göstermelidir. Her şeye rağmen seveceğiz Her şeye rağmen hizmette gayretli olacağız Kulluk, içinde Rabbi'nden başkasını bulundurmayan, gayrilerden boşalmış hiçlik makamıdır. Hayatın ve kulluğun emanetçisi olduğumuzu, bu emaneti taşımamız ve ehline teslim etmemiz gerektiğini hatırdan çıkartmamalıyız. Hayatı hep Hakkça yaşamanın gayretinde olmalıyız. Hayat, bizi kullukta belirli bir kıvama taşımak içindir. Kendine gafil olan, Allah’a arif olamaz. Her varlık Hakk'tandır ve Hak ile kaimdir. Bütün masivalardan arınmak, “ölmezden önce ölmek” Hak’ta ebed olmak; olağanüstü bir azim ve gayret ister. Kişinin kararlılığı, cesareti, azmi ve sevgisi bir arada tekmil olursa; kişinin önünde aşamayacağı engel ve mâni olmaz. Talibin âli ve en yüce değerlere ulaşabilmesi, Allah ve Resûlu’ne olan muhabbeti, sevgisi ile orantılıdır. Hedefimiz ve gayemiz, bugün tevhid noktasında Allah’ı Resulullah’ı ve Ehl-i Beyt’i dünden daha farklı idrak etmek ve yaşamaktır. Tevhid adına bize yapılan teklifatın tamamını yaşamak, bizi kendimize döndürmek ve kendi hakikatimizle tanıştırmak içindir. Tevhid meratiplerindeki yaşam talimlerinin tamamı, bizi kendi ruh derinliğimizdeki iç potansiyelimizden istifade ettirmek adınadır. İhvanın bilip, yapmak isteyip de yapamamasının sebebi kendisinde yetersiz olan kararlılığı, gayreti ve talebidir. Cenab-ı Resûlullah’ın tezahür etmediği hiçbir mekân, mükerrem ve münevver olamaz. Hiç kimse kendi gerçeğine olan seyrinde mürşitsiz yol kat edemez. Kulluk adına yaşanılacak ne kadar âli değerler varsa, bunların tamamı ancak mürşid-i kâmilin nezaretinde ve refakatinde yaşanılabilir. Bâki olabilmenin, sonsuzluğa ulaşabilmenin tek şartı; Hak ile Hak olmak, Hakk’ta ölüp Hakk’ta dirilmektir. Yaşadığımız ne tür olumsuzluk olursa olsun, bizim hedefimize olan iştiyâkımızı arttırmalıdır. Her türlü olumluluk ve olumsuzluktan istifade eden olalım. Ehl-i ihvan hiçbir zaman olumsuzluk adına hesap yapmamalıdır. İhvan, kendisini yargılayan, kendisini öz eleştiriye açık tutan ve kendini kemâle taşıyan olmalıdır. İhvan, ancak telkin edilen hikmetli sözleri, hadisleri ve ayetleri yaşantısına uyarlayarak gayretinde istikamet bulabilir. Kim hidayeti dilerse hidayete ulaşacak; kim hidayete ulaşmak istemezse Rahmân da ona hidayet etmeyecek. İnancı olmayanın istikameti olmaz. İnsan-ı asli Allah’ın aynasıdır. Nurun olduğu yerde zulüm, dinin olduğu yerde kin, sevginin olduğu yerde nefret olmaz. Ehl-i ihvan demek arif olan gerçeklere eren demektir. Herkes tercihinden yönelişinden meyil ve rızasından sorumludur. Nimete ulaşmak için mutlaka hizmete talip olmalıyız. İhvan düşünmekle, keşfetmekle ve gayret ile kemâlat bulur. “Rabbim” diyen için zaten zorluk yoktur. Hedefi olmayanın istikameti de olmaz. İslam, aslen teslim olmak ve selamet bulmaktır. NAMAZ VAKİTLERİ
rüyada 13 sayısını görmek diyanet